Abaküs Yazılım
4. Daire
Esas No: 2017/1940
Karar No: 2021/7699
Karar Tarihi: 30.11.2021

Danıştay 4. Daire 2017/1940 Esas 2021/7699 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2017/1940
Karar No : 2021/7699

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Kanuni temsilci sıfatıyla davacı adına düzenlenen 2016/1,2,3 ve 4 nolu ödeme emirlerinin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; davacının muhtelif dönemlerde … Sağlık Hizmetleri A.Ş. yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptığı ve davacının görev yaptığı süreçte ortaya çıkan bir takım vergi borçlarının adı geçen şirketten tahsil edilmediği hususu gözetilerek 213 sayılı Kanun'un 10. maddesi ile 6183 sayılı Kanun'un mükerrer 35. madde hükümleri gereğince davacı adına ödeme emri düzenlendiği ancak asıl borçlu şirkete ait çok sayıda motorlu araç bulunduğu, vergi dairelerine ait kamu alacaklarının tahsilinde diğer alacaklara kıyasla öncelik hakkının bulunduğu ve asıl borçlu şirkete ait araçların önemli bir tutarı karşılayabilecek nitelikte olduğu gerekçesiyle şirkete yönelik takip kesin olarak sonuçlanmadan mevcut tüm borçların tahsili için kanuni temsilci olan davacı adına dava konusu ödeme emirlerinin düzenlenmesinde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, amme alacağının asıl borçlu şirketten tahsilinin mümkün olmadığının anlaşılması üzerine davacı adına dava konusu ödeme emrinin düzenlendiği, yönetim kurulu üyelerinin kanuni temsilci sıfatını taşıdığı, asıl borçlu şirket adına düzenlenen ödeme emirlerinin dava konusu edilmediğinden kesinleştiği, şirket tüzel kişiliğinden alacağın tahsil edilmesi için tüm takip yollarının denendiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, asıl borçlu şirketin hiç bir dönemde kanuni temsilcisi olmadığı, asıl borçlu şirketin ciddi değere sahip menkul ve gayrimenkulleri bulunduğu ve takipler semeresiz kalmadığı halde davalı idarenin tahsilatın mümkün olmadığını ileri sürdüğü, vergi alacağının zaman aşımına uğradığı, ... ve ... nolu ödeme emirlerinin bire bir aynı olduğu ve iptal edilmesi gerektiği belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.

TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 10. maddesinde, tüzel kişilerle küçüklerin ve kısıtlıların, vakıflar ve cemaatler gibi tüzel kişiliği olmayan teşekküllerin mükellef veya vergi sorumlusu olmaları halinde bunlara düşen ödevlerin kanuni temsilciler, tüzelkişiliği olmayan teşekkülleri idare edenler ve varsa bunların temsilcileri tarafından yerine getirileceği, bu kişilerin bu ödevlerini yerine getirmemeleri yüzünden mükelleflerin veya vergi sorumlularının varlığından tamamen veya kısmen alınamayan vergi ve buna bağlı alacakların kanuni ödevlerini yerine getirmeyenlerin varlıklarından alınacağı öngörülmüştür.
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un "Kanuni Temsilcilerin Sorumluluğu" başlıklı mükerrer 35. maddesinde, tüzel kişilerle küçüklerin ve kısıtlıların, vakıflar ve cemaatler gibi tüzel kişiliği olmayan teşekküllerin mal varlığından tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacaklarının, kanuni temsilcilerin ve tüzel kişiliği olmayan teşekkülü idare edenlerin şahsi mal varlıklarından bu Kanun hükümlerine göre tahsil edileceği düzenlemiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 365 inci maddesinde, Anonim Şirketin, yönetim kurulu tarafından yönetileceği ve temsil olunacağı, 370 inci maddesinde, esas sözleşmede aksi öngörülmemiş veya yönetim kurulu tek kişiden oluşmuyorsa temsil yetkisinin çift imza ile kullanılmak üzere yönetim kuruluna ait olacağı, yönetim kurulunun, temsil yetkisini bir veya daha fazla murahhas üyeye veya müdür olarak üçüncü kişilere devredebileceği, en az bir yönetim kurulu üyesinin temsil yetkisini haiz olmasının şart olacağı, 371 inci maddesinde, temsile yetkili olanların şirketin amacına ve işletme konusuna giren her tür işleri ve hukuki işlemleri, şirket adına yapabileceği ve bunun için şirket unvanını kullanabilecekleri hükümlerine yer verilmiştir.
Dava dosyasının incelenmesinden; … Sağlık Hizmetleri A.Ş'nin vadesinde ödenmeyen ve tüzel kişilikten tahsil edilemeyeceği anlaşılan 2008-2011 yılları muhtelif dönemlerine ait amme alacakları nedeniyle, uyuşmazlık konusu vergilerin ait oldukları dönem veya vade tarihlerinde şirketin yönetim kurulu üyesi olduğundan bahisle davacı adına kanuni temsilci sıfatıyla ödeme emirlerinin düzenlendiği anlaşılmaktadır.
Anonim şirketin vadesinde ödenmeyen vergi borcunun ilgili dönemdeki yönetim kurulu üyesinden istenebilmesi için, yönetim kurulu üyesinin şirketi temsil ve ilzama yetkisinin bulunması gerekmektedir. Bu itibarla şirketi temsil ve ilzam yetkisinin yönetim kurulu üyelerinden bir veya bir kaçına bırakılması durumunda temsil ve ilzam yetkisi bulunmayan diğer üyelerin sorumluluğu doğmayacaktır.
Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde … Sağlık Hizmetleri A.Ş. hakkındaki ilanların incelenmesinden, davacının 2006-2011 dönemlerinde yönetim kurulu üyesi olduğu fakat ilgili dönemlerde şirketi temsil ve ilzam yetkisinin davacı dışındaki iki veya üç yönetim kurulu üyesine bırakıldığı, dolayısıyla davacının yönetim kurulu üyesi olduğu dönemlerde şirketi temsil ve ilzam yetkisinin bulunmadığı anlaşıldığından, kanuni temsilcilik sıfatı bulunmayan davacı adına şirketin ödenmeyen borçları için düzenlenmiş olan dava konusu ödeme emirlerinde hukuka uyarlık bulunmadığından ödeme emirlerinin iptaline ilişkin Vergi Mahkemesi kararının kaldırılması isteminin reddine dair Bölge İdare Mahkemesi kararında sonucu itibarıyla hukuka aykırılık görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının yukarıda belirtilen gerekçeyle ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 30/11/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi