Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/3980
Karar No: 2019/5463
Karar Tarihi: 16.09.2019

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2018/3980 Esas 2019/5463 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2018/3980 E.  ,  2019/5463 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

    TÜRK MİLLETİ ADINA


    Taraflar arasında görülen davada İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 02/05/2017 tarih ve 2014/1439-2017/465 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin asıl davada davacı vekili ve katılma yoluyla birleşen davada davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı, birleşen dosyada davalı vekili, müvekkili ile davalının İzmir, Kemalpaşa ilçesinde karayolu üzerindeki fabrika binalarının yan yana olduğunu, davalının müvekkilinin totem olarak adlandırılan reklam direği ile aynı ölçülerdeki "Er-ze" logolu totemini İzmir"den Kemalpaşa"ya geliş yönüne doğru müvekkilinin toteminin görülmesini engelleyecek surette yerleştirdiğini ve haksız rekabette bulunduğunu, iltibas yaratılmak suretiyle müvekkilinin ticari portföyünden haksız yarar sağlamaya çalıştığını belirterek haksız rekabetinin önlenmesine ve şimdilik 6,500,00 TL maddi tazminatın davalıdan yasal faiziyle tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, birleşen davanın ise reddine karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, birleşen dosyada davacı vekili, tarafların amblem, isim, logo ve iştigal konularının farklı olduğunu, iltibasa sebebiyet verecek bir durumun bulunmadığını, müvekkilinin MK m. 683 ve 737 çerçevesinde mülkiyet hakkını kullandığını belirterek asıl davanın reddini istemiş, birleşen davada ise, birleşen dosya davalısı tarafından dikilen totemin de Kemalpaşa"dan İzmir yönüne doğru gelişte müvekkilinin toteminin görünümünü engellediğini, bu durumdan haksız kazanç elde edildiğini belirterek haksız rekabetin önlenmesine ve şimdilik 7.500.- TL maddi tazminatın yasal faiziyle birlikte birleşen dosya davalısından tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Mahkemece, Dairemizin bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre; asıl davada tarafların müşterilerinin kurumsal müşteri nitelikte olduğu ve yoldan geçen müşteri niteliğinde olmadığı, defter incelemesi neticesinde haksız rekabet nedeniyle davacının kar kaybından veya davalının daha fazla kar ettiği söylenemeyeceği gerekçesiyle asıl davanın reddine, birleşen dosyada ise, davacının toteminin davalının toteminin görüntüsünü daha fazla etkilediği ve daha sonra dikildiğini, bu sebeple haksız rekabetten söz edilemeyeceği gerekçesiyle birleşen davanın reddine karar verilmiştir.Kararı, asıl dosyada davacı vekili, birleşen dosyada davacı vekili katılma yolu ile temyiz etmiştir.
    1- Asıl dava yönünden yapılan temyiz incelemesinde; dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl davada davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının yerinde değildir.
    2- Dava haksız rekabetin tespiti ve maddi tazminat istemine ilişkindir. 6102 sayılı TTK"nın 56. maddesinin 1. fıkrasının a ve b bentlerinde haksız rekabetin tespiti ve men"i davalarının açılabileceği belirtilmiştir. Bu durumda, haksız rekabetin oluşması için fiilin haksız ve/veya hüsnüniyet kurallarına aykırı olması gerekli ve yeterli olup zarar ve ziyan oluşmaması ya da zarar ve ziyanın oluşmasında davalının kusuru bulunmamaması eylemin haksız rekabet oluşturmasına engel teşkil etmez. Dairemizin bozma ilamından sonra alınan ilk bilirkişi raporunda, davalı tarafından, işyerinin önüne, davacının mevcut tanıtım vasıtasının yoldan görülmesini engelleyecek ve karıştırmaya yol açacak şekilde totem dikilmesi biçiminde gerçekleşen eylemin haksız rekabet teşkil ettiği bildirilmiş olup söz konusu görüş olaya uygun ve isabetlidir. Buna mukabil, ek raporda, davacının somut bir zararı tespit edilemediği nedeniyle davalı eyleminin haksız rekabet oluşturmadığının bildirilmesi isabetli olmadığı gibi asıl rapordaki kanaat ile çelişki oluşturmaktadır. Bu durumda; mahkemece, haksız rekabetin varlığının tespit ve men"ine karar verilmesi gerekirken, davacının zararı oluşmadığı sebebiyle bu yoldaki istemlerin reddine karar verilmesi isabetli olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    3- Birleşen dava yönünden, asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekilinin katılma yolu ile temyiz isteminin incelenmesinde; asıl dava ile birleşen dava bağımsız davalar niteliğinde olup, katılma yolu ile temyiz ancak temyiz edilen dava bakımından ve o davayla sınırlı olarak mümkündür. Birleşen dava dosyasında davalının, verilen hükme yönelik bir temyiz istemi bulunmamaktadır. Bu durumda, asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekilinin, birleşen davada verilen ret hükmüne yönelik temyiz istemlerini katılma yolu ile ileri sürmesi mümkün olmadığı anlaşılmakla, asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekilinin birleşen davaya yönelik katılma yolu ile temyiz itirazlarının reddine karar verilmek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, asıl davada davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, asıl davada davacı vekilinin asıl davaya yönelik temyiz itirazının kabulü ile asıl davada verilen kararın davacı yararına BOZULMASINA, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekilinin birleşen davaya yönelik katılma yolu ile temyiz itirazlarının REDDİNE, aşağıda yazılı bakiye 8,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden birleşen davada davacı-birleşen davaya yönelik davalıdan alınmasına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden asıl davada davacıya iadesine, 16.09.2019 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.


