![Abaküs Yazılım](/6.png)
Esas No: 1989/432
Karar No: 1989/709
Karar Tarihi: 07.03.1989
Danıştay 9. Daire 1989/432 Esas 1989/709 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Olay, bir taşınmazın 1986 yılı Emlak Vergisi genel beyan döneminde asgari ölçüde arsa birim değeri üzerinden beyan edilmesi ve beyannameye ihtirazi kayıt konulmasına rağmen bu beyana göre tahakkuk yapılması üzerine yapılan veraset ilamına karşı açılan dava ile ilgilidir. Kararda, emlak vergisinin rayiç bedele göre beyan edilmesi gerektiği, ancak bu değerin tayin ve tespitine yardımcı olan asgari ölçüde arsa birim değerinin altında bir rayiç değer kabul edilemeyeceği vurgulanmaktadır. Ayrıca, beyan ihtirazı kayıtla yapılmış olsa bile ilgili kişiye dava açma hakkı tanınmamaktadır. Kanun maddeleri olarak, 1319 sayılı Kanunun 20. ve 29. maddeleri ile 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun mükerrer 49. maddesi ve 7. maddesi gösterilmiştir.
Daire : DOKUZUNCU DAİRE
Karar Yılı : 1989
Karar No : 709
Esas Yılı : 1989
Esas No : 432
Karar Tarihi : 07/03/989
EMLAK VERGİSİ GENEL BEYAN DÖNEMİNDE ASGARİ ÖLÇÜDE ARSA BİRİM DEĞERİ YÖNÜNDEN İHTİRAZİ KAYIT KONULARAK VERİLEN BEYANNAMEYE GÖRE YAPILAN TAHAKKUKA KARŞI AÇILAN DAVANIN HUKUKİ DAYANAĞI BULUNMADIĞI HK.
Uyuşmazlık; taşınmazda bulunan bağımsız bölümlere ait 1986 yılı Emlak Vergisi genel beyan döneminde asgari ölçüde arsa birim değeri yönünden ihtirazi kayıt konularak verilen Emlak Vergisi beyannamesine göre 1986 yılı için yapılan tahakkukun arsa rayiç değeri üzerinde kalan kısmının iptali isteminden ibarettir.
Tarh ve tahakkuku beyan esasına bağlı bulunan emlak vergisinde vergi değeri, taşınmazın rayiç bedelidir. Bu hususlar 1319 sayılı Kanunun 20. ve 29.maddelerinde öngörülmüştür.
Emlak Vergisinin rayiç bedele göre beyan edilmesi asıl olmakla beraber kanun koyucu rayiç bedelin tayin ve tespitine yardımcı veya ölçü olmak üzere bazı kıstaslar ve bu kıstasların tespiti için de kurallar koymuştur. Bu kıstaslardan biride beyanname de gösterilmesi zorunlu olan "asgari ölçüde birim değeri" esasıdır. Bu ölçünün altında beyanda bulunmak mümkün değildir. Beyanda bulunulması halinde vergi dairesince mükellefin beyanı birim değere göre hesaplanan miktara yükseltilir.
Sözü edilen 20.maddenin 2.fıkrasında, asgari ölçüde birim değerinin,213 sayılı Vergi Usul Kanununun belirlediği usule göre tespit edileceği ifade edilmiş ve bu kanunun konu ile ilgili mükerrer 49.maddesinde bu hususla ilgili düzenleme yer almıştır.
Mükerrer 49.maddenin 2.fıkrası ile arsalara ait asgari ölçüde birim değeri tespiti işi takdir komisyonlarına verilmiş ve bu komisyonlarca takdir edilen asgari ölçüde arsa birim değerine karşı dava açma hakkı konu ile ilgili olarak ticaret odasına ve mahalle muhtarına tanınmıştır.
Bu hükme göre dava açma ehliyeti bulunanlar tarafından davanın açılmaması veya açılan davanın reddedilmesi suretiyle kesileşen asgari ölçüde arsa birim değerine karşı yükümlüye ayrıca dava hakkı tanınmamıştır.
Olayda ise, yükümlünün; bağımsız bölümlerini beyan ettiği taşınmazın bulunduğu mahallenin, 1986 yılı Emlak Vergisi genel beyan dönemi için takdir komisyonunca tespit edilen asgari ölçüde arsa birim değeri üzerinden verdiği arsa beyannamesinin tablo IV.'ün sağ alt köşesine, asgari ölçülere göre belirlenen arsa değerinin rayiç değerin çok üstünde olduğundan bahisle beyannameyi ihtirazi kayıtla verdiğini belirttiği, bu beyana göre tahakkukun yapıldığı, tahakkuk fişinin tebliği üzerinede, rayiç değerin çok üstünde tahakkuk yapıldığından ve bu şekilde tahakkuka karşı dava açma hakkının bulunduğundan bahisle rayiç bedelin üstündeki tahakkukun terkini için dava açtığı anlaşılmıştır.
Herne kadar, 1319 sayılı Kanunun 29.maddesinde, emlak vergisi değeri olarak rayiç değer esası getirilmiş ise de, bu değer rayiç değerin tespitine temel olmak üzere getirilen asgari ölçüde arsa birim değeri olabilir veya bu birim değerinin üstünde teşekkül edebilir. Bu iki durum dışında asgari ölçüde arsa birim değerinin altında bir rayiç değer kabul edilemez. Zira, bu asgari ölçüde arsa birim değerinin altında rayiç değer kabul etmek, asgari ölçüde birim değeri kuralına ve kavramına aykırı olacağı gibi anılan mükerrer maddenin 2.fıkrasına göre de hukuken olanaksızdır.
Ayrıca yükümlü, beyannamesini ihtirazi kayıtla verdiğinden bahisle bu beyana göre yapılan tahakkuka karşı dava açma hakkı bulunduğunu ileri sürmekte ise de, anılan 49.maddenin getirdiği düzenleme karşısında beyan ihtirazı kayıtla yapılmış olunsa bile ilgilisine dava hakkı tanımak mümkün değildir.
Açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verildi.
KARŞI OY:
Bina metrekare normal inşaat bedellerinin ve arsalara ve araziye ait Asgari ölçüde birim değer tespitine ilişkin düzenleyici ve genel nitelikteki kararlara karşı dava açılmasının ve açılan bu davanın incelenme ve karara bağlanmasının usul ve şekilleri 213 sayılı Kanunun mükerrer 49.maddesinde gösterilmiştir.
Dava açılmamak suretiyle kesinleşmiş bulunan bu tasarruflara dayanılarak yapılan subjektif işleme karşı, işlemin sakatlığı veya dayanağı düzenleyici ve genel tasarrufun hukuka aykırı olması nedeniyle kendilerine uygulanmaması iddiası ile dava açılmasına mani bir hüküm yoktur.
Nitekim, 2577 sayılı Kanunun 7.maddesinin son fıkrası ile "düzenleyici işlemin iptal edilmemiş olması, bu düzenlemeye dayalı işlemin iptaline engel olmaz" hükmü getirilmiştir.
Bu hüküm aynı zamanda, iptal edilmemiş olmakla birlikte sakatlığı görülen genel ve düzenleyici nitelikteki işlemin ihmal edilmesini ifade eder.
Bu yüzden, davacı iddiasının incelenmemesi yolunda verilen karara karşıyız.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.