22. Hukuk Dairesi 2016/14549 E. , 2019/12439 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının davalı şirkette pastacı olarak çalıştığını ve 03.02.2015 tarihinde iş akdinin işverence haksız nedenle feshedildiğini iddia ederek fark kıdem ve ihbar tazminatı, yıllık izin, fazla mesai, ulusal bayram genel tatil ve asgari geçim indirimi alacaklarının davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının kıdem tazminatının hesaplanarak yatırıldığını, yıllık izinlerini kullandığını, fazla mesai karşılığı kısımların maaş bordrosunda tahakkuk ettirildiğini ve ödendiğini, davacının başka bir alacağının kalmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Taraflar arasında işçiye ödenen aylık ücretin miktarı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Çalışma hayatında daha az vergi ya da sigorta primi ödenmesi amacıyla zaman zaman, iş sözleşmesi veya ücret bordrolarında gösterilen ücretlerin gerçeği yansıtmadığı görülmektedir. Bu durumda gerçek ücretin tespiti önem kazanır. İşçinin kıdemi, meslek unvanı, fiilen yaptığı iş, işyerinin özellikleri ve emsal işçilere ödenen ücretler gibi hususlar dikkate alındığında imzalı bordrolarda yer alan ücretin gerçeği yansıtmadığı şüphesi ortaya çıktığında, bu konuda tanık beyanları gözetilmeli ve işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek, ilgili işçi ve işveren kuruluşları ile Türkiye İstatistik Kurumu Başkanlığı internet sitesinde bulunan “Kazanç bilgisi sorgulama” ekranından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca gidilmelidir.
Temyize konu davada, davacı 2014, 2015 yıllarında net 1.350,00 TL, 2013 yılında 1.150,00 TL, 2012 yılında 1.050,00 TL ücretle çalıştığını ve asgari ücret kısmının bankadan kalanının ise elden ödendiğini iddia etmiş, davalı, davacının ücretinin asgari ücret olduğunu savunmuş, dosya içerisinde yer alan imzalı bordrolarda davacının ücretinin asgari ücret olduğu ve banka kanalı ile de ödemelerin asgari ücret seviyesinden yapıldığı, dönemin asgari ücretinin de brüt 1.201,50 TL, net 949,07 TL olduğu görülmüştür. Yargılama esnasında dinlenen davacı tanıklarından ..., davacının en son 1.350,00 TL net ücret aldığını bildiğini, davacının ücretinin nasıl ödendiğini bilmediğini, kendi ücretinin bir kısmının bankaya yatıp, bir kısmının elden ödendiğini, davacının da elden ücret aldığını, ..., ücretinin bir kısmının banka vasıtası ile bir kısmın elden ödendiğini, davacının ücretinin de aynı şekilde ödendiğini bildiğini, davalı tanıklarından ..., fazla çalışma yaptıkları zaman elden ödeme yapıldığını, bunun dışında ücretlerin tamamının banka vasıtası ile ödendiğini, ... ise ücretlerin asgari ücret kısmının bankaya yatıp, geri kalan kısmının da elden ödendiğini beyan etmiştir.
Marmaris Ticaret Odası, 3 farklı firmadan gelen yazı cevaplarına göre 2012-2015 yılları arası için emsal ücret bildirmiş olup, 1.firma 2015 yılı için 2.700,00 TL, 2. firma asgari ücret , 3. firma ise 949,00 TL olarak bildirimde bulunmuş ve Mahkemece davacının asgari ücretle çalıştığının kabulü ile hüküm kurulmuştur. Dinlenen davalı tanıkları da dahil ücretlerin asgari ücret kısmının bankaya kalanın ise elden ödendiğine yönelik beyanda bulundukları halde mahkemece davacının asgari ücretle çalıştığının kabulü isabetli olmadığı gibi yapılan emsal ücret araştırması da hüküm vermeye yeterli değildir. Bu nedenle davacının meslekteki ve işyerindeki kıdemi, eğitim durumu, fiilen yaptığı iş, iş yerinin özellikleri bildirilerek işçi, işveren kuruluşları ile TÜİK"ten araştırma yapılıp, ilgili meslek odalarından sorulmak sureti ile tanık beyanları ve diğer tüm deliller birlikte değerlendirilerek davacının aylık ücreti belirlenmeli ve belirlenen bu ücret üzerinden davacının hüküm altına alınan alacakları yeniden hesaplanarak sonuca gidilmelidir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması hatalı olup bozma nedenidir.
3- Davacı işçinin fazla çalışma ücretinin hesaplanması noktasında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, kural olarak bordro hilesi taşımadığı sürece işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yapıldığını yazılı delillerle kanıtlanması gerekir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazî kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Keza bordro hilesi bulunmadığı ve bordro ile fazla mesai ücreti ödenmiş ve ihtirazı kayıt konmamış ise tanık beyanlarına dayalı fazla çalışma tespitinde ödenen ayların dışlanması, aksi halde ise ödenenlerin mahsup edilmesi gerekir. Başka bir anlatımla, işverence işçilerin fazla çalışma ücreti talep etmesine engel olacak şekilde sembolik fazla çalışma tahakkukları yapılırsa bu aylar fazla çalışma hesabından dışlanmaz ancak yapılan fazla çalışma ödemeleri tespit edilen fazla çalışma ücreti alacağından mahsup edilir.
Somut olayda, dosya kapsamında yer alan davacı tarafından imza itirazına uğramayan bordroların çoğunluğunda fazla çalışma tahakkukları bulunmaktadır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının Mayıs-Ekim ayları arasında 08.00-20.00 saatleri arasında 1,5 saat ara dinlenme ile haftalık 18 saat fazla mesai yaptığı, kalan aylarda ise 08.00-18.00 saatleri arasında 1 saat ara dinleme ile haftalık 9 saat fazla mesai yaptığı tespit edilmiş ve hesaplamanın sadece bordrosunda fazla mesai tahakkuku olmayan 2012 yılı 11. ay ile 2015 yılı 1. ve 2. ay için yapıldığı ve dosya içerisinde yer alan ücret bordroları incelendiğinde tüm aylarda aylık olarak 10 saat fazla mesai tahakkuku yapıldığı görülmüştür. Mahkemece fazla mesai tahakkuku bulunan bordrolar imzalı olduğu gerekçesi ile yapılan hesaplamadan dışlanmış ise de tespit edilen çalışma saatlerine göre her ay maktu ve sembolik olarak aylık 10 saat fazla mesai tahakkuk ettirildiği anlaşılmakla yapılacak iş tüm dönem için fazla mesai ücreti hesap edilerek tahakkuk bulunan ayların fazla mesai ücreti hesabından mahsup etmek olmalıdır.
Anılan yön düşünülmeden karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 10.06.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.