Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/616
Karar No: 2020/8092
Karar Tarihi: 07.12.2020

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2017/616 Esas 2020/8092 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, kendisinin yarı hisseli malik olduğu taşınmazının ana yola bağlantısının bulunmadığını belirterek, 923, 925 ve 927 parsel sayılı taşınmazlar üzerinden geçit hakkı kurulmasını talep etmiştir. Mahkeme, davanın kabulü ile \"925 parsel sayılı taşınmaz üzerinde belirtilen kırmızı renk ile gösterilen 149,06 m2'lik alanda 3 metre genişliğinde geçit hakkı tesisine\" karar vermiştir. Ancak, bu kararın kesintisizlik ilkesine aykırı olduğu anlaşılmıştır ve yeniden araştırma yapılıp sonucuna göre başka güzergahlar üzerinden geçit hakkı kurulması gerektiği belirtilmiştir. Kararda, Türk Medeni Kanunu'nun 747. maddesi detaylı bir şekilde açıklanmıştır.
14. Hukuk Dairesi         2017/616 E.  ,  2020/8092 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı tarafından, davalılar aleyhine 21/02/2014 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı kurulması talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 18/11/2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılardan ... vekili ve ... tarafından ayrı ayrı istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    _ K A R A R _
    Dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması isteğine ilişkindir.
    Davacı, kendisinin 261 parsel sayılı taşınmazın yarı hisseli maliki olduğunu ve taşınmazının ana yola bağlantısının bulunmadığını belirterek 923, 925 ve 927 parsel sayılı taşınmazlar üzerinden geçit hakkı kurulmasını talep etmiştir.
    Davalılardan ..., davacının diğer hissedarlarla birlikte dava açması gerektiğini ve geçit hakkı kurulması konusunda da davacının kendisine herhangi bir talepte bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Davalılardan ... vekili, başka uygun alternatiflerin bulunması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın kabulü ile “... ili, ... ilçesi, ... Köyü, 925 parsel sayılı taşınmaz üzerinde yine ... ilçesi, ... Köyü, 261 parsel sayılı taşınmaz lehine Fen bilirkişi ... tarafından tanzim edilen 10/05/2014 hakim havale tarihli raporda bir nolu güzergah ile belirtilen kırmızı renk ile gösterilen 149,06 m2"lik alanda 3 metre genişliğinde geçit hakkı tesisine” karar verilmiştir.
    Hükmü, davalılardan ... vekili ile ... ayrı ayrı temyiz etmişlerdir.
    Geçit hakkı kurulması davalarında amaç, genel yola bağlantısı olmayan taşınmazların yolla bağlantısının sağlanmasıdır. Bundan dolayı, geçit kurulurken ihtiyaç içinde olan taşınmaz kesintisiz olarak genel yola bağlanmalıdır. Buna uygulamada “kesintisizlik ilkesi” denilir.
    Geçit hakkı bir gayrimenkul mükellefiyeti olduğundan lehine geçit istenen davacı parselleri ayrı ayrı bağımsız olarak değerlendirilmeli, dava konusu her bir parsel yararına geçit hakkının başladığı yerden ulaştığı genel yola kadar olan aleyhine geçit kurulan tüm parseller ayrı ayrı belirtilmelidir. Davacıya ait parseller arasında da kesintisiz bağlantının gerçekleştirilmesi için hükmen davacıya ait her bir parsel ile devamındaki parseller arasında kesintisiz olarak ulaşımı sağlayacak şekilde geçit kurulmalıdır.
    Somut olaya gelince; mahkemece yapılan keşif sonrası bilirkişilerce tanzim edilen 13.05.2014 tarihli kök raporda 4 ayrı alternatif güzergah tespit edilmiş ve bu alternatiflerin tamamının DSİ’ye ait olan kanal servis yolu üzerinden geçtiği, DSİ’nin görüşü alınmak suretiyle bu alternatiflerden en uygununun davalılardan ... ile ...’a ait 925 parsel sayılı taşınmaz üzerinden geçen 1 No"lu alternatif olduğu belirtilmiştir.
    DSİ’nin 08.01.2015 tarihli yazısında, kanal servis yolunun alternatif geçit güzergahı olarak kullanılmasının uygun görülmediği belirtilmiş; benzer bir şekilde Orman ve Su İşleri Bakanlığının 22.07.2015 tarihli yazısında, servis yollarının genel ulaşıma açık yol olarak kabul edilmesinin mümkün olamayacağı, servis yollarının kullanım talebinin can ve mal güvenliğine uygun olmayacağı belirtilmiştir. Bunun üzerine mahkemece alınan 20.04.2015 tarihli ek bilirkişi raporunda 2 ayrı alternatif güzergah tespit edilmiş, 1 No"lu alternatifin 925, 927, 929, 931, 933 ve 937 parsel sayılı taşınmazlar üzerinden geçtiği; 2 No"lu alternatifin ise 925, 225 ve 256 parsel sayılı taşınmazlar üzerinden geçtiği, her iki güzergahın da DSİ servis kanalından geçilmek suretiyle ... genel yoluna çıkabildiği ve DSİ servis kanalı boyunca geçişin ya alt geçit ya da üst geçit ile mümkün olabileceği, bu durumun aşırı maliyet yaratacağı, başka bir geçit olabilecek alternatifin de bulunmadığı ancak yine de en uygununun 2 No"lu alternatif olduğu belirtilmiştir.
    Mahkemece, kök rapor esas alınarak o raporda alternatiflerden en uygunu olarak belirtilen ve davalılardan ... ile ...’ın maliki olduğu 925 parsel üzerinden geçen 1 nolu alternatif aleyhine hüküm tesis edilmişse de söz konusu raporda belirtildiği üzere diğer alternatiflerde olduğu gibi 1 No"lu güzergahın bir kısmında DSİ’ye ait olan servis kanalının bulunduğu, bunun da geçit hakkı kurulması davalarında temel ilke olan kesintisizlik ilkesine aykırı olduğu anlaşılmıştır.
    O halde mahkemece, geçit hakkı kurulması davasında esas alınan temel ilkeler gözetilerek yeniden araştırma yapılıp sonucuna göre tespit edildiği takdirde başka güzergahlar üzerinden geçit hakkı kurulması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş ve hükmün bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılardan ... vekili ile ...’ın temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07.12.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi