Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2016/5887 Esas 2019/1488 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/5887
Karar No: 2019/1488
Karar Tarihi: 07.03.2019

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2016/5887 Esas 2019/1488 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, köy çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında tespit edilmemiş olan taşınmazın zilyetliğine dayanarak tescilini talep etmiştir. Mahkeme, davayı reddetmiştir ancak hüküm ile gerekçeli karar arasında çelişki yaratmış ve bu durum adalete olan güveni zedelemiştir. Bu nedenle mahkeme kararı bozulmuş, peşin yatırılan temyiz karar harcı iade edilmiştir. Mahkeme kararında, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 298/2. maddesi de belirtilmiştir. Bu maddeye göre, gerekçeli karar tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz.
16. Hukuk Dairesi         2016/5887 E.  ,  2019/1488 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TESCİL
    KANUN YOLU : TEMYİZ

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Davacı ..., ...Köyü çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmaz hakkında, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece, 25.04.2013 tarihli celsede tefhim edilen kısa karar ile "Davanın reddine, 07.06.2011 tarihli fen bilirkişisi raporunda (B1) ile gösterilen 167,86 metrekarelik bölümün davalı Hazine adına tesciline, 07.06.2011 tarihli fen bilirkişisi raporunun kararın bir eki sayılmasına" karar verilmiş, gerekçeli kararın hüküm kısmında ise sadece "davanın reddine" şeklinde hüküm verilmiştir. 6100 sayılı HMK"nın 298/2. maddesi gereğince; “Gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz.” Mahkemece, kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki yaratılması, adalete olan güven ilkesini zedelediği gibi Anayasa ile teminat altına alınan yargılamanın açıklığı prensibine, yasa hükümlerine ve Yargıtay içtihatlarına da aykırı düşmektedir. Bu durum karşısında mahkemece tefhim edilen kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki yaratılması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün sair yönler incelenmeksizin BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacıya iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07.03.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.










    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.