15. Ceza Dairesi Esas No: 2017/30629 Karar No: 2020/1741 Karar Tarihi: 10.02.2020
Nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/30629 Esas 2020/1741 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, Şanlıurfa'da bulunan bir arazi için 850.000 TL bedelle emlakçı tarafından satın alınması için anlaşmıştır. Katılan tarafından paranın tamamı sanığa verilmiştir ve tapu kaydı da katılan adına düzenlenmiştir. Ancak daha sonra arazinin gerçekte tapu kaydında görüldüğü gibi 62.500 m2 olmadığı, yüzölçümünün 22.640,52 m2 olduğu ortaya çıkmıştır. Sanık, malı 22.500 m2 olarak satın aldığını ve araziyi 500.000 TL bedelle satışını gerçekleştirdiğini ileri sürmüştür. Mahkeme, suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmadığı gerekçesiyle beraat hükmü vermiştir. Kanun maddeleri olarak 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 39/1, 39/2 ve 159/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41. maddesi ve ilgili yönetmelikler belirtilmiştir.
15. Ceza Dairesi 2017/30629 E. , 2020/1741 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık HÜKÜM : Beraat
Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Katılanın sanığın maliki olduğu Şanlıurfa Merkez ... köyü mevkii 86 parselde kayıtlı, tapu kayıtlarında 62.500 m2 olarak görünen araziyi 850.000 TL"ye satın almak üzere emlakçılık yapan ... ile anlaştığı, bu amaçla katılanın 30/06/2011 tarihinde paranın tamamını ..."ye verdiği, daha sonra sanığın ...’yi vekil tayin ettiği vekaletname ile 05/07/2011 tarihinde arazinin tapudan katılan adına devrinin yapıldığı, 25/01/2012 tarihinde arazi satışına aracılık eden ..."nin katılanı arayarak, satın aldığı arazinin gerçekte 62.500 m2 olmadığını bildirmesi üzerine, satış konusu arazinin yüzölçümünün gerçekte 22640,52 m2 olduğunun anlaşıldığı, bu şekilde sanığın nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediği iddia edilen olayda; sanığın savunmalarında; suça konu araziyi 22.500 m2 olarak satın aldığını, ancak tapuda arazinin 62.500 m2 olarak gözüktüğünü, masraflı olmasından kaynaklı olarak bu hatayı düzelttirmediğini, daha sonra bu araziyi 500.000 TL bedelle yüzölçümümün 22.500 m2 olduğunu söyleyerek ...’ye sattığını, ... ile yaptığı satış sözleşmesinde de arazinin yüzölçümün 22.500 m2 olduğunun yazıldığını, ...’nin bu araziyi şirketi adına kayıt yapacağını söylemesi üzerine kendisine vekaletname verdiğini, suçlamayı kabul etmediğini belirtmesi, Şanlıurfa Valiliği Kadastro Müdürlüğü’nün 19/03/2012 tarihli yazısında Şanlıurfa Merkez ... köyü mevkii 86 parselin, 3402 sayılı Kanun’un 41. maddesi ve ilgili yönetmelik uyarınca 22.640,52 m2 şeklinde yüzölçümü düzeltmesi yapıldığının bildirilmesi, tapu kaydı ve resmi senette arazinin yüzölçümünün 62.500 m2 yazılı olması, sanık ile ... arasında yapılan 30/06/2011 tarihli arazi satışına ilişkin emlak alım-satım sözleşmesinde “tapu alanı kayden 62.500 m2 ise de fiilen 22.500 m2 dir” ibaresinin düşüldüğünün anlaşılması karşısında; yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmadığı gerekçesine dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir. Yapılan yargılama sonunda, yüklenen suçun unsurlarının sanık tarafından işlendiğinin sabit olmadığı gerekçe gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılanın, beraat hükmünün kanuna aykırı olduğuna ve eylemin suç teşkil ettiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 10/02/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.