Esas No: 2022/156
Karar No: 2022/984
Karar Tarihi: 24.01.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/156 Esas 2022/984 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, davalı şirkette şoför olarak çalışırken iş akdinin haklı neden olmaksızın sonlandırıldığını iddia ederek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, ikramiye alacağı ve fazla mesai ücreti alacaklarının tahsili için dava açmıştır. İlk derece mahkemesi kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin kabulüne, diğer taleplerin reddine karar vermiş ancak bölge adliye mahkemesi davacının iş sözleşmesinin haklı nedene dayanarak feshedildiğini belirtmiş ve kıdem, ihbar tazminatı taleplerinin reddi kararını bozmuştur. Dosyadaki bilgi ve belgeler incelendiğinde, davacının izinsiz olarak şirket malını tüketmesi nedeniyle iş akdinin feshedildiği ancak şirket uygulamasında alkollü içecekler hariç diğer ürünlerin çalışanlarca tüketilmesi durumunda fesih yoluna gidilmediği anlaşılmıştır. Bu nedenle, davacının eyleminin davalı işveren açısından haklı fesih sebebi sayılabilecek ağırlıkta olmadığı kabul edilerek kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin kabulü gerektiği belirtilmiştir. Kararda belirtilen kanun maddeleri: İş Kanunu'nun 24, 25, 26 ve 4857 sayılı Kanun'un 17. Maddeleri.
"İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 9. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... 30. İş Mahkemesi
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkili davacının davalı şirkette 2010 yılı Haziran ayından 26.01.2018 tarihine kadar havaalanı içerisinde bulunan uçakların ikramlarını yükleme ve boşaltma servisinde şoför olarak çalıştığını, iş akdinin işverence haklı neden olmaksızın sonlandırıldığını, davacının sendika üyesi olduğunu ve bu nedenle ikramiye alacağının bulunduğunu, ayrıca kullanmadığı yıllık izinlerinin bulunduğunu ve karşılıkları ödenmediği gibi, fazla mesai alacaklarının da ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti alacağı, ikramiye alacağı ve fazla mesai ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı İsteminin Özeti:
Davalı vekili, davacının diğer çalışan ...'ün kullandığı aracın boşaltımı esnasında söz konusu araçtan “...” ürünü aldığının tespit edildiğini, alınan savunmasında davacının durumu kabul ettiğini, şirket kuralları gereği çalışanların ikram malzemelerini tüketmelerinin yasak olduğunu, bu olay neticesinde davacının iş akdinin feshedildiğini, davacının fazla mesai alacağının bulunmadığını, ödemelerin banka kanalıyla yapıldığını, fazla mesai yapılması halinde bordrolara yansıtılarak ödendiğini, davacının yıllık izin alacağının ve ikramiye alacağının ödendiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
İlk Derece Mahkemesince, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacı savunmasında söz konusu ürünü aldığını kabul etmiş ise de fiile uygun bir yaptırımın uygulanmasının gerektiği, davacının uzun süreli bir çalışan olması, ilk defa isnad edilen eylemin gerçekleşmesi ve geçmiş dönemdeki davranış biçimi de göz önüne alındığında, hafif bir ceza verilebilecekken, iş sözleşmesinin feshi gibi ağır bir ceza yoluna gidilmesi doğru olmadığından davacının iş akdinin haklı neden olmaksızın sonlandırıldığı gerekçesiyle kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin kabulüne, yıllık izin, ikramiye ve fazla mesai alacağı taleplerinin ise ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu:
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti:
Bölge Adliye Mahkemesince, davacının işverenden izin almadan, işyerinde ve mesai saatleri içerisinde işverenin veya işverenin hizmet sunduğu/verdiği hava yolu şirketinin bir malını aldığı ve tükettiği, bunu şirket kuralları gereği çalışanların ikram malzemelerini tüketmelerinin yasak olduğunu bile bile yaptığı, izinsiz alınan şey ne olursa olsun davacının bu eylemi ile işverenin güvenini kötüye kullandığı, bu davranışın ahlak ve iyi niyet kuralları ile bağdaşmadığı, işverence gerçekleştirilen feshin haklı nedene dayandığı gerekçesi ile kıdem ve ihbar tazminatı taleplerin kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu, kararın yıllık izin ücreti, fazla mesai ücret ile ikramiye alacakları taleplerinin reddi yönünden isabetli olduğu gerekçeleriyle İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve davanın esası hakkında yeniden hüküm kurularak davanın reddine karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu:
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1) Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, taraflar arasındaki sözleşmeye, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2) Davacı işçinin iş sözleşmesinin davalı işverence haklı nedenle sona erdirilip erdirilmediği ve buna bağlı davacının kıdem tazminatı ve ihbar tazminatına hak kazanıp kazanamayacağı taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
İşverene ait bir ya da birkaç işyerinde belli bir süre çalışmış bir işçinin, işini kaybetmesi halinde, işinde yıpranması, yeni bir iş edinmede karşılaşacağı güçlükler ve işyerine sağladığı katkı göz önüne alınarak, geçmiş hizmetlerine karşılık işveren tarafından kanuni esaslar dahilinde verilen toplu paraya “kıdem tazminatı” denilmektedir. Kıdem tazminatının koşulları, hesabı ve ödeme şekli doğrudan yasalarla düzenlenmiştir.