    KARŞI OY

    Somut olayda, her iki tarafın da "ERZE" ibaresini ticaret unvanı ve ticari işletme adı olarak kullandığı, bu hususta aralarında her hangi bir dava bulunmadığı, yan yana ticari işletmelerde faaliyette bulundukları ve bu konuda aralarında ihtilaf bulunmadığı konusunda bir görüş ayrılığı bulunmamakta, somut olayda, davacı-karşı davalının davalıdan önce, davalının ise daha sonra işyerinin önüne reklam amacıyla totem diktirdiği, davacının davalıyı Belediyeye şikayeti üzerine davalı toteminin şimdiki yerine dikildiği, her iki tarafın da çift yönlü trafiğe açık ana yol kenarında yan yana bulunan ticari işletmelerde faaliyet gösterdikleri, bakış mesafe ve açısına göre her bir tarafa ait totemin yek diğerinin görünümünü engellemesi mümkün olduğu gibi, engellemeden ayrı ayrı görülmelerinin de mümkün olduğu, totem yoluyla reklam yapmanın yaygın bir tanıtım şekli olduğu ve kimsenin tekeline bırakılamayacağı, yolun bir yönünde davalı totemi davacı toteminin görünümünü engellerken, ters istikamette ise davacı toteminin davalı toteminin görünümünü engellediği, sadece davacı daha önce totem diktirdiği için davalının sonradan ve üstelik Belediyenin gösterdiği yere totem diktirmesinin dürüstlük kuralına aykırı ve haksız rekabet fiili olarak nitelendirilmesinin doğru olmadığı, her iki davanın da reddine dair mahkeme kararının sonucu itibariyle doğru olduğu kanaatinde olduğumdan sadece davalı eyleminin haksız rekabet olduğu yönündeki Daire Heyeti çoğunluğunun görüşlerine katılmıyorum.


    KARŞI OY

    Somut olayda, her iki tarafın da "ERZE" ibaresini ticaret unvanı ve ticari işletme adı olarak kullandığı, bu hususta aralarında her hangi bir dava bulunmadığı, yan yana ticari işletmelerde faaliyette bulundukları ve bu konuda aralarında ihtilaf bulunmadığı konusunda bir görüş ayrılığı bulunmamakta, somut olayda, davacı-karşı davalının davalıdan önce, davalının ise daha sonra işyerinin önüne reklam amacıyla totem diktirdiği, davacının davalıyı Belediyeye şikayeti üzerine davalı toteminin şimdiki yerine dikildiği, her iki tarafın da çift yönlü trafiğe açık ana yol kenarında yan yana bulunan ticari işletmelerde faaliyet gösterdikleri, bakış mesafe ve açısına göre her bir tarafa ait totemin yek diğerinin görünümünü engellemesi mümkün olduğu gibi, engellemeden ayrı ayrı görülmelerinin de mümkün olduğu, totem yoluyla reklam yapmanın yaygın bir tanıtım şekli olduğu ve kimsenin tekeline bırakılamayacağı, yolun bir yönünde davalı totemi davacı toteminin görünümünü engellerken, ters istikamette ise davacı toteminin davalı toteminin görünümünü engellediği, sadece davacı daha önce totem diktirdiği için davalının sonradan ve üstelik Belediyenin gösterdiği yere totem diktirmesinin dürüstlük kuralına aykırı ve haksız rekabet fiili olarak nitelendirilmesinin doğru olmadığı, her iki davanın da reddine dair mahkeme kararının sonucu itibariyle doğru olduğu kanaatinde olduğumdan sadece davalı eyleminin haksız rekabet olduğu yönündeki Daire Heyeti çoğunluğunun görüşlerine katılmıyorum.






    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi