Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/18363
Karar No: 2018/2574
Karar Tarihi: 20.03.2018

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2016/18363 Esas 2018/2574 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2016/18363 E.  ,  2018/2574 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    Davacı, 01.10.1995-26.05.2014 tarihleri arasında Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine başvuru tarihinden itibaren emekliliğe hak kazandığına karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.

    K A R A R

    Dava, davacının 01.10.1995- 26.05.2014 tarihleri arasında Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğu ve yaşlılık aylığına hak kazandığı istemine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davacının 01.10.1995-29.02.2012 tarihleri arasında tarım bağkur sigortalısı olduğunun tespitine, davacıya dava tarihini takip eden aybaşı olan 01.01.2015 tarihinden itibaren kısmi yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
    Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş kararları; Kurumun prim alacaklarını Bakanlar Kurulu kararı ile ürün bedellerinden tevkifat suretiyle tahsil etmesi halinde, Bağ-Kur’un prim ödenmesine rağmen, sigortalıyı re’sen kayıt ve tescil etmemesi, yasanın kendisine yüklediği re’sen tescil yükümlülüğüne aykırılık teşkil ettiğinden, prim tevkifatının yapıldığı tarihi izleyen aybaşından itibaren sigortalı olarak kabulü gerektiği yönündedir.
    İlk prim kesintisini izleyen yıllarda prim kesintisi veya ürün tesliminin gerçekleştiğinin belirlendiği durumlarda, bu yıllar için de tespit kararı verilmesi gerekmektedir.
    Tarım Bağ-Kur sigortalılığının temel koşulu 2926 sayılı Yasanın 2/1 ve 3/b maddelerinde belirtildiği gibi, tarımsal faaliyette bulunmaktır. Prim tevkifatına dayalı tespit davasında, salt ziraat odası ve kooperatif kaydı gibi belgelerin bulunması, davanın kabulü için yeterli değildir. Tarımsal faaliyetin sürdüğünün, faaliyete ilişkin olarak hangi tarımsal ürünlerin üretildiği, nereye satıldığı veya teslim edildiği gibi hususlar da somutlaştırılarak belirlenmelidir. Prim tevkifatı ve ürün tesliminin, iki yıla kadar olan süre dışında süreklilik arzettiği hallerde de, tarımsal faaliyetin sürekli olduğu kabul edilebilir.
    Somut olayda, davacının 26.05.2014 tarihinde başlayan 2926 sayılı Yasa kapsamında Tarım Bağ-Kur sigortalılığının aynı gün sona erdiği, 10.03.1995 tarihli müstahsil makbuzundaki % 1" lik bağkur kesintisinin kurum hesabına intikal ettiği ancak ekli listesi bulunmadığı için davalı kurum tarafından kabul edilmediği, davacının 21.01.1995 tarihli %1" lik bağkur kesintisi olan müstahsil makbuzu sunduğu, yine bağkur kesintisi yapılıp yapılmadığı ve tarihi okunaklı olmayan bir kısım müstahsil makbuzları sunduğu, 1995- 2014 yılları arasında yukarıdaki ilkeler doğrultusunda teslim ettiği ürünlerden prim kesintisi yapılıp yapılmadığı araştırılıp buna göre karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile davacının tarım faaliyetine devam ettiği gerekçesiyle ilk tevkifat sonrasında 29.02.2012 tarihine kadar kesintisiz tarım bağkurluluğuna karar verildiği anlaşılmıştır.
    Yapılacak iş, öncelikle davacının sunduğu müstahsil makbuzlarının asıllarını ya da okunaklı suretlerini davacı ve makbuzu veren ilgili firmalardan istemek, davacıya varsa ürün sattığı kişi, kurum ve kuruluşları açıklattırmak, buralardan ürün bedellerinden prim kesintisi yapılıp yapılmadığını sormak, yapılmış ise belgelerini getirtmek, teslim ettiği ürünlerden hangi tarihlerde prim kesintisi yapıldığını araştırmak, tüm ürün teslimi ve prim kesintisi tarihleri tespit edilerek yukarıda anlatılan ilkeler ışığında davacının Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğu süreleri tespit etmek, bundan sonra yaşlılık aylığı koşullarını değerlendirmekten ibarettir.
    O halde, davalı kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 20.03.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi