Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/3714
Karar No: 2020/4153
Karar Tarihi: 01.07.2020

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2019/3714 Esas 2020/4153 Karar Sayılı İlamı

Özet:


İş hukukuna ilişkin bir dava dosyasında Yargıtay 10. Hukuk Dairesi, önceki kararın bozulması sonrasında yapılması gereken araştırma ve incelemenin yeterince yapılmamış olmasından dolayı kararın bozulması gerektiğine hükmetmiştir. Mahkeme, ilk kararı temyiz etmeyen davalılar yönünden davacı lehine oluşan usuli hak gözetilmeden davanın reddine karar vermiştir. Bu nedenle, karar usul ve yasaya aykırı olarak bozulmuştur.
Kanun Maddeleri: İş Kanunu (4857) ve Medeni Kanun (743)
10. Hukuk Dairesi         2019/3714 E.  ,  2020/4153 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İş Mahkemesi

    Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece, bozma ilamına uyulmak suretiyle yapılan yargılama sonucunda ilamında belirtildiği şekilde davanın reddine karar verilmiştir.
    Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    İncelemeye konu davada, mahkemece verilen önceki karar, Dairemizin 31.03.2016 günlü, 2016/1696 E. 2016/4524 K. sayılı ilamı ile “.. Mahkemece, “hizmet ilişkisinin ispat edilemediği” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Ancak, ... Cumhuriyet Başsavcılığının 2007/5276 Hazırlık 7170 sayılı takipsizlik kararlı dosyasında, davacının çalıştığını iddia ettiği otel müşterisinin otel çalışanları tarafından kasten yaralandığı iddiasıyla şikayette bulunması üzerine başlatılan soruşturmada otel çalışanlarından biri olduğu gerekçesiyle davacının da şüpheli olarak ifadesi alınmıştır. ... 3. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2006/177 değişik iş sayılı dosyasında ise; davacının eşinin boşanma davasında değerlendirilecek olan davacının sosyal ve ekonomik durumunun araştırılması kapsamında, ... İli ... İlçesine bağlı ... semtindeki ... isimli otelde davacının güvenlik görevlisi olarak çalıştığının tespitini talep etmiş, mahkeme heyetince davacının otelde çalıştığına ilişkin tespitte bulunmuştur. Ayrıca, davalılardan şirket ait olduğu iddia edilen ve üzerinde antet ve imza bulunmayan soyunma odası listesinde, ... Otel antetli 09.09.2008 – 08.10.2008 tarihleri arasındaki döneme ait görev çizelgesinde, ... Otel antetli tabanca teslimlerini gösteren ve davacıya güvenlik görevlisi olarak tabanca teslim edildiğini gösteren kasa teslim fişlerinde davacının adı bulunmaktadır. Üstelik, tanıklar ..., ... ve ... davacının talep gibi otelde çalıştığını beyan etmişlerdir. Bu durumda davacının talebe konu 23.02.2003 – 01.12.2008 tarihleri arasında otelde hizmet akdine dayalı olarak çalıştığının kabulü gerekir...Somut olayda; tanıklar işyerinin önceleri ... Otel adıyla davalı şirket tarafından işletilirken sonradan...Otel adıyla dava dışı ... Tur. Tes. Otel Hiz. Tic. Ltd. Şti. tarafından işletilmeye başladığını beyan etmişlerdir. Gerçekten de dosya içerisindeki turizm işletme belgesi dava dışı anılan şirket adınadır. Ne var ki belge 13.03.2001 tarihli olup, otelin hangi tarihler arasında hangi şirket tarafından işletildiği anlaşılamamaktadır. Bu nedenle; otel işyerinin davalı Kurum, Belediye ve Maliye nezdindeki kayıtları ile ticaret sicil kayıtları da dahil olmak üzere tüm belgeleri getirtilmeli, gerektiğinde kolluk soruşturması yaptırılarak aralarında ticaret veya ortaklık ilişkisi ya da işyeri devri bulunup bulunmadığı saptanmalı, davacının çalıştığı otelin hangi işveren tarafından işletildiği şüpheye yer bırakmayacak şekilde belirlenerek, deliller birlikte değerlendirilerek hâsıl olacak sonuca göre karar verilmelidir.”denilmek suretiyle bozulmuştur.
    Mahkemenin, Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine, o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. “Usuli kazanılmış hak” olarak tanımlayacağımız bu olgu; mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirdiği gibi, mahkemenin kararını bozmuş olan Yargıtay Hukuk Dairesince; sonradan, ilk bozma kararı ile benimsemiş olduğu esaslara usuli kazanılmış hakka aykırı bir şekilde, ikinci bir bozma kararı verilememektedir. (09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı, Hukuk Genel Kurulu’nun 12.07.2006 gün, 2006/9-508 E., 2006/521 sayılı kararı). Mahkemenin, Yargıtay’ın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli kazanılmış hak doğabileceği gibi, bazı konuların bozma kararı kapsamı dışında kalması yolu ile de usuli kazanılmış hak gerçekleşebilir. (Prof. Dr. Baki KURU, Usuli Müktesep Hak (Usule İlişkin Kazanılmış Hak) Dr. A. Recai Seçkin’e Armağan, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Yayınları No. 351 Ankara, 1974, sayfa 395 vd.)
    Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uymuş olan mahkeme kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Bir başka anlatımla, kesinleşmiş bu kısımlar, lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur. (04.02.1959 gün ve 13/5 sayılı YİBK).
    Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında somut olayda; Mahkemece Dairemizce verilen bozma kararına uyulmuş ise de, bozma gereğinin tam olarak yerine getirildiğinden bahsedilmesi mümkün değildir. Mahkemece, bozma sonrasında ilk kararı temyiz etmeyen davalılar yönünden davacı lehine oluşan usuli hak gözetilmeden davanın kabulü gerekirken davanın reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmektedir.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz ardı edilerek eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacı"ya iadesine, 01/07/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi