Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/7408
Karar No: 2019/1509
Karar Tarihi: 07.03.2019

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2016/7408 Esas 2019/1509 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Dava, bir tarım arazisi üzerindeki maliklik haklarına ilişkindir. Davacı, bu arazi üzerinde kazandırıcı zilyetlik hakkına sahip olduğunu iddia ederek tescil istemiyle dava açmıştır. Yargılama sürecinde toplulaştırma işlemleri sonucu taşınmaz 413 parsel ve 7,737.84 metrekare yüzölçümü ile davalı olarak tescil edilmiştir. Mahkeme, davanın kısmen kabulü ile çekişmeli taşınmazın bir bölümü olan 7,737.75 metrekare yüzölçümlü kısım hakkında davacı adına tescil işlemi yapılmasına karar vermiştir. Ancak mahkeme kararında, yapılan araştırma ve incelemelerin yeterli olmadığı belirtilerek dosyanın yeniden incelenmesine hükmedilmiştir. Kararda belirtilen kanun maddeleri ise 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 ve 17. maddeleridir.
16. Hukuk Dairesi         2016/7408 E.  ,  2019/1509 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TESCİL
    KANUN YOLU : TEMYİZ


    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Davacı, ... Köyü çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın bir bölümü hakkında kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak adına tescil istemiyle dava açmıştır. Yargılama sırasında taşınmaz toplulaştırma işlemleri yapılması sonucunda 413 parsel ve 7.737,84 metrekare yüzölçümü ile davalı olarak tescil edilmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulü ile çekişmeli taşınmazın fen bilirkişiler tarafından hazırlanan 04.02.2014 tarihli ek rapor ve eki haritada (A) harfi ile gösterilen 7.737,75 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın tarla vasfıyla davacı adına tapuya kayıt ve tesciline (tescil işlemi yapılırken belirtilen yerin toplulaştırma işlemi sırasında 413 parsel adı altında davalı olarak bırakıldığı gözetilerek yüzölçümünün 7.737,75 metrekare olarak tesciline) karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili, davalı ... ile davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece, 04.02.2014 tarihli teknik bilirkişi raporunda temyize konu (413-A) ile gösterilen taşınmaz bölümü üzerinde davacı lehine 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 14 ve 17. maddesinde belirtilen zilyetlikle iktisap koşullarının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeterli bulunmamaktadır. Mahkemece, dava konusu taşınmaz bölümünün sınırında bulunan 299 parsel sayılı taşınmaza ait kadastro tespit tutanağı varsa dayanaklarıyla birlikte getirtilmemiş, niteliğinin belirlenmesi amacıyla üç kişilik ziraat bilirkişi kurulundan ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmamış, dava tarihinden geriye doğru 15-20-25 yıl öncesine ait üç ayrı tarihte çekilmiş hava fotoğrafları üzerinde uzman jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi eliyle inceleme yaptırılması gerekirken, harita mühendisi bilirkişinin 1985 tarihli tek hava fotoğrafı üzerinde yaptığı inceleme ile yetinilmiştir.
    Hal böyle olunca, sağlıklı sonuca varılabilmesi için; dava konusu taşınmaz bölümünün sınırında bulunan 299 parsel sayılı taşınmaza ait kadastro tespit tutanağı varsa dayanaklarıyla birlikte getirtilmeli, dava tarihinden geriye doğru 15-20-25 yıl öncesine ait üç ayrı evreye ilişkin stereoskopik hava fotoğrafları da getirtilip dosya ikmal edildikten sonra, mahallinde yeniden yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi kurulu, aynı yönteme göre tespit edilecek taraf tanıkları, üç kişilik ziraat bilirkişi kurulu, jeodezi ve fotogrametri mühendisi ve teknik bilirkişinin katılımıyla keşif yapılmalıdır. Yapılacak keşifte, yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazın önceki ve şimdiki niteliği, ilk olarak ne zaman ve nasıl kullanılmaya başlandığı, öncesinin kime ait olduğu, kimden intikal ettiği ve ne şekilde kullanıldığı, taşınmazın imar-ihyaya konu edilip edilmediği, edilmiş ise imar-ihyanın hangi tarihte başlayıp hangi tarihte bitirildiği etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı; komşu taşınmazın varsa dayanak kayıtlarının dava konusu taşınmaz yönünü ne okuduğu bilirkişi ve tanık beyanları ile denetlenmeli; yerel bilirkişi ve tanıkların sözleri arasında doğabilecek çelişkiler, gerektiğinde yüzleştirme yapılarak yöntemince giderilmeli, bilirkişi ve tanık sözleri, komşu taşınmazların tutanak ve dayanaklarıyla denetlenmeli; teknik bilirkişiye yerel bilirkişi ve tanıkların gösterdiği sınırlar haritasında işaret ettirilmeli; komşu taşınmazlarla mukayeseli mahkeme gözlemi tutanağa geçirilmeli; üç kişilik ziraat bilirkişi kurulundan dava konusu taşınmazın eğimini, niteliğini, toprak yapısını, bitki örtüsünü, taşınmazın imar-ihyasının hangi tarihte tamamlandığını, taşınmaz üzerinde ekonomik amaçlı zilyetliğe ne zaman başlanıldığını ve taşınmazın kullanım durumunu, taşınmaz üzerinde bulunan ağaçların yaş ve sayılarını kesin olarak belirleyen bilimsel verilere dayalı, önceki ziraat bilirkişi raporunu da irdeleyen ve sınırındaki taşınmazlarla mukayese edilecek şekilde taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğraflarını da içerir ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiden yukarıda belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik üç adet hava fotoğrafının stereoskop aletiyle incelenmesi neticesinde taşınmazın sınırlarını ve niteliğini, taşınmaz üzerinde imar-ihya tamamlanmış ise tamamlandığı tarih ile taşınmaz üzerinde sürdürülen zilyetliğin başlangıcını, şekli ve süresini belirtir şekilde rapor alınmalı; teknik bilirkişiye keşfi takibe elverişli, dava konusu taşınmazı, komşularıyla birlikte gösterir krokili rapor düzenlettirilmeli; bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden Belediyelere ayrı ayrı iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
    07.03.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi