Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2014/1146
Karar No: 2016/906
Karar Tarihi: 29.06.2016

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2014/1146 Esas 2016/906 Karar Sayılı İlamı

Hukuk Genel Kurulu         2014/1146 E.  ,  2016/906 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
    vekilleri Av. ..., Av. ...

    Taraflar arasındaki “tazminat” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 29.12.2011 gün ve 2009/743 E., 2011/720 K. sayılı kararın incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 18.03.2013 gün ve 2012/5646 E., 2013/5265 K. sayılı ilamı ile;
    "...Davacı vekili; müvekkilinin, davalı bankanın Beylikdüzü şubesinin mudisi olup, uzun yıllardır ticari ilişki içerisinde olduğunu, muhatap bankadan çek hesabına bağlı olarak çek karnesi aldığını ve tüm çekleri zamanında ödeyerek ticari faaliyetini sürdürdüğünü, 31.07.2008 tarihinde müvekkilini arayan bir kişinin elinde bir kısım müvekkiline ait çeklerin olduğunu ve ödenip, ödenmeyeceğini sorması üzerine müvekkilinin bankaya sorduğunda müvekkiline ait 8821250 seri nolu çek yaprağını sahte olarak basan kişilerin çeki, davalı banka şubesine ibraz ettiklerini, banka tarafından keşidecinin imzasının tutmadığı şerhi konulduğunu, buna rağmen davalı bankaca aynı çekin arkasına karşılıksız kaşesi vurulması suretiyle sahte çekin hukuki geçerlilik kazandığını, bu şekilde çeki yazdıran son ciranta Ezel İnşaat. Ltd. Şti."nin sahte çeke dayalı olarak müvekkili aleyhine icra takibinde bulunduğunu, müvekkilinin ticari olarak büyük zarar gördüğünü iddia ederek 30.000 TL maddi, 20.000 TL manevi tazminatın kusurlu davranışın gerçekleştiği 31.07.2008 tarihinden itibaren faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili; davacı firmanın çeklerinden sahte olanlarla ilgili cumhuriyet başsavcılıklarına başvuru yapıldığını, davaya konu çek ile ilgili de Pendik şubesi tarafından çekin arkasına "işbu çekin keşideci imzası tutmamakta olup, keşideci tarafından TTK 711/3 maddesine istinaden ödeme yasağı konulmuştur" ibaresi yazıldığını, bu yazıya rağmen şubede bulunan yoğunluk nedeniyle var olan karmaşadan ötürü karşılıksız kaşesi vurularak hamiline teslim edildiğini, aynı çekin aslının 29/08/2009 tarihinde Halkbankası aracılığıyla ibraz edildiğini ve ödeme yapıldıktan sonra 28.000 TL bedelli çekin sahte olduğunun anlaşıldığını, sahte çekin iğfal kabiliyetinin bulunduğunu, müvekkilinin karşılıksız kaşesi vurmasına rağmen davacının bu davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığını, zira bu davayı açmadan yapması gereken ve yasaların keşideciye tanıdığı bir çok hakkı kullanmadığını, ayrıca davacının bu olay nedeniyle bir zararının bulunmadığı, manevi tazminat talebi yönünden de koşullarının oluşmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece dava konusu sahte çekin icra takibine konulması nedeniyle davacının maddi ve manevi zararının gerçekleştiği, varolan zararı ile haksız eylem arasında illiyet bağı bulunduğu ve bu hali ile BK. 41 vd. maddelerinde düzenlenen haksız fiil nedeniyle tazminat isteminin tüm koşullarının gerçekleştiği, ancak davacı 30.000 TL maddi tazminat istemiş ise de dava dışı Atılım Çorapla ilgili sözleşmenin feshi iddiasından zarar gördüğü hususunu ispat edemediği, yine bu dava için vekiline ödediğini belirttiği vekalet ücretini de talep etmesine karşın vekalet ücretinin vekalet görevinin dava sonuçlanıncaya kadar devam ettiği ve dava sonuçlanınca akdedilmiş olacağı, maddi tazminat olarak haksız fiile dayalı istemlerde ise dava açıldığı tarihte gerçekleşmiş olan gerçek zararın istenebileceği, davacının ispat etmiş olduğu gerçek zararın daha önce açılan davada alınan teminat mektuplarına ilişkin masraflar, takip dosyasına ödenen yedi emin ücretinden oluştuğu gerekçesiyle maddi tazminat isteminin kısmen kabulü ile 560,28 TL maddi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin maddi tazminat isteminin reddine, davacının manevi tazminat istemi yönünden ise davalının haksız fiili nedeniyle davacı hakkında icra takibinde bulunularak haciz uygulaması yapıldığı, bu durumun davacının ticari itibarını zedelediği gerekçesiyle davacının kusurlu hareketinin niteliği, tarafların ekonomik ve sosyal durumu, hal ve şartlar dikkate alınarak davacının manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile 15.000 TL manevi tazminatın haksız fiil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizler ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya yönelik istemin reddine karar verilmiştir.
    Karar davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1- Çek hamilinin çeki bankaya ibrazı üzerine bankaca TTK 711/3 maddesine istinaden ödeme yasağı konulduğuna dair şerh çekin ibraz edildiği anlamına gelip bankanın bu şerhin altına ayrıca çekin karşılığının bulunmadığına dair şerh vermesi TTK 720. madde gereğidir. Bu nedenlerle, bankanın çek arkasına verdiği şerhlerde usul ve yasaya aykırılık bulunmayıp davacının çekin sahteliği iddiasıyla kendine düşen yasal yolları kullanması mümkün iken ihtiyati haciz kararı alındığı ve bankanın sahte çeke karşılıksız şerhi verdiği iddiasıyla davalı Banka aleyhine manevi tazminata hükmedilmesi yerinde olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
    2-Maddi tazminat talebi yönünden, dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    3-(1) nolu bentte belirtilen bozma sebep ve şekline göre davacı vekilinin manevi tazminata yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir..."
    gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

    HUKUK GENEL KURULU KARARI

    Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
    Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
    Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
    SONUÇ: Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, 29.06.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi