Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/3707
Karar No: 2019/5464
Karar Tarihi: 16.09.2019

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2018/3707 Esas 2019/5464 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davanın taşıma sözleşmesine dayalı tazminat isteği ile ilgili olduğu belirtilen mahkeme kararında, davacı vekilinin müvekkilinin taşeron şirketi olarak nakliye işleri yaptığı ve davalı tarafından bir kaza sonucu meydana gelen hasarların müvekkilinin ödediği tutarın rücuen davalıdan tahsilinin istendiği ifade ediliyor. Davalı ise yetki itirazı ve sebze-meyvenin başka bir firmaya satıldığını, herhangi bir zararın doğmadığını savunmuş. Mahkeme kararında, davacının hasarı ve hasar nedeniyle zararı ile hasarlanan ürünlerin satışını ispat edemediği ve sadece navlun bedelinin iadesi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabul edildiği, diğer tazminat talepleri yönünden reddedildiği belirtiliyor. Ancak, Dairenin bozma ilamında işaret edildiği üzere, kaza sebebiyle zıyaa uğrayan ürünler nedeniyle istenen tazminat ve diğer masrafların hesaplanması gerektiği, bu istemler yönünden davanın reddine karar verilmesinin isabetli olmadığı ve kararın bozulması gerektiği ifade ediliyor.
Kanun Maddeleri:
- HUMK 427. madde
- Ek-Madde 4 (5236 sayılı kanunun 19. maddesiyle HUMK'a eklenen yeniden değerleme oranı)
- 6102 sayılı TTK'nın 880. ve devamı maddeleri (hasarın hesaplanması)
11. Hukuk Dairesi         2018/3707 E.  ,  2019/5464 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    TÜRK MİLLETİ ADINA


    Taraflar arasında görülen davada Burdur 1. Asliye Hukuk Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 08/05/2018 tarih ve 2017/190-2018/344 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin taraf vekilleri tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkili şirketin Reysaş Taşımacılık ve Lojistik A.Ş"nin taşeron şirketi olarak Antalya"dan çeşitli illere nakliye işini yaptığını, taşımacılık işlerinden bir kısmının da davalı tarafından davalıya ait kamyonla yapıldığını, davalının kendisine ait kamyon ile 08/05/2014 tarihinde Antalya Carefour depodan, Gebze depoya nakliye edilmek üzere toplam 10828 kg"lık sebze-meyve yükünü aldığını, davalının bu yük taşımacılığı sırasında kusuru tamamen kendisinde olan tek taraflı kaza yaptığını, bu kaza nedeniyle meydana gelen hasarların müvekkili şirket tarafından ödenmiş olduğunu, ödediği tutarı rücuen davalıdan istemekte haklı olduğunu ileri sürerek 15.488,16 TL"nin kaza tarihi olan 08/05/2014 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiz ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı, yetki itirazında bulunmuş ve sonrasında cevap dilekçesini ıslah ederek, söz konusu kazadan sonra taşınan meyve sebzenin başka firmaya satıldığını, herhangi bir zararın doğmadığını savunmuştur.
    Mahkemece, Dairemizin bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre; davacının sunulan belgelere göre hasarı ve hasar nedeniyle zararı ile hasarlanan ürünlerin satışını ispat edemediği, sadece navlun bedelinin iadesi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 1.770.- TL’nin dava tarihinden itibaren reeskont faiziyle birlikte tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
    Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
    1- 5219 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik sonucu karar tarihinde yürürlükte bulunan HUMK 427. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı, 5236 sayılı Kanun"un 19. maddesiyle HUMK"a eklenen Ek-Madde 4"te öngörülen yeniden değerleme oranı da dikkate alındığında, temyize konu kararın verildiği 2018 yılı için 2.590,00 TL"dir. Davalı vekilince temyize konu yapılan miktar yukarıda anılan madde hükmüne göre temyiz sınırının altında kaldığından davalı vekilinin temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
    2- Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince; dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazları yerinde değildir.
    3- Dava, taşıma sözleşmesine dayalı rücuen tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece, davanın reddine dair verilen karar, Dairemizin 2016/1942 Esas, 2017/1194 Karar, 01.03.2017 tarihli ilamı ile davacının üst taşıyıcıya hasar nedeniyle ödeme yaptığını ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine dair mahkeme kararı, yerinde görülmeyerek bozulmuştur. Mahkemece, bozmaya uyulmuş, bu kez sadece navlun ücretinin ispat edildiği gerekçesiyle dava kısmen kabul edilmiş, diğer tazminat talepleri yönünden reddedilmiştir.
    Ancak, Dairemizin bozma ilamında da işaret edildiği üzere, davacının gönderen konumunda olduğu ve hasarın taşıma sırasında meydana geldiği sabit olduğuna göre; kaza sebebiyle zıyaa uğrayan ürünler nedeniyle istenen tazminatı ve talep edilen diğer masrafları 6102 sayılı TTK"nın 880. ve devamı maddeleri uyarınca denetime elverişli şekilde hesaplayan bilirkişi raporu alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, bu istemler yönünden davanın reddine karar verilmesi isabetli olmamış, kararın bozulmasını gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 16/09/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi