Esas No: 2019/1850
Karar No: 2022/1614
Karar Tarihi: 20.10.2022
BAM Hukuk Mahkemeleri İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/1850 Esas 2022/1614 Karar Sayılı İlamı
T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2019/1850
KARAR NO : 2022/1614
KARAR TARİHİ: 20/10/2022
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/03/2019
NUMARASI : 2016/1215 Esas 2019/267 Karar
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
BAM KARAR TARİHİ : 20/10/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 20/10/2022
Davalı vekili tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla; inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki fatura ve irsaliyeye dayalı ticari ilişki kapsamında, davalı borçlunun müvekkiline borcu ödemediğini, İzmir 1. İcra Müdürlüğünün 2016/10078 Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalı borçlunun, süresi içinde borçlu olmadığını iddia ettiğini ve borca itiraz ederek takibi durdurduğunu belirterek, haksız ve dayanaksız itirazın iptaline, takibin devamına, borçlunun %20'den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının, cari hesap ekstresi alacağı amacıyla İzmir 1.İcra Dairesi'nin 2016/10078 E sayılı dosyası ile İlamsız takip yolu ile icra takibi başlattığını, ödeme emrinin tebliğinin akabinde alacaklı ile davalı firma arasında cari hesap sözleşmesi akdedilmemesinden dolayı borcun tamamına itiraz edildiğini, davalı firma ile davacı arasında Afyonkarahisar'da akdedilmiş sözlü alım satım ilişkisi olduğunu, davalı firmanın, davacıya Türkiye ... Bankası A.Ş. Afyonkarahisar Şubesine ait keşide yeri Afyonkarahisar 30.08.2016 keşide tarihli 12.500,00TL bedelli çeki kargo yoluyla gönderdiğini, davacının çeki kabul etmediğini, davalı firmanın da davacının çeki iade etmesi halinde, elden nakit olarak çekin ödeneceğini belirttiğini ve akabinde davacının çeki Afyonkarahisar'da iade ettiğini ve çek bedelinin davalı firma tarafından nakden ödenerek, çekin davacıdan iade alındığını belirterek, fazlaya ilişkin haklarımızın saklı kalması kaydıyla, davacının, davalı firma tarafından ödenmesine rağmen alacağı icra takibine konu etmesi nedeniyle, kötü niyetli olduğundan, davacı aleyhine %20 kötüniyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; taraflar arasındaki uyuşmazlığın 30/08/2016 keşide tarihli, 12.500,00 TL bedelli verilen çekin rakam ve yazı ile yazılan bedeli arasındaki çelişkiye binaen, çekin davalıya iadesi edilmesi karşılığı çek bedelinin davalı tarafından nakden ödenmiş olduğuna ilişkin iddianın davalı arafça kanıtlanması gerektiği, davalının ise nakden ödemeye ilişkin dosyaya herhangi bir delil ve belge sunmaması sebebiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davacının satıştan dolayı alacaklı olduğu miktar ile çekin yazı ile yazılan bölümündeki miktarın farklı olması ve ayrıca çekin rakam ile yazılan kısmın farklı olması sebebiyle davacı tarafından çekin işleme konulmaksızın davalıya iade edildiği, işbu nedenle işleme konulmasında tereddüt duyulan çekin davalıya iadesi karşılığı çek bedelinin nakden ödendiği iddasının davalı tarafça kanıtlanması gerektiği, davalının ise nakden ödemeye ilişkin dosyaya herhangi bir delil ve belge sunmaması sebebiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karara karşı davalı istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ:
Davalı vekili istinaf dilekçesi ile; yapılan yargılama sürecinde davacının çeki aldığını ikrar ettiğini ancak geri verdiğini ve karşılığında bedel almadığını iddia ettiğini, bu durumda ispat yükünün davacıya düştüğünü, çekin borçlu davalı elinde olması bedelin ödendiğine karine teşkil ettiğini belirterek istinaf başvurularının kabul edilerek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE:
Dava, icra takibine itirazın iptali ve takibin devamı istemine ilişkindir.
HMK'nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık davalı tarafından davacıya verilen çekin rakam ve yazı ile yazılan bedel arasındaki çelişkiye binaen, davalıya iade edilmesi karşılığı davalı tarafından nakden ödenip ödenmediği noktasında toplanmaktadır.
Tüm dosya kapsamından ve mahkemenin yerinde görülen gerekçesine göre; davacının satım sözleşmesinden kaynaklı alacağı için davalıya karşı icra takibi başlattığı, bu takibin borçlu davalının itirazı üzerine durduğu, davalı şirketin bu sözleşmeden kaynaklanan borcunun ifası için davacıya 30/08/2016 keşide tarihli 12.500,00-TL bedelli çeki kargo yoluyla gönderdiği ile davacının çeki kabul etmeyerek davalı firmaya iade ettiğini cevap dilekçesinde ikrar ettiği ve borcunu nakden ödediğini beyan ettiği görülmüş, bu kapsamda ispat yükünün davalıya geçtiği fakat davalının nakden ödeme iddiasına ilişkin dosyaya delil sunmadığı anlaşılmış ve davalının ödeme iddiasını ispat edememesi sebebiyle icra takibine itirazında haksız olduğu kanaatine ulaşılarak davalı vekilinin istinaf istemine ilişkin talebinin HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmekle, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 07/03/2019 tarih ve 2016/1215 Esas 2019/267 Karar sayılı kararına karşı davalının istinaf başvuru sebeplerinin HMK'nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf kanun yoluna başvuran davalı taraftan alınması gereken 843,89 TL istinaf nispi karar harcından başlangıçta alınan 210,98 TL'nin mahsubu ile eksik yatırılan 632,91 TL'nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davalı tarafından yapılan istinaf masrafının üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-İstinaf yargılamasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ikmali ve gider avansı iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde HMK'nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; HMK'nın 362/1-a maddesi gereğince oy birliği ile kesin olmak üzere karar verildi. 20/10/2022