Esas No: 2022/764
Karar No: 2022/1708
Karar Tarihi: 20.10.2022
BAM Hukuk Mahkemeleri Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2022/764 Esas 2022/1708 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davalı vekilinin ihtiyati hacize itiraz ettiği bir davada, İİK'nun 257. maddesi şartlarının oluştuğu gerekçesiyle İlk derece mahkemesi, ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar vermişti. Davalı vekili, ihtiyati haczin kaldırılması gerektiği gerekçesiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştu. Ancak istinaf mahkemesi, davacının somut olayda yeterli delil sunduğunu ve yaklaşık ispat düzeyinde kanaat oluşturacak şekilde davasını ispatladığını belirterek, hakkında ihtiyati haciz kararı verilmesinde bir yanlışlık olmadığına karar vermiştir. Mahkeme kararında İİK'nun ihtiyati hacizle ilgili maddeleri olan 250 ve devamı maddeleri de açıklanmıştır.
T.C. GAZİANTEP BAM 4. HUKUK DAİRESİ
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2022/764
KARAR NO : 2022/1708
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
BAŞKAN : ... (...)
ÜYE : ... (...)
ÜYE : ... (...)
KATİP : ... (...)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ŞANLIURFA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/12/2021
NUMARASI : 2021/409 Esas 2021/410 Karar
DAVACI : ... - ...
VEKİLİ : Av. ...
DAVALI : ...
VEKİLİ : Av. ...
DAVANIN KONUSU : İhtiyati Haciz
ESASA ALINMA TARİHİ : 21/03/2022
KARAR TARİHİ : 20/10/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 25/10/2022
Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve ilgili dosya dairemize gelmiş olup, dosyanın inceleme aşamasında duruşma yapılmadan karar verilebilecek hallerden olduğu anlaşılmış olmakla, dosya heyetçe incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İhtiyati haciz isteyen vekili, davacının .... ilinde unlu mamüller ve ekmek fabrikası işlettiğini, kendisi ile un satmak isteyen kişilerin bağlantı kurduğunu, davacı ile un alışverişi konusunda anlaşma yaptıklarını, davacıdan un bedelini istediklerini, kamyonun yola çıktığı konusunda davacıya video görüntüleri ayrıca whatsapptan fotoğraflar gönderdiklerini, davacının buna inanarak .... TL un bedelini aleyhine ihtiyati haciz istenilen şirketin hesabına EFT yaptığını, unun gönderilmediğini, davacıya karşı tarafça kamyonun yola çıktığı şeklinde bilgi verildiği, bilahare kaza yapmış bir kamyon fotoğrafı gönderilerek yola çıkan kamyonun kaza yaptı şeklinde algı oluşturmaya çalışıldığı, davacının ısrarlı aramaları sonucu artık davalıların telefonlara çıkmadıkları, telefonlarını kapatmış olduklarını, davacının bu şekilde dolandırıldığını, bu kişilerden ödenen miktar kadar alacaklı olduğunu belirterek, borçlu ve kötü niyetli kişiler hakkında takibe başlayacaklarından icra takibinden haberdar oldukları takdirde malları kaçırmasından endişe ettiklerinden borçlunun borcunu karşılayacak kadar taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmesini istemiştir.
İlk derece mahkemesinin 10/12/2021 tarihli kararı ile, davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin kabulüne, davacının .... TL'lik alacak ile sınırlı kalmak üzere ...K.nun 257. maddesi gereğince borçluların gerek elindeki gerek üçüncü kişilerdeki menkul ve gayrimenkul malları ile hak ve alacaklarının borca yetecek miktarının ihtiyaten haczine, istemde bulunandan nakit ya da kesin ve süresiz banka teminat mektubu şeklinde olmak üzere %20 (16.653,60 TL) güvence alınmasına karar verilmiştir.
Davalı vekili, ihtiyati haczin kaldırılması gerektiği gerekçesiyle ihtiyati hacze itiraz etmiştir.
Mahkemece, somut olayda İİK'nın 257. maddesi şartları oluştuğundan borç muaccel halde bulunduğundan borçlunun bahse konu borcu ödeyip ödemeyeceğine, ayrıca söz konusu borcun ödendiği ya da rehinle temin edildiğine dair herhangi bir kayıt ve belge de bulunmadığı gözetildiğinde ihtiyati haciz kararı verilmemesi halinde hakkın elde edilmesinin talep eden açısından önemli ölçüde zorlaşacağı ya da tamamen imkansız hale gelebileceği gerekçesiyle davalı vekilinin ihtiyati haczin kaldırılmasına yönelik talebinin reddine karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesi kararına karşı davalı vekili tarafından ihtiyati haciz şartlarının oluşmadığı, kararın usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre yanlar arasındaki uyuşmazlık, sebepsiz zenginleşme hukuki nedenine dayanmaktadır. Zira davacı aralarındaki sözlü anlaşma gereğince satın aldığı un bedelini davalı şirkete ödediği halde davalı tarafın sözleşmeye aykırı olarak davacıya un'un gönderilmediği, davalıya yapılan ödemenin hukuki dayanağının ortadan kalkması nedeni ile davalının davacı aleyhine sebepsiz olarak zenginleştiğini ileri sürmektedir. İ
htiyati haciz İİK'nun 250. ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir.
İİK'nun 257. Maddesinde '' rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır, taşınmaz mallarını ve alacakları ile diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. Vadesi gelmemiş borçtan dolayı yalnız aşağıdaki hallerde ihtiyati haciz istenebilir.
1-Borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa,
2-Borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa; Bu suretle ihtiyati haciz konulursa borç yalnız borçlu hakkında muacceliyet kesbeder. '' hükmü ile ihtiyati haciz kurumu açıklanmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
Somut olayda, dava konusu alacak sebepsiz zenginleşmeden kaynaklandığından vadesi gelmeyen borç olarak değerlendirilemeyeceği, dolayısıyla 2004 sayılı İcra İflas Kanununun 257/2 maddesindeki şartların aranmasına gerek bulunmayacağı, davacının, davasını mahkemede yaklaşık ispat düzeyinde kanaat oluşturacak şekilde ispatlayacak deliller sunduğu, ihtiyati haciz kararı verilmesi için yaklaşık ispat koşullarının yeterli olduğu anlaşılmakla, ilk derece mahkemesi kararının usul, yasa ve dosya kapsamına uygun olduğu, kamu düzenini ilgilendiren başkaca bir aykırılık da tespit edilmediğinden davalı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı taraftan harç peşin alındığından harç konusunda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
3-İstinaf masrafının davalı üzerinde bırakılmasına,
4-Kararın kesin olması nedeniyle tebligatların ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK. 362/1-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 20/10/2022
...
Başkan
...
¸e-imzalıdır
...
Üye
...
¸e-imzalıdır
...
Üye
...
¸e-imzalıdır
...
Katip
...
¸e-imzalıdır