10. Hukuk Dairesi 2010/13222 E. , 2012/1829 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, hizmet tespitine ilişkindir.
Mahkeme, davanın kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmü, davalılar vekili tarafından temyiz etmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu. Temyiz konusu hükme ilişkin dava, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun Geçici 3. maddesi delaletiyle 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesinde sayılı ve sınırlı olarak gösterilen hâllerden hiçbirine uymadığından, temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteğin reddine karar verildikten sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
1) Hukuk Genel Kurulu"nun 14.11.2007 tarih ve 2007/13-848 E. 2007/840 K. sayılı ilamında belirtildiği üzere, açılmış bir davanın esasının incelenebilmesi ( davanın mesmu, yani dinlenebilir olabilmesi ) bazı şartların tahakkukuna bağlı olup, bunlara dava şartları denir. Dava şartlarından bir kısmı olumlu ( varlığı mutlaka gerekli ); diğer bir kısmı da, olumsuz ( yokluğu mutlaka gerekli ) niteliktedir. Hakim, önüne gelen bir davada, dava şartlarının mevcut olup olmadığını re"sen gözetmelidir.
Olumlu dava şartlarından biri de, davacının o davayı açmakta hukuki yararının bulunmasıdır. Açılmasında davacısı yönünden hukuki yarar bulunmayan bir dava, dava şartının yokluğundan dolayı reddedilmelidir.
Mahkemece, dava konusu somut olayda; davacının, tescili bulunan 15.12.1998-31.12.2006 tarihleri arasındaki talebinin hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, anılan tarihlerde davacının tescili bulunduğundan ve hukuki ihtilaf bulunmadığından bahisle hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmesi;
2)Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun, 28.5.2008 gün ve 10-370/410 sayılı Kararında da belirtildiği üzere, vekalet ücreti de dahil yargılama giderlerinin davada haksız çıkan, yani, aleyhe hüküm verilen tarafa yükletileceği, davanın kısmen kabulü halinde ise, kabul ve red oranına göre taraflar arasında paylaştırılacağı yönündeki Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 417. maddesi gözetilmeksizin, davanın kısmen kabulüne karar verildiği halde, yargılama giderinin kabul ve red oranına göre paylaştırılmamış olması ve yargılama giderlerinden sadece davalılardan işverenin sorumlu tutulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma sebebidir.
Ne var ki; bu hususların düzeltilmesi, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hüküm bozulmamalı, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun Geçici 3.maddesi yollamasıyla Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 436. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Hüküm fıkrasının 1. paragrafında yer alan “karar verilmesine yer olmadığına” sözcüklerinin silinerek, yerine, “talebin reddine” sözcüklerinin yazılmasına, yargılama giderine ilişkin 4. paragrafın tamamen silinerek, yerine, “davanın kısmen kabulü nedeniyle toplam 313,00 TL yargılama giderinden takdiren 250,00 TL sinin davacı üzerinde bırakılmasına, 62,6 TL"sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine” sözcüklerinin yazılmasına, vekalet ücretine ilişkin 5. paragrafına “davanın kısmen reddi nedeniyle karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davalılar yararına takdir olunan 1.000,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara eşit olarak verilmesine” sözcüklerinin eklenmesine ve hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının davalılardan,.... Yöneticiliği"nden alınmasına, 09.02.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.