4. Ceza Dairesi 2016/16202 E. , 2016/13926 K.
"İçtihat Metni"
Tehdit suçundan sanık ..."ın 5237 sayılı TCK"nın 106/1-1.cümle ve 62/1.maddeleri gereğince 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hakkında aynı Kanunun 53/1.maddesindeki hak yoksunluklarının uygulanmasına ilişkin,Mersin 10.Asliye Ceza Mahkemesi’nin 22.03.2016 tarih ve 2015/620 esas, 2016/196 sayılı kararının, Adalet Bakanlığı tarafından yasa yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 02.09.2016 gün ve 333908 sayılı istem yazısıyla, Dairemize gönderilen dava dosyası incelendi.
İstem yazısında; “Tehdit suçundan sanık ..."ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 106/1-1.cümle ve 62/1. maddeleri uyarınca 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Mersin 10. Asliye Ceza Mahkemesinin 22/03/2016 tarihli ve 2015/620 esas, 2016/196 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Benzer bir olay sebebiyle Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 07/12/2015 tarihli ve 2013/26684 esas, 2015/39343 sayılı kararında da belirtildiği üzere, hakaret içeren sinkaflı sözler yanında “müdür ayağını denk al, seni mahvedeceğim, sana dünyayı dar edeceğim” dediğinin iddia ve kabul edilmesi karşısında, sözlerin TCK’nın 106/1. maddenin ikinci cümlesi gereğince sair tehdit olarak nitelendirilmesi gerektiğinin anlaşılması karşısında, eylemin 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 106/1-1.cümle maddesi kapsamında sair tehdit suçunu oluşturacağı, suçun kovuşturmasının şikâyete bağlı bulunduğu, mağdurun 22/03/2016 tarihli duruşmada alınan ifadesinde sanıktan şikâyetçi olmadığını bildirmiş olduğu anlaşıldığından, 5237 sayılı Kanun"un 73/4. maddesi hükmü nazara alındığında, şikâyet yokluğu sebebiyle kamu davasının 5237 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 223/8. maddesi uyarınca düşürülmesi gerektiğinin gözetilmemesinde isabet görülmemiştir.
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309.maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü"nün 05.08.2016 gün ve 94660652-105-33-7065-2016-Kyb sayılı yazılı istemlerine müsteniden ihbar ve mevcut evrak tebliğ olunur.” denilmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
I-Olay:
Tehdit suçundan sanık ... hakkında açılan kamu davasında, Mersin 10. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 22.03.2016 tarih ve 2015/620 esas, 2016/196 sayılı kararı ile TCK"nın 106/1-1. maddesi gereğince 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hakkında aynı Kanunun 53/1.maddesindeki hak yoksunluklarının uygulanmasına karar verildiği,sanığın yüzüne karşı verilen hükmün temyiz edilmeksizin kesinleşmesi üzerine,eylemin TCK"nın 106/1-2.cümlesine uyan takibi şikayete bağlı sair tehdit suçunu oluşturduğu ve mağdurun da şikayetinden vazgeçmesi nedeniyle kamu davsının düşmesine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle kanun yararına bozma talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır.
II- Kanun Yararına Bozma İstemine İlişkin Uyuşmazlığın Kapsamı:
Eylemin nitelendirilmesinde hataya düşülmesi ve buna bağlı olarak da hükümden önce gerçekleşen şikayetten vazgeçme nedeniyle, CMK’nın 223/8. maddesi uyarınca, kamu davasının düşürülmesi zorunluluğunun gözetilmemesine ilişkindir.
III- Hukuksal Değerlendirme:
5237 sayılı TCK"nın 106/1-2. cümlesinde "Malvarlığı itibarıyla büyük bir zarara uğratacağından veya sair bir kötülük edeceğinden bahisle tehditte ise,mağdurun şikayeti üzerine altı aya kadar hapis veya adli para cezasına hükmolunur.
Aynı Kanunun 73. maddesinin 4. fıkrasında "Kovuşturma yapılabilmesi şikayete bağlı suçlarda kanunda aksi yazılı olmadıkça suçtan zarar gören kişinin vazgeçmesi davayı düşürür."
5271 sayılı CMK"nın 223.maddesinin 8. fıkrasında ise"...Türk Ceza Kanununda öngörülen düşme sebeplerinin varlığı yada soruşturma yada kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması hallerinde, davanın düşmesine karar verilir." hükümleri yer almaktadır.
İncelenen dosyada;sanığın mağdura söylediği iddia ve kabul edilen “seninle bundan sonra her gün görüşeceğiz,sana dünyayı dar edeceğim”sözlerinin TCK"nın 106/1-2.cümlesine uyan takibi şikayete bağlı sair tehdit suçunu oluşturduğu,mağdurun sanığın da hazır bulunduğu 22.03.2016 tarihli oturumda şikayetinden vazgeçtiği anlaşılmıştır.
Bu durumda, sanık hakkında açılan kamu davasının, TCK’nın 73/4 ve CMK’nın 223/8. maddeleri gereğince düşmesine karar verilmesi gerekirken, eylem yanlış nitelendirilip şikayetten vazgeçme beyanı dikkate alınmadan kurulan mahkumiyet hükmünün hukuka uygun olmadığı anlaşılmaktadır.
IV- Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının düzenlediği tebliğnamedeki düşünce, yapılan açıklamalara göre yerinde görüldüğünden,
1- Sair tehdit suçundan sanık ... hakkında,Mersin 10.Asliye Ceza Mahkemesince verilip kesinleşen, 22.03.2016 tarih ve 2015/620 esas, 2016/196 sayılı kararın, 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
2-Anılan Kanun maddesinin 4/d fıkrası uyarınca karardaki hukuka aykırılık, hükmün Yargıtay tarafından düzeltilmesini gerektirmekle; sanık hakkında tehdit suçundan açılan kamu davasının, TCK’nın 73/4 ve CMK’nın 223/8. maddeleri gereğince DÜŞMESİNE, 03/11//2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.