14. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/18525 Karar No: 2020/8101 Karar Tarihi: 07.12.2020
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/18525 Esas 2020/8101 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2016/18525 E. , 2020/8101 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, 17/03/2016 gününde verilen dilekçe ile mirasın hükmen reddi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 15/04/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, TMK 605/1. madde gereğince mirasın gerçek reddi talebine ilişkindir. Davacı, muris kardeşi ...’in 25.08.2015 tarihinde vefat ettiğini, uzun yıllardır kardeşi ile görüşmediğini, kardeşinin vefat ettiğini İstanbul 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/172 Esas sayılı dosyasında dahili dava dilekçesinin tarafına tebliği ile öğrendiğini, tebliğin ise 24.12.2016 tarihinden sonraki bir tarihte yapıldığını belirterek mirası kayıtsız şartsız reddettiğinin tespitini istemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı temyiz etmiştir. Yasal koşulların gerçekleşmesi halinde mirasçılar Türk Medeni Kanununun 605/1 maddesine dayalı dava açabilecekleri gibi, Türk Medeni kanununun 605/2 maddesine dayalı dava da açabilirler. Gerçek ret, mirasçıların sulh mahkemesine sözlü veya yazılı beyanı ile yapılır. TMK 606. maddesine göre; "miras 3 ay içerisinde reddolunabilir. Bu süre, yasal mirasçılar için mirasçı olduklarını daha sonra öğrendikleri ispat edilmedikçe mirasbırakanın ölümünü öğrendikleri tarihten itibaren işlemeye başlar." Bu süre hak düşürücü nitelikte olup mahkemece re"sen dikkate alınması gerekir. Böyle bir davada sulh hukuk mahkemesi hakiminin görevi, reddin süresinde olup olmadığı ve ret edenin mirasçılık sıfatı bulunup bulunmadığını incelemek, süre koşulu ile mirasçılık sıfatının gerçekleşmesi halinde ise, Türk Medeni Kanununun 609. maddesi uyarınca ret beyanını tespit ve tescil etmekten ibarettir. Somut olayda, yasal mirasçı tarafından ölümden itibaren üç ay içinde talepte bulunulmamış ise de, davacı kardeşinin ölümünü İstanbul 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/172 Esas sayılı dosyasında dahili dava dilekçesinin tarafına tebliği ile öğrendiğini beyan etmiştir. Mahkemece davacıya murisin ölümünü daha sonra öğrenme durumu hakkında delillerini sunması için imkan verilip; gösterdiği taktirde delillerin toplanması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, 07.12.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.