İhbar tazminatı, belirsiz süreli iş sözleşmesini haklı bir nedeni olmaksızın ve usulüne uygun bildirim süresi tanımadan fesheden tarafın, karşı tarafa ödemesi gereken bir tazminattır. Buna göre, öncelikle iş sözleşmesinin 4857 sayılı İş Kanunu'nun 24 ve 25. maddelerinde yazılı olan nedenlere dayanmaksızın feshedilmiş olması ve 4857 sayılı Kanun'un 17. maddesinde belirtilen şekilde usulüne uygun olarak ihbar süresi tanınmamış olması halinde ihbar tazminatı ödenmelidir. Yine haklı fesih nedenine rağmen işçi ya da işverenin 26. maddede öngörülen hak düşürücü süre içinde fesih yoluna gitmemeleri halinde sonraki fesihlerde karşı tarafa ihbar tazminatı ödeme yükümlülüğü doğar. İhbar tazminatı iş sözleşmesini fesheden tarafın karşı tarafa ödemesi gereken bir tazminat olduğu için, iş sözleşmesini fesheden tarafın feshi haklı bir nedene dayansa dahi, ihbar tazminatına hak kazanması mümkün olmaz. Yine, işçinin mülga 1475 sayılı Kanun'un 14. maddesi hükümleri uyarınca emeklilik, muvazzaf askerlik, evlilik gibi sebeplerle iş sözleşmesini feshetmesi durumunda ihbar tazminatı talep hakkı bulunmamaktadır. Anılan fesihlerde işveren de ihbar tazminatı talep edemez.
Somut olayda; İlk Derece Mahkemesince yazılı gerekçelerle kabul edilen kıdem ve ihbar tazminatı talepleri, Bölge Adliye Mahkemesince davacının eyleminin niteliği, izinsiz alınan ürünün alkollü içecek veya meşrubat olmasının sonucu değiştirmeyeceği, işverenin güvenini kötüye kullanıldığı, doğruluk ve bağlılığa uymayan davacı davranışı nedeniyle feshin davalı işveren yönününden haklı nedene dayandığı kabul edilmiş ise de, yapılan değerlendirme ve varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Davalı işveren tarafından, dava dışı Pegasus adlı hava yolu şirketi yolcularına sunulması için temin edilen 1 kutu meşrubatın uçuş sonrası davacı tarafından tüketildiği ve iş akdinin de bu sebeple feshedildiği hususunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Dosyadaki bilgi ve belgeler ile özellikle davalı tanığı S.Ç’nin yeminli beyanında, davalı işyerinde bu şekilde uçuş sonrası iade edilmesi gereken tüketim malzemelerinden alkollü içecekler konusunda taviz verilmediği, ancak meşrubat, çikolata gibi diğer ürünlerin çalışanlarca tüketilmesi durumunda fesih yoluna gidilmeyip, işçinin uyarılması ile yetinildiği anlaşılmaktadır. Şu halde, davalı işveren uygulaması, izinsiz tüketilen malın değeri ile tüketilme zamanı ve davacı işçinin kıdemi hususları birlikte nazara alındığında, feshe konu edilen eylemin, davalı işveren açısından haklı fesih sebebi sayılabilecek ağırlıkta olmadığı kabul edilmelidir. Buna göre de kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin kabulü gerekirken yazılı şekilde reddine karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 24.01.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.