7. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
İLK DERECE
MAHKEMESİ : İzmir 14. Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 26.01.2016 tarihinde verilen dilekçeyle elatmanın önlenmesi ve kal talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 14.09.2018 tarihli hükmün istinaf yoluyla incelenmesi davalı vekili tarafından talep edilmiştir. İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince istinaf talebinin kabulüne dair verilen kararın Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacı tarafından istenilmekle, tayin olunan 19.10.2021 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Av. ... ile karşı taraftan davalı vekili Av. ... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlenildi. Açık duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü.
KARAR
Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkiline ait 50104 ada 14 parsel sayılı taşınmazın davalı tarafından işgal edildiğini belirterek, elatmanın önlenmesini ve üzerindeki yapının kal’ini talep etmiştir.
Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen süresi içinde cevap dilekçesi sunmamış, yargılama sırasında; dava konusu taşınmazın daha önce kamulaştırıldığını, belediyeye tahsis edildiğini, kendisine de belediye tarafından tahsis edildiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davanın kabulüne dair verilen karar hakkında, davalı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuş, bölge adliye mahkemesince, başvurunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddine dair verilen karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve kal talebine ilişkindir.
Somut olayda, dava konusu 50104 ada 14 parsel sayılı taşınmaz 610 ada 13 parselden imar uygulaması sonucu oluşmuş olup, davacının murisinden intikal ederek, halen davacı adına kayıtlıdır.
Davalının mülkiyetten kaynaklı hakkının bulunup bulunmadığına dair yapılan araştırmada; Buca Belediyesi Yapı Kontrol Müdürlüğünün 21.02.2018 tarihli yazısında, dava konusu taşınmaz hakkında zemin+1. kat konut iskanı için 21.06.1983 tarih ve 7-9292-B sayılı imar affı belgesi dava dışı Osman Aydın adına mevcut olduğu belirtilmiş ise de, 08.06.2018 tarihli fen bilirkişi raporuna göre, tanzim edilen imar affı belgesinin 5 ada 14 parsele ait olup, dava konusu yere ait olmadığı, dağıtım cetveli incelendiğinde de dava konusu yer ile ilgili Osman Aydın"ın evraklarda isminin geçmediği, bu şekilde davalının kayıttan ve mülkiyetten kaynaklı bir hakkının bulunmadığı anlaşılmaktadır. O halde, çaptan kaynaklanan mülkiyete değer verilerek davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, davacının aktif dava ehliyetinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermek doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile 6100 sayılı HMK"nin 373/2. maddesi uyarınca İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi kararının BOZULMASINA, dosyanın kararı veren bölge adliye mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, peşin harcın temyiz edene iadesine, 3.050,00 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 19.10.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.