Esas No: 2021/13442
Karar No: 2022/701
Karar Tarihi: 20.01.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2021/13442 Esas 2022/701 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davalı işverenin kamuda sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçilerin ücretlerinin tespitinde uygulanacak kuralları belirleyen kanun hükmünde kararnamedeki geçici 23. maddenin Yüksek Hakem Kurulu kararıyla bağıtlanan toplu iş sözleşmesine uygulanamayacağına karar verilmiştir. İşçinin ikramiye farkı talebi için temerrüt gerçekleştiğinin ispat edilemediği ve ödeme için belirlenmiş kesin bir tarihin olmaması nedeniyle en yüksek banka mevduat faizi uygulanması gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca ilave tediye alacağının ödeme zamanı Bakanlar Kurulu tarafından belirlenmekte olup, ödeme zamanı belirlenmediğinde temerrüt için ihtar gönderilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Kararda belirtilen kanun maddeleri şunlardır: 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname, 6772 sayılı Kanun.
"İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 7. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... 44. İş Mahkemesi
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
1-Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, taraflar arasındaki sözleşmeye, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye eklenen geçici 23.madde, kamuda sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçilerin ücretlerinin tespitinde uygulanacak kuralları belirlemekle burada söz konusu olan Yüksek Hakem Kurulu kararıyla bağıtlanan Toplu İş Sözleşmesi davacının 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu hükümlerine göre yararlandığı bir Toplu İş Sözleşmesi değildir. Bu itibarla davacının ikramiye farkı alacağı talebine en yüksek işletme kredisi faizi uygulanması isabetsizdir. Keza Yüksek Hakem Kurulu kararıyla bağıtlanan en son Toplu İş Sözleşmesinin ikramiyeye ilişkin hükmünde "İşçilere Ocak ve Temmuz aylarında 5’er günlük olmak üzere yılda toplam 10 günlük (5x2=10) ücretleri tutarında ikramiye ödenir" denilmekte olup iş sözleşmesinin 7. maddesinde ise “işçiye yapılacak ödemelere ilişkin hesap dönemi, her ayın 15'i ile bir sonraki ayın 14. Günüdür” denilmektedir. Bu hükümlerde ödeme için tereddüte yer vermeyecek şekilde belirli ya da kesin bir vade söz konusu olmadığından kendiliğinden temerrüt gerçekleşmez. Dolayısıyla ikramiye farkı talebi bakımından daha önce temerrüt gerçekleştiği ispat edilemediğinden dava ve ıslah tarihinden itibaren en yüksek banka mevduat faizine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır.
Ayrıca, mahkemece hüküm altına alınan aylık fark ücret alacaklarına her ayın 15. günü temerrüt gerçekleştiğinin kabulü ile faiz yürütülmesine karar verilmiş ise de; davacı işçinin iş sözleşmesinde ücrete ilişkin olarak bir ödeme günü belirlenmiş değildir. Bu nedenle davacının fark ücret talebine, daha önce temerrüt gerçekleştiği ispat edilemediğinden, dava ve ıslah tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekli iken yazılı şekilde faize hükmedilmesi hatalı olmuştur.
6772 sayılı Kanunun 4'üncü maddesine göre, ilave tediye alacağının ödeme zamanını, Bakanlar Kurulu belirler. Bakanlar Kurulunun kararı ile ilave tediye alacağı muaccel hale gelir. Ödeme zamanı taraflarca kararlaştırılmadığında, temerrüt için alacaklının ihtarına gerek vardır. Dosya kapsamında, davacı tarafından davalıya temerrüt ihtarı gönderildiğine dair bilgi veya belge bulunmamaktadır. Bu nedenle hüküm altına alınan fark ilave tediye alacağına dava ve ıslah tarihinden itibaren yasal faiz uygulanması gerekmektedir.
Açıklanan hususlar bozma sebebi ise de bu yanlışlıkların düzeltilmesi için yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığından, kararın 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370/2. maddesi uyarınca aşağıda belirtilen şekilde düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, yukarıda yazılı sebeplerle, İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının 1-a), 1-b), 1- c) bendlerinin çıkarılarak yerine; "1-a) Brüt 7.186,00 TL ücret zammı fark alacağının 700,00 TL'sinin dava tarihinden, bakiyesinin ıslah tarihi olan 04.05.2021 tarihinden itibaren işleyecek bankalarca mevduata uygulanan en yüksek mevduat faizi ile birlikte, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
1-b) Brüt 183,79 TL ikramiye farkı alacağının 100,00 TL'sinin dava tarihinden, bakiyesinin ıslah tarihi olan 04.05.2021 tarihinden itibaren işleyecek bankalarca mevduata uygulanan en yüksek mevduat faizi ile birlikte, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
1-c)Brüt 955,73 TL ilave tediye farkı alacağının 200,00 TL'sinin dava tarihinden, bakiyesinin ıslah tarihi olan 04.05.2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine" rakam ve sözcüklerinin yazılmasına hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 20/01/2022 gününde oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.