4. Ceza Dairesi Esas No: 2016/14420 Karar No: 2016/13739 Karar Tarihi: 27.10.2016
Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2016/14420 Esas 2016/13739 Karar Sayılı İlamı
4. Ceza Dairesi 2016/14420 E. , 2016/13739 K.
"İçtihat Metni"
Tehdit suçundan suça sürüklenen çocuk ..."ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 106/1-ilk cümle, 43/1, 31/3 ve 62/1. maddeleri uyarınca 4 ay 5 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair ... Sulh Ceza Mahkemesinin 07/10/2008 tarihli ve 2008/108 esas, 2008/243 sayılı kararının kesinleşmesini müteakip, suça sürüklenen çocuğun deneme süresi içerisinde yeniden suç işlediğinden bahisle 5271 sayılı Kanun’un 231/11. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasına, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 106/1-ilk cümle, 43/1, 31/3 ve 62/1. maddeleri uyarınca 4 ay 5 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin aynı Mahkemesinin 16/09/2013 tarihli ve 2008/108 esas, 2008/243 sayılı kararı aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü"nün 27.06.2016 gün ve 94660652-105-03-6538-2016-KYB sayılı yazılı istemleri ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 19/07/2016 günlü ve 2016/291413 sayılı tebliğnamesiyle bozma düşüncesiyle daireye gönderilmiş olduğu görülmekle, dosya incelendi., Dosya kapsamına göre, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun “Daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olmak koşuluyla, mahkûm olunan otuz gün ve daha az süreli hapis cezası ile fiili işlediği tarihte onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş bulunanların mahkûm edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir.” şeklindeki 50/3. maddesinin emredici hükmü karşısında, suça sürüklenen çocuk hakkında hükmedilen kısa süreli hürriyeti bağlayıcı cezanın aynı Kanun’un 50/1. maddesinde yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesinde yasal zorunluluk bulunduğunun gözetilmemesinde isabet görülmediğinden, 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309.maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunduğu görülmekle, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden ... Sulh Ceza Mahkemesince verilip kesinleşen 16/09/2013 gün ve 2008/108 esas 2008/243 sayılı kararın, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesinin 4. fıkrasının (d) bendi uyarınca BOZULMASINA, ancak, bozma nedenine göre bu aykırılık yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK"nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, karada "TCK"nın 106/1-1, 31/3 ve 62 maddeleri ile verilen 4 ay 5 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına hüküm fıkrasından sonra gelmek üzere, hapis cezasının TCK"nın 50/3 maddesi yoluyla 50/1, maddeye göre seçenek yaptırımlardan "internet cafeye gitmekten yasaklanma tedbirine çevrilmesi uygun görüldüğünden "suça sürüklenen çocuğun 4 ay 5 gün internet cefeye gitmekten yasaklanmasına" cümlesinin eklenmesine karardaki diğer hususların aynen bırakılmasına, infazın buna göre yapılmasına, 27/10/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.