15. Ceza Dairesi 2019/15631 E. , 2020/1745 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : 1-Sanığın 09/01/2013 tarihli eylemi için; TCK"nın 204/1, 62/1, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet
2-Sanığın 11/03/2013 tarihli eylemi için; TCK"nın 204/1, 62/1, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet
3-TCK"nın 158/1-d, j, son, 43/1, 62/1, 52/2. maddeleri gereğince mahkumiyet
Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
UYAP kayıtlarının incelenmesinde; sanığın yüzüne karşı verilen 05/09/2013 tarihli mahkumiyet hükümlerine yönelik, yasal süresi içinde 11/09/2013 tarihinde temyiz talebinde bulunduğu anlaşıldığından, tebliğnamedeki süre yönünden temyiz talebinin reddine dair görüşe iştirak edilmeksizin yapılan incelemede;
Sanığın, 09/01/2013 tarihinde üzerinde kendi fotoğrafının bulunduğu ... sahte kimliği ile katılan ... Bankası Bahçekapı Şubesi"nden 15.000,00 TL tüketici kredisi kullandığı, 10/01/2013 tarihinde üzerinde kendi fotoğrafının bulunuğu ..."ın kimlik bilgilerine havi nüfus cüzdanı ile katılan ... Bankası Bahçekapı Şubesi"nden 1.500,00 TL mevduat hesabından destek kredisi aldığı, ayrıca 11/01/2013 tarihinde aynı bankanın Karaköy Şubesi’ne ... sahte kimliği ile kredi talebinde bulunduğu, ancak kimliğin sahte olduğu anlaşıldığından polislerce yakalandığı, bu şekilde sanığın nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediği iddia edilen olayda,
1-Nitelikli dolandırıcılık suçundan mahkumiyet hükmüne ilişkin sanığın temyiz talebinin incelenmesinde;
Sanığın ikrar içeren savunmaları, şikayetçi beyanları, tanık anlatımları, banka yazı cevapları, ekspertiz raporları ve dosya kapsamına göre; sanığın eyleminin nitelikli dolandırıclık suçunu oluşturduğu gerekçesine dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Sanığın katılan bankanın değişik şubelerinden kredi tahsisini sağlamak suretiyle gerçekleşen eyleminin 5237 sayılı TCK 158/1-j maddesinde düzenlenen dolandırıcılık” suçunu oluşturmasına rağmen, mahkemece TCK"nın 158/1-d maddesiyle de uygulama yapılması sonuca etkili olmadığından, ayrıca 5237 sayılı TCK"nın 158. maddesinin 1. fıkrasının (e), (f), (j) ve (k) bentlerinde sayılan hallerde hükmolunacak hapis cezasının üç yıldan, adli para cezasının ise elde edilen haksız menfaatin iki katından az olamayacağının düzenlenmesine rağmen, elde edilen haksız menfaat miktarının 16.500 TL olmasına rağmen, 1650 gün adli para cezası yerine 1.617 gün temel gün adli para cezası belirlenerek, eksik ceza tayin edilmesi aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanığın herhangi bir nedene dayanmayan temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA,
2-Sanığın 09/01/2013 ve 11/03/2013 tarihli eylemleri için resmi belgede sahtecilik suçundan mahkumiyet hükümlerine ilişkin temyiz talebinin incelenmesinde;
Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 22.04.2014 tarih, 2013/11-397; 2014/202 E. K. sayılı kararında da belirtildiği üzere, 765 sayılı TCK ile 5237 sayılı TCK"nın “Kamu güvenine karşı suçlar” bölümünde düzenlenen ve belgenin gerçeğe aykırı olarak düzenlenmesi ile kamu güveninin sarsıldığı kabul edilerek suç sayılıp yaptırıma bağlanan “resmi belgede sahtecilik ve özel belgede sahtecilik” suçlarının hukuki konusunun kamu güveni olduğu, suçun işlenmesi ile kamu güveninin sarsılması dışında, bir veya birden fazla kişi de haksızlığa uğrayıp, suçtan zarar görmesi halinde dahi suçun mağdurunun toplumu oluşturan bireylerin tamamının, diğer bir ifadeyle kamunun olduğuna dair kabulünün etkilenmeyeceği, sanıkların, aynı suç işleme kararıyla ve aynı anda düzenlenen belgelerle ilgili olarak tek bir suçtan hüküm kurulması gerekeceği, buna karşın, aynı suç işleme kararıyla fakat değişik zamanlarda düzenlenen belgelerle ilgili olarak yine tek bir suçtan hüküm kurulup, aynı Kanun"un 43. maddesi gereğince zincirleme suç hükümleri gereğince cezanın arttırılması gerektiği, farklı suç işleme kastının bulunduğunun ispatı halinde her bir eylemin ayrı bir suç oluşturacağı, suça konu nüfus cüzdanlarından sadece ... adına düzenlenen nüfus cüzdanı aslının ele geçirilmiş olup, diğer nüfus cüzdanının ele geçirilemediği, ancak, sanığın kredi sözleşmesi tanzim ettiğinin sabit olduğu, kredi sözlemesinin de niteliği gereği özel belge teşkil etmesi karşısında; sanığın aynı suç işleme kararıyla fakat değişik zamanlarda düzenlenen belgelerle ilgili olarak 5237 sayılı TCK’nın 204/1 maddesi gereğince TCK"nın 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde takdir hakkının kullanılması suretiyle alt ve üst sınırlar arasında bir belirleme yapılıp 5237 sayılı TCK"nın 61. maddesinde sayılan kriterler esas alınarak, hak ve nesafet kuralları ile orantılılık ilkesine uygun şekilde cezaların alt sınırdan uzaklaşılmak suretiyle tek bir suçtan hüküm kurulup, aynı Kanun"un 43. maddesi gereğince zincirleme suç hükümleri gereğince cezanın arttırılması gerektiği gözetilmeksizin, ayrı ayrı resmi belgede sahtecilik suçundan hüküm kurulması,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca, hükümlerin BOZULMASINA, 10.02.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.