Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma - Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2016/2187 Esas 2018/4674 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
6. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/2187
Karar No: 2018/4674
Karar Tarihi: 21.06.2018

Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma - Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2016/2187 Esas 2018/4674 Karar Sayılı İlamı

6. Ceza Dairesi         2016/2187 E.  ,  2018/4674 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:

    765 sayılı TCK’nun 2/2. maddesinde 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK’nun “zaman bakımından uygulama başlıklı 7. maddesinde düzenlenmiştir. Görüldüğü üzere her iki düzenlemede ceza hukukunun en önemli ilkelerinden birisi olan ceza hukuku kurallarının yürürlüğe girdiği andan itibaren işlenen suçlara uygulanacağına ilişkin” ileriye etkili olma prensibi ile bu ilkenin istinasını oluşturan ve failin lehine olan yasanın geçmişe etkili olması anlamına gelen “geçmişe etkili uygulama” veya geçmişe yürürlük ilkesine yer vermiştir.

    Somut olaya ilişkin lehe kanunun belirlenmesinde sadece belirli bir hüküm göz önünde bulundurulamaz. Kanun hükümlerinin olaya bir bütün olarak uygulanması sonucuna bakılmak suretiyle lehe kanun belirlenmesi yoluna gidilmelidir. Bu düşünceyle 5252 sayılı Kanunun 9/3. maddesi ile özel hüküm de konulmuştur. Bu arada suç ile sanık arasındaki bağlantısını kesen ve sanığın cezalandırılmasını önleyen yargılamanın her aşamasında dikkate alınması zorunlu olan zamanaşımına ilişkin hükümlerin zaman bakımından uygulama sorunu da vardır.

    1982 Anayasanın 38/2. maddesinde dava ve ceza zamanaşımına ilişkin kanun hükümlerinde değişiklik yapılması durumunda maddi ceza hukukuna ilişkin zaman bakımından uygulama kurallarının geçerli olacağı kabul edilmiştir. Buna göre genel yargılaması devam eden dava için dava zamanaşımına ilişkin sürelerde değişiklik yapan sonraki kanun lehe hüküm içeriyorsa bunun da geçmişe etkili olarak 03.06.1942 gün 36/15 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında ana hatları ile açıklandığı üzere, zamanaşımı süresi ceza bağımsızlığını koruyan her suç için ayrı ayrı uygulanacaktır. Tek İstisnası 5252 sayılı Yasanın 9/4. maddesidir. Bu bağlamda somut olaya gelince;

    Sanıklar ..., ..., ... ve ..."ın kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından eylemlerine uyan 765 sayılı TCK"nın 179/2, 102/3, 104/2. maddelerine göre, 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK’nın aynı suça uyan 109/2-3, 66/1-d, 67/4. maddelerinin ayrı ayrı ve bir bütün olarak uygulanması sonucu, anılan Kanun"un 7/2, 5252 sayılı Kanun"un 9/3. maddeleri ışığında, zamanaşımı bakımından 765 sayılı Kanun hükümlerinin sanıklar yararına olması ve aynı Kanun"un 102/3, 104/2. maddelerinde öngörülen 10 yıllık sürenin kararın verildiği 30.11.2007 tarihinden incelemenin yapıldığı tarihe kadar dolmuş bulunması,

    Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ..., ..., ... ve ... savunmanlarının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye kısmen aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak sanıklar hakkında açılan kamu davalarının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 21/06/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.