Abaküs Yazılım
4. Daire
Esas No: 2017/3476
Karar No: 2021/7704
Karar Tarihi: 30.11.2021

Danıştay 4. Daire 2017/3476 Esas 2021/7704 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2017/3476
Karar No : 2021/7704

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ...Vergi Dairesi Müdürlüğü/...

KARŞI TARAF (DAVACI) : ...

İSTEMİN KONUSU : ...Bölge İdare Mahkemesi .... Vergi Dava Dairesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, ...Madencilik Petrol Nakliye Mak. Tar. ve Hay. İnş. İm. İth. İhr. San. ve Tic. Ltd. Şti.'nin ortağı sıfatıyla düzenlenen ...tarih ve ...sayılı ödeme emrinin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ...Vergi Mahkemesince verilen ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararda; dava konusu vergi borçlarının asıl borçlu şirket adına usulüne uygun bir şekilde kesinleştirilmediği anlaşıldığından, amme alacığının şirket ortağından tahsili amacıyla düzenlenen dava konusu ödeme emrinde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, davacı adına düzenlenen ödeme emrinde hukuka aykırılık bulunmadığı, temyiz isteminin kabulü ve Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : ...DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu ...Bölge İdare Mahkemesi .... Vergi Dava Dairesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 30/11/2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.


(X) KARŞI OY :
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 35. maddesinde, limited şirket ortaklarının, şirketten tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu oldukları ve bu Kanun hükümleri gereğince takibe tabi tutulacakları hüküm altına alınmıştır.
Ortakların şirket borcundan dolayı takip edilebilmesi için öncelikle usulüne uygun olarak asıl borçlu şirket hakkında kesinleşmiş bir vergi borcunun bulunması ve usulüne uygun tüm takip yollarının tüketilmesine karşın, borcun tüzel kişiliğin varlığından tamamen veya kısmen alınamadığının açıkça ortaya konulması gerekmektedir.
Dosyanın ve 29/08/2014 tarih ve 8642 sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi'nin birlikte incelenmesinden, asıl borçlu ...Madencilik Petrol Nakliye Mak. Tar. ve Hay. İnş. İm. İth. İhr. San. ve Tic. Ltd. Şti.'nin, Türk Ticaret Kanununun geçici 7. maddesi uyarınca 25/08/2014 tarihinde ticaret sicilinden re'sen silindiği; davaya konu vergi borçlarının tahsili amacıyla şirket adına düzenlenen ...tarih ve ...sayılı ödeme emrinin, şirket sicilden silindikten sonra 02/10/2014 tarihinde tebligata çıkarıldığı ve tebliğ edilmediği için iade edildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, uyuşmazlık konusu ödeme emri içeriği borçların tahsili amacıyla asıl borçlu şirket adına, şirketin ticaret sicilinden silinmesinden önce ödeme emri tanzim edilmiş ise de, söz konusu ödeme emrinin şirket tüzel kişiliğinin sona ermesinden sonra tebliğ edilmeye çalışılmasının hukuki sonuç doğurmayacağı, borcun ihbarname aşaması usulüne uygun şekilde kesinleştirilmiş ise, şirketin tüzel kişiliği sona erinceye kadar tahsil zamanaşımı süresi içerisinde kalan tahsilata ilişkin süreçlerin izleneceği, bu süre içerisinde idarenin kusurlu davranarak tahsilat işlemlerini aksatmasının, borcun ortadan kalkmasına neden olmayacağı, ayrıca limited şirket ortaklarının sorumluluğunu da kanunun aradığı diğer koşulların gerçekleşmesi şartıyla ortadan kaldırmayacağı tartışmasızdır. Dolayısıyla, amme alacağının tüzel kişiliği sona eren şirketten tahsil edilemeyeceğinin açık olduğu hususu dikkate alındığında, tüzel kişiliği sona ermeden şirket adına ödeme emri tebliğ edilmemesi sadece şirket adına 6183 sayılı Kanun'a göre cebri tahsilat safhasına geçilmediği anlamına geleceğinden ve borcun şirket yönünden kesinleştirilmesine etkisi bulunmadığından, ortağı olduğu şirketten kaynaklı vergi borçlarından sorumluluğu devam eden davacı adına şirket tüzel kişiliği sona erdikten sonra borcun tahsil zamanaşımına uğramaması kaydıyla ödeme emri düzenlenebileceği; bu halde dava aşamasında irdelenmesi gereken bir önceki aşamanın ihbarname safhası olacağı açıktır.
Öte yandan, temyiz dilekçesinde, Vergi Dairesince, ...tarih ve ...sayılı dilekçeye istinaden şirketin vergi borçlarının yapılandırıldığı belirtilmiş ise de, dava dosyasına bir sureti sunulan yapılandırma başvurusunun şirketin tüzel kişiliği sona erdikten sonra şirket müdürü Barış Şeker tarafından yapıldığı görülmüştür.
Bu haliyle, Vergi Dava Dairesince, öncelikle dava konusu ödeme emirlerinin bir önceki safhası haline gelen ihbarnamelerin şirket kanuni temsilcisi tarafından yapılan yapılandırma başvurusu da dikkate alınarak değerlendirilmesi suretiyle yeniden bir karar verilmesi gerektiği sonucuna varıldığından, temyize konu kararda hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davalı idarenin temyiz isteminin kabulü ve Vergi Mahkemesi kararının bozulması gerektiği görüşüyle Dairemiz kararına katılmıyorum.


(XX) KARŞI OY :
Temyiz dilekçesinde, Vergi Dairesine sunulan ...tarih ve ...sayılı dilekçeye istinaden şirketin vergi borçlarının yapılandırıldığı belirtildiğinden, temyiz isteminin kabulü ile bu husus araştırılmak ve değerlendirilmek suretiyle yeniden bir karar verilmek üzere Vergi Dava Dairesi kararının bozulması gerektiği görüşüyle Dairemiz kararına katılmıyorum.


Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi