12. Ceza Dairesi 2019/10928 E. , 2021/4305 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii ve katılanlar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Olay günü saat 19:35 sıralarında, sürücü ..."ın sevk ve idaresindeki otomobil ile meskun mahalde, gece vakti, bölünmüş iki şeritli ıslak zeminli asfalt kaplama yolda ters yönde seyir halindeyken, olay mahalli dört yönlü kavşağa geldiğinde, karşı yönden bölünmüş yolda nizami biçimde seyreden sanık sürücü ..."nın sevk ve idaresindeki kamyonetin ön kısımlarıyla, otomobilinin sol ön kapı ve sol ön çamurluk kısmının çarpışması neticesinde, sürücü ..."ın vefat ettiği, sanık sürücü ..."nın kazanın meydana gelmesinde alt düzeyde tali kusurlu olduğunun kabul ve tespit edildiği olayda;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanık müdafinin lehe hükümlerin uygulanmadığına, kusur tespitine, erteleme veya hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin uygulanması gerektiğine, kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna; katılanlar vekilinin görevli mahkeme yönünden kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna, tayin edilen cezaya, sanığın lehine olan hükümlerin uygulanmaması gerektiğine, kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 07/07/2009 tarih 2009/9-62-191 sayılı kararında da vurgulandığı üzere, taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK"nın 61/1. maddesinin (g) bendinde yer alan, "failin güttüğü amaç ve saik" gerekçesine dayanılamayacağının gözetilmemesi,
2-Sanık hakkında hükmolunan 1 yıl 8 ay hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi sırasında, adli para cezasının hesap hatası sonucu 12.100 TL yerine 12.000 TL olarak tayin edilmesi suretiyle eksik ceza tayini ile uygulanan Kanun maddesinin gösterilmemesi suretiyle CMK"nın 232/6. maddesine ve adli para cezasının belirlenmesine esas alınan tam gün sayısının gösterilmemesi suretiyle TCK"nın 52/3. maddesine aykırı hareket edilmesi,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konularda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hükmün sanığa verilen temel cezanın belirlenmesinde gösterilen diğer gerekçeler yasal ve yeterli olduğundan, hüküm fıkrasının temel cezanın belirlenmesine ilişkin ilk bendindeki "sanığın güttüğü amaç ve saike göre" ibaresinin çıkartılması, hükmün (4) numaralı bendinin çıkarılarak yerine, "Sanığa verilen uzun süreli hürriyeti bağlayıcı cezanın sanığın kişiliğine,sosyal ve ekonomik durumu,yargılama sürecinde duyduğu pişmanlığa ve suçun işlenmesindeki özelliklere göre TCK"nın 50/4. maddesi delaletiyle, TCK"nın 50/1-a maddesi gereğince adli para cezasına çevrilmesine, TCK"nın 52/3. maddesine göre, adli para cezasının belirlenmesine esas tam gün sayısının 605 tam gün olarak belirlenmesine, TCK"nın 52/2. maddesi gereğince bir gün karşılığı adli para cezasının takdiren 20 TL olarak hesabıyla sanığın 12.100 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına" ibarelerinin yazılması suretiyle, sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün tebliğnamedeki isteme uygun olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 26/05/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.