Esas No: 2021/13146
Karar No: 2022/932
Karar Tarihi: 24.01.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2021/13146 Esas 2022/932 Karar Sayılı İlamı
9. Hukuk Dairesi 2021/13146 E. , 2022/932 K."İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 3. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... 2. İş Mahkemesi
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, ...'nün üyesi bulunduğu ... Sendikası (...), Türk-İş Konfederasyonu Başkanı, ... Sendikası (...), Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı tarafından imzalanan 29.04.2015 tarihli ve 05.04.2016 tarihli protokoller ile bir takım şartları taşıyan işçilerin sürekli işçi kadrosuna alınmalarının öngörüldüğünü, davacının da protokolde belirtilen şartları taşıdığını ancak başvurusuna rağmen kadrolu istihdam hakkından yararlandırılmadığını ileri sürerek kadroya hak kazandığının tespiti ile buna bağlı ücret ve sosyal hakların tahsilini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, usule ilişkin olarak zamanaşımı def'i, görevsizlik ve husumet itirazında bulunduklarını, daimi kadro tesisi niteliğindeki düzenleyici işlem idari işlem olduğundan idari işleme karşı süresinde idari yargıya başvurulması gerektiğini, bu nedenle davanın görevsizlik yönünden reddi gerektiğini, ayrıca dava konusu tespit işlemine dayanak gösterilen protokolde, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu'nun 62. maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi kapsamında sözleşmeye bağlanmış hizmet alımı ihaleleri kapsamında çalıştırılan işçilerin sürekli iş kadrosuna alınma hakkına haiz olabileceğinin hüküm altına alındığını, davacının protokol kapsamında belirtilen işlerde 178 gün çalıştığını daha sonra davacının protokol kapsamına alınan işlerden olmayan anahtar teslim ihale sözleşmesi ile 25.Şube Şefliğinde çalıştırıldığını, buna göre 180 günlük çalışma şartını taşımadığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla itiraz hakkının süresi içinde kullanılmadığı gibi davanın da süresi içinde açılmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Yerel Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalı ile dava dışı alt işverenler arasında hizmet alım sözleşmelerine konu işlerin asıl iş niteliğinde olduğu anlaşılmasına karşın 6001 sayılı Kanun'un 4. maddesi gereği alt işverenlere gördürülebilecek işlerden olması nedeniyle taraflar arasında geçerli bir alt ve asıl işveren ilişkisinin bulunduğu, davacı ile davalı arasındaki uyuşmazlığın işçi işveren ilişkisinden kaynaklanması nedeniyle iş mahkemelerinin görevli olduğu, davanın esasıyla ilgili olarak; davacının davaya konu protokoldeki şartları taşıdığı ve 19/10/2015 tarihinden itibaren kadrolu istihdam hakkını kazandığı gibi fark ücret ve sosyal haklara hak kazandığı gerekçesiyle, davacının 19/10/2015 tarihinden itibaren kadrolu istihdam hakkını kazandığının kabulü ve tespiti ile o tarihten itibaren kazanmış olduğu fark ücret, ilave tediye, sosyal yardım alacağı ve yıpranma ödeneğinin tahsiline karar verilmiştir.
İstinaf:
Karara karşı davalı tarafça istinaf yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti:
Bölge Adliye Mahkemesince, özetle, davalı Kurum ile dava dışı şirketler arasında asıl işveren -alt işveren ilişkisi bulunduğu, yine bu kapsamda kayıtlar ile de protokole ilişkin 180 gün çalışma şartının da gerçekleştiği, dosya kapsamına göre görev ve husumet itirazının yerinde olmadığına yönelik İlk Derece Mahkemesinin kararına ilişkin istinaf itirazlarının yerinde olmadığı gerekçesi ile davalı başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Temyiz:
Bölge Adliye Mahkemesi kararını davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Öncelikle çözümlenmesi gereken husus, uyuşmazlığın çözüm yerinin adli yargı mı yoksa idari yargı mı olduğudur.
Hukukumuzda yargı yolu için de görev tabiri kullanılmaktadır. Görev gibi, yargı yolu da kamu düzenine ilişkindir. Bu sebeple, yargılamanın her aşamasında mahkemenin davada yargı yolunun caiz olup olmadığını kendiliğinden gözetmesi gerekir.
İş mahkemelerinin görev alanını hakim, tarafların iddia ve savunmalarına göre değil, İş Mahkemeleri Kanunu'na göre belirleyecektir.
Uyuşmazlığın İş Kanunu kapsamında kalmaması halinde iş mahkemesine açılan davada, dava dilekçesinin görev nedeni ile reddi ve adli yargı görevli ise davanın görevli hukuk mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekir. İdari Yargının görevli olması halinde ise “dava dilekçesinin yargı yolu yanlışlığı nedeni ile reddine” karar verilmesi gerekir. İdari Yargı görevli ise gönderme kararı verilemez.
Somut uyuşmazlıkta, davacı, ...'nün üyesi bulunduğu ... Sendikası (...), Türk-İş Konfederasyonu Başkanı, ... Sendikası (...), Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı tarafından imzalanan 29.04.2015 tarihli ve 05.04.2016 tarihli protokollerde sürekli işçi kadrosuna geçiş hakkının düzenlendiğini, protokol hükümlerine göre kendisinin şartları taşıdığını ancak başvurusuna rağmen sürekli işçi kadrosuna alınma talebinin reddedildiğini ileri sürerek, sürekli işçi kadrosuna hak kazandığının tespiti ile buna bağlı alacak talebinde bulunmuştur. Uyuşmazlığa konu sürekli işçi kadrosuna geçiş işlemi, idari işlem olup işveren ile işçi arasında çıkan uyuşmazlık niteliğinde değildir. Buna göre uyuşmazlığın idari yargıda çözüme bağlanması gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle Mahkemece, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/1-b ve 115. maddeleri uyarınca, yargı yolunun caiz olmaması sebebiyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmelidir. Bu husus gözetilmeksizin davanın esası hakkında karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi kararının yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 24.01.2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.