19. Hukuk Dairesi 2016/15594 E. , 2017/3032 K.
"İçtihat Metni"
Taraflar arasındaki asıl itirazın iptali, karşı menfi tespit davalarının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine, karşı davanın reddine yönelik olarak verilen hükümlerin davacı-karşı davalı vekilince duruşmalı, davalı-karşı davacı vekilince duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı-karşı davalı vek. Av. ... ile davalı-karşı davacı vek. Av. ... gelmiş olduğundan duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten ve temyiz dilekçelerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-
Davacı vekili, müvekkili şirketin alacağının tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine davalının itiraz ettiğini iddia ederek fazlaya ilişkin alacak hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 80.000,00 TL üzerinden itirazın iptaline, takibin devamına ve % 40 oranında icra inkâr tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevabında ve karşı davasında, yetkili mahkemenin olduğunu, davacının mal teslim ettiğini ispat etmesi gerektiğini, kendisinin davacıya avans mahiyetinde çek ve senetler verdiğini, bunların davacı tarafça tahsil edildiğini savunarak asıl davanın reddine ve % 100 oranında kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir. Karşı dava olarak ise, Müdürlüğü’nün 2008/20248 esas sayılı takip dosyasından ödenen 38.613,00 TL ile 2008/12025 esas sayılı takip dosyasından ödenen 13.980,00 TL olmak üzere toplam 53.593,00 TL ile ilgili borçlu olmadığının tespitine, bu ödemelerin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile tahsiline ve % 100 oranında tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı-karşı davalı vekili, karşı davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, benimsenen bilirkişi raporuna göre davacının 330.545,29 TL faturaya dayalı alacağının bulunduğu, 112.936,44 TL tutarındaki iade faturası ile dönem içinde ödenen 168.750,00 TL’nin mahsubu sonucu ile davacının davalıdan 48.860,52 TL alacağının kaldığı, karşı davanın ise ispat edilemediği gerekçesiyle asıl davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine, karşı davanın reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
(1)Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, davalı-karşı davacı vekilinin yerinde görülmeyen mahkemenin yetkisine yönelik temyiz itirazının reddi gerekmiştir.
(2)Davacı-karşı davalı vekilince dosyaya sunulan 20.01.2016 tarihli ıslah dilekçesi konusunda mahkemece herhangi bir değerlendirme yapılmamış, olumlu-olumsuz bir karar verilmemiştir. Öncelikle davacı-karşı davalı vekilinin ıslah dilekçesinin niteliği hakkında açıklama yaptırılarak, dilekçesindeki talebin itirazın iptali davasının alacak davasına dönüştürülmesi mi, yoksa açılmış olan itirazın iptali davasının müddeabihinin artırılması niteliğinde mi olduğu sorulup tespit edildikten sonra, tüm deliller hep birlikte değerlendirilerek varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıdaki (1) nolu bend uyarınca davalı-karşı davacı vekilinin yetki itirazının reddine, (2) nolu bendde açıklanan nedenlerle hükmün davalı-karşı davacı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı-karşı davalı vekilinin tüm, davalı-karşı davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı-karşı davacı yararına takdiren 1.480,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacı-karşı davalıdan alınarak davalı-karşı davacıya ödenmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 13/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.