4. Ceza Dairesi 2016/16248 E. , 2016/13929 K.
"İçtihat Metni"
Görevde yetkiyi kötüye kullanma suçundan sanık ... hakkında yapılan yargılama sonunda mahkumiyetine dair, İstanbul 41. Asliye Ceza Mahkemesince (Fatih 2.Asliye Ceza Mahkemesi) verilen 09.03.2011 gün ve 2011/24 esas, 2011/181 karar sayılı hükmün sanık tarafından temyizi üzerine,
Dairemizin 21.03.2012 gün ve 2012/4881 esas, 2012/6629 sayılı kararıyla;
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre 765 sayılı TCK"nın sanık lehine sonuç doğurduğu tespit edilerek yapılan incelemede ;
Sanığa yükletilen görevi kötüye kullanma eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Yasaya uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı;
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Yasada öngörülen suç tipine uyduğu,
Cezanın yasal bağlamda uygulandığı,
Anlaşıldığından sanık ..."ın ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye aykırı olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA, karar verilmiştir.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 06.10.2016 tarihli ve 2016/237398 sayılı yazısında;
I- İTİRAZ NEDENLERİ : "Sanık hakkında, Fatih Cumhuriyet Başsavcılığının 04/05/2004 tarihli iddianamesinde, suç tarihi, 13/12/2003 ve öncesi olarak belirtilmiş, atılı suçun görevi kötüye kullanmak olduğu, sevk maddeleri, 765 S. TCK."nun 240, 80. Maddeleri gösterilerek kamu davasının açıldığı, Fatih 2. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2004/563 E. sayılı dosyasında sürdürülen yargılamada, mahkemenin, 4483 S.Y. uyarınca soruşturma yapılması için, yargılamanın durdurulmasına dair 16/05/2005 günlü kararını müteakip, İstanbul Valiliği"nin 07/07/2005 tarihli kararıyla, soruşturma izni verilmesine karar verilmiş, sanığın itirazı, İstanbul Bölge İdare Mahkemesinin 21/09/2005 gün ve 2005/405-463 E-K. Sayılı kararıyla reddedilerek, mahkemece, 28/10/2005 günlü tensip kararıyla yargılamaya devam olunarak, Fatih 2. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 03/03/2006 gün ve 2005/2121 E - 2006/278 K. Sayılı kararıyla, sanığın, görevi kötüye kullanmak suçundan, 765 S. TCK"nun 240/2, 59/2, 72. Mad., 647 S.Y."nın 4 ve 6. Mad. Uyarınca, 2 ay 15 gün memuriyetten yoksun kılınmasına ve erteli 1.635 TL. Adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
Anılan kararın süresinde temyizi üzerine Yargıtay 4. Ceza Dairesi"nin 15/04/2008 gün ve 2007/6999 E-2008/6857 K. Sayılı ilamıyla, mahkemece hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağının tartışılması zorunluluğu nedeniyle hükmün BOZULMASINA karar verildikten sonra, bozma üzerine, Fatih 2. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 21/11/2008 gün ve 2008/319 E-2088/632 K. Sayılı kararıyla, sanığın, görevi kötüye kullanmak suçundan, 765 S. TCK."nun 240/2, 59/2. Mad., Uyarınca, 2 ay 15 gün memuriyetten yoksun kılınmasına ve 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin hükmün, CMK."nun 231. Maddesi gereği, açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiştir.
Karar süresinde temyiz edilmiş olup, Yargıtay 4. Ceza Dairesi"nin 21/10/2010 gün ve 2010/23996 E-2010/17252 K. Sayılı ilamıyla, "niteliği gereği karara yalnızca itiraz yolu açık ve dolayısıyla yapılan başvurunun bu doğrultuda değerlendirilmesinin gerekli bulunduğundan, temyiz davası hakkında bir karar vermeye yer olmadığına ve dosyanın incelenmeksizin karar mahkemesine geri gönderilmesine" karar verilmiştir.
Bozma ilamından sonra, sanık tarafından mahkeme kararına 13/12/2010 tarihinde yapılan itiraz üzerine, İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 21/01/2011 gün ve 2011/104 D. İş. Sayılı kararıyla, "itirazın kabulüne, mahkemenin sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kaldırılmasına, mahkemece sanık hakkında 6008 S. Y."nın 7. ve geçici 2. Maddeleri uyarınca yeniden değerlendirme yapılmasına" ilişkin kararını müteakip; Fatih 2. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 09/03/2011 gün ve 2011/24 E - 2011/181 K. Sayılı kararıyla, sanığın, görevi kötüye kullanmak suçundan, 765 S. TCK."nun 240/2, 59/2, 72. Mad., 647 S.Y."nın 4 ve 6. Mad. Uyarınca, 2 ay 15 gün memuriyetten yoksun kılınmasına ve erteli 1.635 TL. Adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir. Süresinde yapılan temyiz üzerine, Yargıtay 4. Ceza Dairesi"nin 21/03/2012 gün ve 2012/4881 E - 2012/6629 K. Sayılı ilamı ile, hükmün ONANMASINA karar verilmiştir.
