MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Tehdit
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1-Müşteki ... ve tanık olan eşi ..."ın aşamalarda değişmeyen ifadelerinde, müştekiyi bıçakla tehdit eden şahsın 35-40 yaşlarında, kır saçlı, 1.75 cm.-1.80 cm boylarında olup, arabada bir başka şahsın da olduğunu belirtmeleri; sanığın ise, aracına aldığı beyaz saçlı 40-45 yaşlarında olan şahsın araçtan inerek olaya karıştığını, kendisinin araçtan inmediğine dair savunması, temyiz dilekçesinde, kendisinin 24 yaşında, 1.60.cm boyunda ve siyah saçlı olduğunu söylemesi, aşamalarda tarafların birbiriyle hiç karşılaşmadıklarının anlaşılması karşısında, sanığın müştekilere teşhisi yaptırılarak, müştekiyi bıçakla tehdit eden şahsın sanık olup olmadığının şüpheye yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi gerekirken, eksik inceleme sonucu yetersiz gerekçeyle mahkumiyet hükmü kurulması,
2-Kabule göre de;
a)TCK"nın 53/l-(c) maddesindeki hak yoksunluğunun sanığın kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverme tarihine kadar, diğer kişilere karşı belirtilen yetkiler yönünden mahkum olunan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar geçerli olacağının belirtilmemesi,
b)Anayasa Mahkemesi’nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararlarının uygulanması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş ve sanık ..."ün temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 07/11/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.