Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/21906
Karar No: 2019/12442
Karar Tarihi: 10.06.2019

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2017/21906 Esas 2019/12442 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2017/21906 E.  ,  2019/12442 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi(Müstemir Yetkili)
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı ve dahili davalı vekili ile davalı tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, müvekkilin iş akdinin haksız yere davalı işveren tarafından feshedildiğini iddia ederek kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla mesai ve hafta tatili ücret alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalılar, davanın reddini istemiştir.
    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Kararı davacı ve dahili davalı vekili ile davalı tarafından kanuni süresi içerisinde temyiz etmiştir.
    Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Taraflar arasında davacının hafta tatili ücret alacağının hesaplanması konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
    Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
    Fazla çalışmanın ispatı konusunda iş yeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, iş yeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
    İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir. Bordrolarda tahakkuk bulunmasına rağmen bordroların imzasız olması halinde ise, varsa ilgili dönem banka ve tüm ödeme kayıtları celp edilmeli ve ödendiği tespit edilen miktarlar yapılan hesaplamadan mahsup edilmelidir.
    Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
    Aynı ilkeler hafta tatili çalışması için de geçerlidir.
    Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporunda tanık beyanlarına itibarla davacının hafta tatili ücret alacağı hesaplanmıştır. Hafta tatili hesabı yönünden davacı, davalı işyerinde 04.09.2009–09.01.2013 tarihleri arasında çalışmış olup dinlenen davacı tanıklarından ... dışındakilerin iş yeri çalışanı olmayıp davacının çocuğu veya akrabası oldukları görülmüş, ... ise 2009 yılından 2012 yılının Ağustos ayına kadar davalı iş yerinde çalıştığını beyan etmiştir. Mahkemece işverenle herhangi bir husumeti de bulunmadığı anlaşılan davacı tanığı ...’ın hizmet döküm cetveli getirtilerek tam olarak hangi süre içerisinde davalı işyerinde çalıştığı belirlenerek bu davacı tanığının davacıyla birlikte ortak çalışma dönemi ile sınırlı olarak belirlenen tarih aralıkları için hesaplama yapılmalıdır. Bunun dışında kalan dönemler bakımından, yazılı belge bulunmadığından, davalı tanıklarının da hesaplama yapmaya esas beyanları olmadığından hafta tatili çalışma alacağının ispatlanamadığının kabulü gerekir. Açıklanan hususlar gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    3- Somut olayda davacının, 09.10.2015 tarihinde harcını yatırmak sureti ile ıslah dilekçesi vererek davasını ıslah ettiği, ıslah dilekçesinin 13.10.2015 tarihli celsede davalı tarafa elden tebliğ edildiği ve davalının da 27.10.2015 tarihinde süresinde ve usulüne uygun olarak ıslaha karşı zaman aşımı itirazında bulunduğu görülmüştür. Buna rağmen mahkemece davacı tarafça ıslah yoluna başvurulmadığı gerekçesi ile taleple bağlı kalınarak hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır. Bu itibarla yapılması gereken iş davacının ıslah dilekçesi dikkate alınarak ve davalı yanca ıslaha karşı zamanaşımı itirazında bulunulduğundan davacının hak kazandığı alacak miktarlarının yöntemine uygun biçimde ileri sürülen ıslaha karşı zamanaşımı itirazı değerlendirilerek belirlenmesi ve ıslah edilen miktarlarda göz önünde bulundurularak kabul/ret miktar ve oranlarına göre vekalet ücreti ile harç ve yargılama giderlerine hükmedilmesi gerekirken hatalı gerekçe ve eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 10/06/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi