Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/19930
Karar No: 2019/5983
Karar Tarihi: 13.05.2019

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/19930 Esas 2019/5983 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Yapı ve Kredi Bankası'nın, davalı borçlu aleyhine icra takibi yapması sonucu alacaklarını karşılayacak mal bulamaması nedeniyle tasarrufun iptali davası açtığı mahkeme kararı incelendi. Mahkeme, davalıların arkadaş oldukları gerekçesi ile yapılan satışın bağışlama olarak kabul edilmesi gerektiğini iddia ederek, davalıların ve dördüncü kişi konumundaki diğer davalıların kötü niyeti yeterince kanıtlanamadığından davanın kısmen kabul edilmesine karar verdi. Kararda, İİK maddelerine göre açılan tasarrufun iptali davası kabul edilirse harç ve vekalet ücreti takip konusu alacak ile iptal edilen şeyin değerinden hangisi az ise o değer üzerinden hükmedilir denildi. Detaylı açıklamaları ile birlikte İİK 277 ve devamı maddeleri ifade edildi.
17. Hukuk Dairesi         2016/19930 E.  ,  2019/5983 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı Yapı ve Kredi Bankası A.Ş. vekili ve davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacı Yapı ve Kredi Bankası A.Ş. vekili, taraflar arasındaki borç ilişkisi nedeniyle davalı borçlu aleyhine icra takibi yaptıklarını, ancak davalı borçlunun, alacaklarını karşılayacak oranda malının bulunamadığını ileri sürerek davalı borçlunun, davaya konu malını, kötü niyetli olarak ve kendilerinden mal kaçırmak amacıyla devrettiğini belirterek, davalılar arasındaki tasarrufun iptalini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar vekili taşınmazı yatırım amaçlı aldıklarını, üzerindeki ipotek yükünü kaldırdıklarını, iyi niyetli olduklarını, ileri sürerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkemece, davalıların arkadaş oldukları gerek satış bedeli ile satış tarihindeki gerçek değeri arasındaki aşırı fark nedeniyle yapılan bu satışın bağışlama hükmünde sayılması gerektiği gerekse davalı ..."nın, borçlu Mehmet"in alacaklılarından mal kaçırmak ya da alacaklılarını ızrar kastı ile hareket ettiğini bilebilecek kişilerden olması nedeniyle, borçlu Mehmet ile davalılardan Ali Rıza arasında yapılan tasarrufun hükümsüz olup iptali edilmesi gerektiğini, dördüncü kişi konumunda
    olan Ali Osman ve Faruk yönünden; davalılardan Ali Rıza tarafından dördüncü kişi davalılara 24/10/2014 tarihinde 35.000,00 TL üzerinden satış yapılmış ise de dosyadaki Türkiye Finans Bankası"nın 17/02/2016 gün cevabi yazısı ve bankada çalışan tanık beyanıda dikkate alındığında taşınmazın üzerinde bulunan ve banka lehine olan 300.000,00 TL"lik ipotek bedeli yükü ile satın alındığı, hemen devamında bu ipoteğin kaldırıldığı, her ne kadar davalılarca ipotek borcunun ödeyen kişi oldukları banka makbuzunda gözükmese de tarafların sosyal ekonomik durumları ve banka görevlisi tanığı beyanları ve somut olayın gelişimine göre bu ipotek bedelinin davalılarca yatırıldığının hayatın olağan akışına uygun düştüğü dolayısıyla bu taşınmazın fahiş bedelle satın alınmadığını, dördüncü kişi konumunda bulunan davalıların tapuda düşük bedelli taşınmaz satın almalarının tek başına kötü niyetli olduklarının ispatı anlamına gelmeyeceği, dördüncü kişilerin kötü niyetli olduğunun davacı tarafça ispatlanması gerekeceği, dinlenen tanık beyanlarının birbirleri ile uyumlu olduğu, banka kayıtları ve sosyal ekonomik durumların bu durumu teyit ettiği, mal kaçırma amacı olan kişilerin 1/2 şer oranlarında hisse devretmesi makul olmadığı, dördüncü kişi olan davalılar ile diğer borçlu davalılar arasındaki organik bağın davacı tarafça dosyaya yansıtılmadığından ötürü dördüncü kişi konumundaki davalılar yönünden açılan davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı Yapı ve Kredi Bankası A.Ş. vekili ve davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı ..."nın yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının davacı Yapı ve Kredi Bankası A.Ş. vekilinin aşağıdaki bend dışında kalana sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava İİK 277 ve devamı maddelerine göre açılmış tasarrufun iptali davasıdır.
    Tasarrufun iptali davasının kabulü halinde harç ve vekalet ücreti, takip konusu alacak ile iptal edilen tasarruf konusu şeyin değerinden hangisi az ise o değer üzerinden hükmedilir. Somut olayda davacının takip konusu olan alacağı 88.387,99 TL olup iptaline karar verilen taşınmazın gerçek değeri 195.000,00 TL olarak belirlenmiş olduğundan, takip konusu olan alacak miktarı 88.387,99 TL üzerinden vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken taşınmazın değeri olan 195.000,00 TL üzerinden davalı yararına vekalet ücretine
    hükmedilmesi doğru değil bozma nedeni ise de bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden H.M.K."nın geçici 3/2 H.U.M.K. 438/7 mad. uyarınca kararın düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... yönünden tüm temyiz itirazlarının, davacı Yapı ve Kredi Bankası A.Ş. vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı Yapı ve Kredi Bankası A.Ş. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının 5 nolu bendindeki "17.650,00 TL vekalet ücretinin" ibaresinin hükümden çıkartılarak yerine "9.821,04 TL vekalet ücretinin" ibaresinin yazılmasına kararın bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 4.866,95 TL kalan onama harcının temyiz eden davalı ..."den alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 13/05/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi