4. Ceza Dairesi Esas No: 2016/13791 Karar No: 2016/13912 Karar Tarihi: 02.11.2016
Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2016/13791 Esas 2016/13912 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık hakkında hakaret ve basit tehdit suçlarından yapılan yargılama sonunda, ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Ancak, sanık hakkında koruma ve tedavi amaçlı olarak güvenlik tedbirine hükmedilmiştir. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, savunma hakkının kısıtlanması nedeniyle bozma kararı istemiş ve Yargıtay 4. Ceza Dairesi de bu kararı desteklemiştir. Bu nedenle, Asliye Ceza Mahkemesi’nin verdiği karar, bozulmuş ve yerel mahkeme tarafından, zorunlu müdafii tayin edilmeden verilen kararın savunma hakkını kısıtlaması nedeniyle bozulduğu belirtilerek tekrar incelenmesine karar verilmiştir. Kanun maddeleri olarak, 5271 sayılı CMK'nın 223/3-a ve 150. maddeleri ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 32/1 ve 57/1. maddeleri kullanılmıştır.
4. Ceza Dairesi 2016/13791 E. , 2016/13912 K.
"İçtihat Metni"
Hakaret ve basit tehdit suçlarından sanık ... hakkında yapılan yargılama sonunda 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 32/1 ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 223/3-a maddeleri uyarınca ceza verilmesine yer olmadığına, 5237 sayılı Kanunu"nun 57/1. maddesi gereğince sanık hakkında koruma ve tedavi amaçlı olarak güvenlik tedbirine hükmolunmasına dair... Asliye Ceza Mahkemesinin 28/10/2014 tarihli ve 2014/180 esas, 2014/110 sayılı kararı aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü"nün 25/01/2016 gün ve 94660652-105-74-15430- 2015-E.2109/7313 sayılı yazılı istemleri ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 05/02/2016 günlü, 2016/38018 sayılı tebliğnamesiyle bozma düşüncesiyle daireye gönderilmiş olduğu görülmekle dosya incelendi. Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede, Dosya kapsamına göre; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 150. maddesinin 1.fıkrasındaki "Müdafii bulunmayan şüpheli veya sanık; çocuk, kendisini savunamayacak derecede malul veya sağır ve dilsiz ise, istemi aranmaksızın bir müdafi görevlendirilir. ” şeklindeki düzenleme karşısında, 5237 sayılı Kanun’un 32/1. maddesi kapsamında akıl hastalığı bulunan sanığa zorunlu müdafii tayininin gerektiği gözetilmeden, savunma hakkının kısıtlanması suretiyle yargılamaya devamla yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309.maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunduğu görülmekle,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Kanun yararına bozmaya atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden ... Asliye Ceza Mahkemesi"nin 28/10/2014 tarihli ve 2014/180 esas, 2014/110 sayılı kararlarının 5271 sayılı CMK”nın 309. maddesi gereğince aleyhte etki etmemek üzere, BOZULMASINA bozma nedenine göre müteakip işlemlerin mahallinde mahkemesince yerine getirilmesine, 02.11.2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.