4. Hukuk Dairesi 2016/8189 E. , 2018/4246 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ...aleyhine 14/04/2014 gününde verilen dilekçe ile İİK 5. maddesi gereğince uğradığı zararın tazmininin istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 16/12/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, İİK 5. maddesi gereğince uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili; müvekkili hakkında alacaklı Filiz Akarsu tarafından icra takibi başlatıldığını, takibe ait ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği halde takibin kesinleştiğini, kesinleşen takip sebebiyle müvekkilinin tüm menkul, gayrimenkul varlığı ve bankalarda bulunan mevduatlarının haczedildiğini, müvekkilinin tacir olduğunu ve ticari faaliyetine devam edebilmek için fer"ileri ile birlikte 54.050 TL"yi 30/05/2012 tarihinde icra dosyasına yatırdığını, usulsüz tebligata dayanarak ilamsız takibin kesinleştirilmesi nedeniyle icra mahkemesine şikayet talebinde bulunduğunu ve usulsüz tebligat yapıldığından hacizlerin kaldırılmasına karar verildiğini, verilen kararın Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 2013/2081 esas, 2013/29641 karar sayılı ilamı ile kesinleştiğini, bunun üzerine Antalya 16. İcra Müdürlüğünden bu karar ile mevduatın iadesini talep etmelerine rağmen bu taleplerinin reddedildiğini, bu kararın Antalya 1. İcra Hukuk Mahkemesinin 2013/559 esas, 2013/669 sayılı kararı ile kaldırıldığını, mevduatın 30/05/2013 tarihinde taraflarına geri ödendiğini, bu arada yapılan takibe ilişkin borçlu olmadığına dair menfi tespit davası açıldığını, bu davada da ihtiyati tedbir kararının teminatı olarak 28/05/2012 tarihinde 6.560 TL para yatırıldığını, bu paranın da 18/07/2013 tarihinde geri alındığını belirterek mahrum kalınan 6.000 TL mevduat faizi gelirinin taraflarına ödenmesini istemiştir.
Davalı vekili; icra mahkemelerinin şikâyet üzerine verdiği kararların maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmeyeceğini, Antalya 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/303 esaslı dosyasının henüz temyiz incelemesinde olduğunu, davacının İİK/72-4 maddesine göre zararının tazminini haksız takip yapan alacaklıdan isteyebileceği halde, İİK/5. maddesine göre dava açtığını, davanın haksız ve yersiz olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur.
./...
-2-
Mahkemece, davalı tarafın savunmalarının yasal dayanağının bulunmadığı ve savunmalarını ispatlayamadığı, davacıya usulsüz ve geçersiz tebligat yapılarak takibin kesinleştirilmesi sonucu davacının mevduatının haksız ve kanuna aykırı olarak haczedildiğinin icra hukuk mahkemesinin kesinleşen kararı ve Antalya 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/303 esas nolu dosyadaki ilam ile sabit olduğu, icra memurlarının hatalı ve kusurlu tebligat işlemleri nedeniyle davacının zarara uğradığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya kapsamından; dava dışı alacaklı tarafından yapılan takip nedeniyle, davacı tarafından borçlu olmadığına ilişkin Antalya 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/303 esas dosyası ile menfi tespit davası açıldığı ve davanın ilk derece mahkemesince karara bağlandığı; temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 2014/9804 esas 2014/36053 karar sayılı ilamı ile bozulduğu ve bu kararın henüz kesinleşmediği anlaşılmaktadır. Bu davanın sonucunun eldeki davanın çözümünü etkileyeceği açıktır. Şu durumda belirtilen dava dosyasının sonucu beklenilip sonrasında tüm deliller birlikte değerlendirilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak hüküm kurulması doğru görülmemiş; kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA 17/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.