10. Hukuk Dairesi Esas No: 2010/11960 Karar No: 2012/1765
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2010/11960 Esas 2012/1765 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2010/11960 E. , 2012/1765 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, iş kazası sonucu yaralanan sigortalıya yapılan harcama ve ödemelerden oluşan Kurum zararının rücuan tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın reddine karar verilmiştir. Hükmün, davacı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Davacı Kurum, 18.02.2006 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucunda yaralanan sigortalı ... yapılan harcama ve ödemelerden oluşan sosyal sigorta yardımlarının 506 sayılı Kanun’un 26’ncı maddesi uyarınca rücuan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı işverene ait ... İşletmesi kömür ocağında pano/ayak üretim ustası olarak çalışan sigortalının, hidrolik direk/çelik sarma tahkimatlı ayakta tahkimatın ötelenmesi işlemini yürüttüğü sırada sarma altına ikinci direği yerleştirirken daha önce yerleştirip sıkıladığı direğin gevşeyerek düşmesi sonucu sağ elinin iki direk arasına sıkışmasıyla yaralandığı, kaza sonrasında; sigortalı tarafından işverene karşı açılan maddi ve manevi tazminat davasının yapılan yargılamasında alınan raporda, sigortalının %75 oranında kusurlu olduğunun ve olayın oluşumunda %25 kaçınılmazlık bulunduğunun belirlendiği, inceleme konusu işbu rücu davasına bakan Mahkemece dava konusu “meslek hastalığı” olarak nitelenerek kusur incelemesi yaptırılmaksızın yukarıda anılan rapora dayanılarak davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. Davanın yasal dayanağı olan 506 sayılı Kanunun 26’ncı maddesi uyarınca sorumluluk, kusur sorumluluğuna dayanmakta olup, kusur oran ve aidiyetlerinin belirlenmesi gerekir. Sigortalı veya hak sahipleri tarafından tazmin sorumlularına karşı açılan tazminat davasında alınan kusur ve hesap raporu, rücu davası yönünden bağlayıcı olmayıp, kesinleşmesi halinde güçlü delil niteliğinde sayılması gerekmektedir. Somut olayda; hükme esas alınan tazminat davasındaki kusur raporunun maddi olgulara uygun olmadığı açık olup, esasen yukarıda açıklandığı üzere, anılan raporun işbu davaya ilişkin bağlayıcılığı da bulunmaması karşısında; iş güvenliği ve işçi sağlığı konularında uzman bilirkişiden, 506 sayılı Kanun’un 26, 4857 sayılı Kanun’un 77, İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğü’nün 2 ve devamı maddelerine uygun olarak düzenlenmiş kusur raporu alınarak, ilgililerin kusur oran ve aidiyetlerinin gerçeğe uygun olarak tespiti gerekirken, eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı biçimde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O hâlde, davacı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 09.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.