Sanığın 17/05/2016 tarihli itiraz dilekçesi ekleri ve tüm dosyanın incelenmesinde; iddianamede belirtilen suç tarihinin 13/12/2003 ve öncesi olduğu, atılı görevi kötüye kullanma suçunu düzenleyen 765 S. TCK"nun 240. maddesindeki öngörülen ceza miktarları nazara alındığında, aynı yasanın 102/4. Maddesindeki 5 yıllık dava zamanaşımı süresine ve 104/2. Maddesindeki uzamış 7 yıl 6 aylık dava zamanaşımı süresine tabi olduğu, sanık hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının her ne kadar itiraza tabi olsa da temyiz edilmesi nedeniyle kesinleşmediği, Yüksek Yargıtay içtihatlarında, hatalı yasa yoluna başvurmanın, yasal yollara başvurma hakkının kaybına neden olmayacağının vurgulandığı, sanık hakkında, zamanaşımını kesen "yargılamanın durdurulması kararı ile, İstanbul Valiliği"nce verilen soruşturma izni kararı" arasında geçen sürelerin, toplam süreden düşülmesi halinde dahi, 765 S. Y."nın 102/4 ve 104/2. Maddelerindeki uzamış dava zamanaşımı süresinin, Yüksek Dairenizce yapılan inceleme tarihi itibariyle dolmuş bulunduğu anlaşıldığından, sanık hakkındaki kamu davasının zamanaşımı nedeniyle düşmesine karar verilmesi gerekmektedir.
SONUÇ VE İSTEM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-) İtirazımızın KABULÜNE,
2-) Dairenizin 21/03/2012 gün ve 2012/4881 E - 2012/6629 K. sayılı ilamının KALDIRILMASINA,
3-) Dosyanın itirazen incelenerek, sanık hakkındaki hükmün BOZULMASINA; 765 S. TCK"nun 102/4. ve 104/2. maddelerinde belirtilen dava zamanaşımı süresinin dolmuş bulunması nedeniyle, sanık hakkındaki kamu davasının, 5271 S. CMK"nun 223/8. madde ve fıkrası gereğince DÜŞMESİNE, karar verilmesi,
4-) İtirazımızın yerinde görülmemesi durumunda dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kuruluna GÖNDERİLMESİNE,
"Karar verilmesi itirazen arz ve talep olunur." isteminde bulunulması üzerine dosya Dairemize gönderilmekle,incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
II -İTİRAZIN KAPSAMI :
İtiraz, görevde yetkiyi kötüye kullanma suçundan sanık ... hakkında verilen, mahkumiyet kararının onanmasına dair, Dairemizin 21.03.2012 tarihli kararına ilişkindir.
Dosyanın incelenmesinde; yargılama sırasında sanık hakkında 4483 sayılı Yasa uyarınca soruşturma izni alınması için durma kararının verildiği 16.05.2005 tarihinden soruşturma izni verilmesine dair kararın kesinleştiği 21.09.2005 tarihine kadar dava zamanaşımının durduğu, 21.11.2008 tarihinde verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının temyizi üzerine Dairemizce kararın itiraza tabi olması nedeniyle mahallinde değerlendirme yapılması amacıyla dosyanın incelenmeksizin mahkemesine iade edildiği,bunun üzerine itiraz merciince yapılan inceleme sonucu 21.01.2011 tarihinde itirazın kabulü ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın kaldırılmasına karar verilmesiden sonra Mahkemesince mahkumiyet hükmü kurulduğu,bu kararın temyizi üzerine Dairemizce 21.03.2012 tarihinde mahkumiyet hükmünün onanamasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Hükmün aıçıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleşmesinden sonra başlayacak olan deneme süresi içinde yeniden kasıtlı bir suç işlenmesi ya da yükümlülük yüklendiği durumlarda yükümlülükleri uyulmaması tarihine kadar zamanaşımı süresi duracaktır. (5271, m.231/8). Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının her ne kadar itiraza tabi olsa da temyiz edilmesi nedeniyle kesinleşmediğinin kabulü gerekmektedir.
Bu durumda, zamanaşımını durduran sebep sadece mahkemenin 4483 sayılı Yasaya göre soruşturma izni alınması için yargılamanın durmasına karar verdiği 16.05.2005 tarihinden soruşturma izni verilmesine dair kararın kesinleştiği 21.09.2005 tarihine kadar geçen süredir.Suç tarihinin 21.09.2003 ve öncesi olduğu, sanığa yükletilen görevde yetkiyi kötüye kullanma suçunun düzenlendiği 765 sayılı TCK"nın 240.maddesinde öngörülen ceza miktarı göz önüne alındığında, aynı Kanunun 102/4 ve 104/2.maddeleleri uyarınca 7 yıl 6 aylık olağanüstü dava zamanaşımına tabi olduğu, bu süreye yukarıda belirtilen zamanaşımının durma süresi de eklendiğinde inceleme tarihi itibariyle olağanüstü dava zamanaşımının dolduğu anlaşılmıştır.
III- KARAR
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itiraz gerekçeleri yerinde görülmekle, 6352 sayılı Kanunun 99. maddesiyle eklenen 5271 sayılı CMK"nın 308. maddesinin 3. fıkrası uyarınca İTİRAZIN KABULÜNE,
Dairemizce verilen 21.03.2012 gün ve 2012/4881 esas, 2012/6629 karar sayılı onama kararının KALDIRILMASINA,
İstanbul 41. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 09.03.2011 gün ve 2011/24 esas, 2011/181 karar sayılı hükmün yeniden incelenmesi sonucu:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Suçun oluştuğu 21.09.2005 tarihine göre temyiz süreci içinde, sanık yararına olan 765 sayılı TCK"nın 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen 7 yıl 6 aylık olağanüstü dava zamanaşımının gerçekleştiği anlaşıldığından, sanık ... "ın temyiz nedenleri yerinde bulunmakla, 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi uyarınca itiraz yazısına uygun olarak KAMU DAVASININ DÜŞMESİNE, 03/11/2016 günü oybirliğiyle karar verildi.