MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, dolandırıcılık
HÜKÜM : Mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın katılana ait kimlik bilgilerini kullanmak suretiyle nüfus müdürlüğünden aldığı nüfus kayıt örneği ile muhtarlığa gittiği, nüfus cüzdanını kaybettiğini söyleyip katılana ait nüfus kayıt örneğini de göstererek ikametgah ilmuhaberi aldığı, üzerine kendi fotoğrafını yapıştırdığı ve bu belgelerle yeniden nüfus müdürlüğüne giderek katılana ait kimlik bilgilerinin ve fakat kendisine ait fotoğrafın bulunduğu sahte nüfus cüzdanını temin ettiği, sanığın bu nüfus cüzdanı ile bankaya müracaat ederek kredi başvurusu yaptığı, durumun anlaşılması üzerine parayı alamadan kolluk kuvvetince yakalandığı anlaşıldığından nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarının oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
UYAP"tan yapılan incelemede sanık hakkında temyiz dilekçesinde belirttiği üzere mükerrer bir soruşturma bulunmaması, temyiz dilekçesinde söz konusu soruşturma numarası belirtilmemiş olması, ayrıca var ise mükerrer dosya üzerinden bu iddianın değerlendirilebilecek olması karşısında tebliğnamedeki düşünceye iştirak edilmemiştir.
Sanığın sahte ilmuhaber ile başvurarak katılan adına sahte nüfus cüzdanı çıkarttırması ve bu sahte nüfus cüzdanı kredi çekmek için kullanması nedeniyle hakkında TCK"nın 43. maddesi uyarınca zincirleme suç hükümlerinin uygulanmaması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
5237 Sayılı TCK"nın 158. maddesinin 1. fıkrasının (e), (f), (j) ve (k) bentlerinde belirtilen nitelikli hallerde suçtan elde edilen haksız menfaati belli ise; TCK"nın 52. madde hükmü de gözetilmek sureti ile haksız menfaatin iki katından az olmayacak şekilde temel adli para cezası aynı Kanun"un 61. maddesi uyarınca gün olarak belirlenerek artırım ve indirimler gün üzerinden yapıldıktan sonra, ortaya çıkacak sonuç gün sayısı ile bir gün karşılığı 52/2. madde hükmü gereğince 20-100 TL arasında takdir edilecek miktarın çarpılması neticesinde sonuç adli para cezasının 125 gün karşılığı 2.500 TL olarak belirlenmesi gerekirken doğrudan elde edilen haksız menfaatin iki katı esas alınmak ve artırım indirimlerin de bu miktar üzerinden yapılması suretiyle ceza tayin edilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesine istinaden uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükmün dolandırıcılık suçuna ilişkin olan “2.” kısmının ikinci paragrafının tamamen çıkartılması, sonrasında adli para cezasına ilişkin “5 gün”,”3000 TL” ve “İKİBİNBEŞYÜZTÜRKLİRASI” ibarelerinin çıkartılarak yerine “450 gün, “150 gün” ve “125 gün” ibareleri ile bunlardan sonra gelecek şekilde ““hükmedilen adli para cezasının TCK"nın 52. maddesi uyarınca günlüğü 20 TL"den hesaplanarak sanığın 2.500 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına” cümlesinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 13/10/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.