Abaküs Yazılım
10. Daire
Esas No: 2019/4881
Karar No: 2021/5943
Karar Tarihi: 30.11.2021

Danıştay 10. Daire 2019/4881 Esas 2021/5943 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2019/4881
Karar No : 2021/5943

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Başkanlığı / …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … Demir İnşaat ve Mal. Taah. Emlak Oto Nak.
Zirai Alet. San. ve Tic. Ltd. Şti.
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN_KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Afyonkarahisar ili, Sandıklı ilçesinde faaliyet gösteren davacı şirkete ait işyerinde 23/02/2015 tarihinde yapılan denetim neticesinde düzenlenen … tarih ve … sayılı soruşturma raporuna istinaden davacının 5510 sayılı Kanun'un 102. maddesinin 1. fıkrasının (e) bendinin 4 ve 5 numaralı alt bentlerindeki yükümlülüğü yerine getirmediğinden bahisle 33.994,00 TL idari para cezası verilmesine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince; dava konusu işlemin dayanağı olarak gösterilen 5510 sayılı Kanun'un 102. maddesinin 1. fıkrasının (e) bendinin 4 ve 5 numaralı alt bentlerindeki düzenlemelerin davacıya isnat edilen ve gerçekleştiği iddia edilen fiiller ile birebir örtüşmediğinin açık olduğu, söz konusu idari para cezasının mevzuata uygun olarak düzenlenmediği sonuç ve kanaatine ulaşıldığı, davacı şirketin idari para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin davalı idarece tesis olunan dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ_EDENİN_İDDİALARI : Davalı idare tarafından, davacı şirket tarafından sigortalı bildirimi yapılan üç kişinin ev hanımı olduklarının ve bir işte çalışmadıklarının denetim raporuyla tespit edildiği, fiilen çalışan bir kişinin de ücret bordrosunda yer almadığı, bu nedenle davacı şirketin kayıtlarının gerçeği yansıtmadığı, işlemin usul ve yasaya uygun olarak tesis edildiği, Mahkemece verilen dava konusu işlemin iptali yolundaki kararın hukuka aykırı olduğu ve temyizen incelenerek bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davacı tarafından, Mahkeme kararının doğru olduğu, hesaplanan cezanın hangi bende dayanılarak hesaplandığının açık olmadığı, kabul anlamına gelmemekle birlikte 4 nolu alt bende göre asgari ücretin on iki katını aşan miktarda bir cezaya hükmedilemeyeceğinin açık olduğu, bu nedenle davalı idarenin temyiz talebinin reddiyle mahkeme kararının onanması gerektiği ileri sürülmektedir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …

DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Dosyanın incelenmesinden; davacı şirket hakkında, 23/02/2015 tarihinde yapılan fiili denetim neticesinde düzenlenen … tarih ve … sayılı Araştırma İnceleme Raporunun sonuç kısmında; davacı şirket tarafından 20/09/2006 - 28/02/2015 tarihleri arasında sigortalı bildirimi yapılan …, … ve … isimli şahısların çalışmalarının gerçeği yansıtmadığı, yapılan çevre araştırmasında bu kişilerin ev hanımı olduğu, işyeri sahiplerinin aileleri olması sebebiyle işyerinde hiç çalışmamalarına rağmen sigorta kayıtlarının yapıldığı anlaşıldığından, 2006/9-2015/2 dönemine ilişkin defter kayıtları ile ücret ödeme bordrolarının geçersiz sayılarak, zamanaşımına uğrayan 2006/9-2008/7 dönemi hariç olmak üzere 2008/10 - 2015/2 dönemi arası her aya 5510 sayılı Kanun'un 102. maddesinin 1. fıkrasının (e) bendinin 4 numaralı alt bendi gereğince idari para cezası uygulanması gerektiğinin; raporun 3-e/4 bölümünde, 2008/10 dönemine ilişkin ücret bordrosu ile Kuruma bildirilen sigorta primine esas kazanç tutarlarının (…'a bordroda yer verilmemesi sonucu) uyumsuz olduğu tespit edildiğinden, 2008/10 dönemi ücret bordrosunun geçersiz sayılarak, 5510 sayılı Kanun'un 102. maddesinin 1. fıkrasının (e) bendinin 5 numaralı alt bendi gereğince idari para cezası uygulanması gerektiğinin belirtildiği; bu rapora istinaden 2008/10 dönemi için 5510 sayılı Kanun'un 102. maddesinin 1. fıkrasının (e) bendinin 4 ve 5 numaralı alt bentleri uyarınca aylık asgari ücret, diğer dönemler için ise 5510 sayılı Kanun'un 102. maddesinin 1. fıkrasının (e) bendinin 4 numaralı alt bendi uyarınca aylık asgari ücretin yarısı tutarında olmak üzere … tarih ve … sayılı işlem ile toplam 33.994,00 TL idari para cezası uygulandığı, anılan işlemin iptali istemiyle de bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

İLGİLİ MEVZUAT:
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun "Kurumca Verilecek İdari Para Cezaları" başlıklı 102. maddesinde, "Kurumca dayanağı belirtilmek suretiyle diğer kanunlarda aşağıda belirtilen fiiller için idari para cezası öngörülmüş olsa dahi ayrıca bu Kanunun;...(e);...
4-) Tutmakla yükümlü bulunulan defter ve belgelerin ibraz edilmemesi nedeniyle verilmesi gereken ceza tutarını aşmamak kaydıyla; defter ve belgelerin tümünü verilen süre içinde ibraz etmekle birlikte; kanunî tasdik süresi geçtikten sonra tasdik ettirilmiş olan defterlerin tasdik tarihinden önceki kısmı, işçilikle ilgili giderlerin işlenmemiş olduğu tespit edilen defterler, sigorta primleri hesabına esas tutulan kazançların kesin olarak tespitine imkân vermeyecek şekilde usûlsüz veya noksan tutulmuş defterler, herhangi bir ay için sigorta primleri hesabına esas tutulması gereken kazançların ve kazançlarla ilgili ödemelerin (sigorta primine esas kazancın ödemeye bağlı olduğu durumlar dahil) o ayın dahil bulunduğu hesap dönemine ait defterlere işlenmemiş olması halinde, o aya ait defter kayıtları geçerli sayılmaz ve bu geçersizlik hallerinin gerçekleştiği her bir takvim ayı için, aylık asgari ücretin yarısı tutarında...
5-) İşverenler tarafından ibraz edilen aylık ücret tediye bordrosunda; işyerinin sicil numarası, bordronun ilişkin olduğu ay, sigortalının adı, soyadı, sigortalının sosyal güvenlik sicil numarası, ücret ödenen gün sayısı, sigortalının ücreti, ödenen ücret tutarı ve ücretin alındığına dair sigortalının imzasının bulunması zorunludur. Belirtilen unsurlardan herhangi birini ihtiva etmeyen (imza şartı yönünden makbuz mukabilinde veya banka kanalıyla yapılan ödemeler hariç) ücret tediye bordroları geçerli sayılmaz ve her bir geçersiz ücret tediye bordrosu için aylık asgari ücretin yarısı tutarında, idari para cezası uygulanır..." hükümlerine yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bakılan uyuşmazlıkta, idari para cezası verilmesinin sebep unsurunu iki vakıa oluşturmaktadır. Buna göre, ilk vakıa, davacı şirkette fiilen çalışmamasına rağmen 2006/9 - 2015/2 tarihleri arasında şirket üzerinden sigortalı bildirimi yapılan üç kişi nedeniyle şirketin belirtilen döneme ilişkin defter kayıtları ile ücret ödeme bordrolarının geçersiz sayılması olup, bunun sonucunda -zamanaşımına uğrayan kısım hariç tutulmak suretiyle- 2008/10-2015/2 dönemine yönelik olarak davacı şirkete 5510 sayılı Kanun'un 102. maddesinin 1. fıkrasının (e) bendinin 4 numaralı alt bendi gereği idari para cezası verilmiştir. İkinci vakıa ise, 2008/10 dönemi ücret bordrosu ile Kuruma bildirilen sigorta primine esas kazanç tutarı arasında (… isimli işçi yönünden) uyumsuzluk bulunması nedeniyle anılan dönem ücret bordrosunun geçersiz sayılması olup, bunun sonucunda da 2008/10 dönemine yönelik olarak davacı şirkete 5510 sayılı Kanun'un 102. maddesinin 1. fıkrasının (e) bendinin 5 numaralı alt bendi gereği idari para cezası verilmiştir. Dolayısıyla, 2008/10 dönemine yönelik olarak, her iki vakıanın da bu dönemde söz konusu olması nedeniyle, 5510 sayılı Kanun'un 102. maddesinin 1. fıkrasının (e) bendinin, hem (4) hem de (5) numaralı alt bentlerine dayanılarak idari para cezası tahakkuk ettirilmiş, diğer dönemler için ise sadece (4) numaralı alt bende göre tahakkuk yapılmıştır.
Her ne kadar Mahkemece, dava konusu işlemin dayanağı olarak gösterilen 5510 sayılı Kanun'un 102. maddesinin 1. fıkrasının (e) bendinin 4 ve 5 numaralı alt bentlerindeki düzenlemelerin davacıya isnat edilen ve gerçekleştiği iddia edilen fiiller ile birebir örtüşmediği gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiş ise de; dosyada mevcut … tarih ve … sayılı Araştırma İnceleme Raporunda, yukarıda aktarılan nedenlerle ve anılan Kanun hükümleriyle verilen yetkiye dayanılarak davacı şirkete ait defter kayıtlarının sigorta primine esas tutulan kazançların kesin olarak tespitine imkan vermeyecek şekilde usulsüz tutulması ve ücret tediye bordrolarının kanuni unsurları ihtiva etmemesi nedeniyle geçersiz sayıldığı açıktır.
Bu itibarla, 5510 sayılı Kanun'un 102. maddesinin 1. fıkrasının (e) bendinin 4. ve 5. alt bentlerindeki düzenlemelerin, davacıya isnat edilen defterleri usulsüz tutma ve ücret bordrolarını kanuni unsurlardan yoksun düzenleme fiillerine yönelik yaptırım uygulama yetkisi verdiği sonucuna ulaşılmakla birlikte, anılan hükümlerin uygulanmasına yönelik dava konusu işlemin hukuka uygunluk denetiminin yapılabilmesi için, davacıya isnat olunan bu fiillerin (fiillere gerekçe teşkil eden tespitlerin) gerçekleşip gerçekleşmediğinin incelenmesi gerekmektedir.
Bu durumda, İdare Mahkemesince, dava konusu işlemin, Raporda adı geçen kişilerin fiilen çalışıp çalışmadıkları yönünden incelenerek hüküm kurulması gerekmekte iken, eksik inceleme ile işlemin iptali yolunda verilen kararda hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin kabulüne,
2. Dava konusu işlemin iptaline ilişkin temyize konu … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin birinci fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30/11/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi