10. Hukuk Dairesi 2010/3662 E. , 2012/1590 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Davacı Kurum, iş kazası sonucu sürekli iş göremezlik durumuna giren sigortalıya bağlanan gelirler ile yapılan ödemelerin 506 sayılı Yasanın 26 ve 87. maddeleri uyarınca tazminine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, Anayasa Mahkemesi iptal kararını resen dikkate alarak yazılı şekilde davanın kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, taraflar avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşılmakla ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu. Temyiz konusu hükme ilişkin dava, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun Geçici 3. Maddesi delaletiyle 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesinde sayılı ve sınırlı olarak gösterilen hâllerden hiçbirine uymadığından, temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteğin reddine karar verildikten sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davacı Kurum avukatının tüm, davalı asıl işveren anonim şirket avukatı ve davalı alt işveren limited şirket avukatının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Dava, iş kazasından doğan rücu tazminatı istemine ilişkin olup, 506 sayılı Kanunun 26/1. maddesindeki “....sigortalı veya hak sahibi kimselerin işverenden isteyebilecekleri miktarlarla sınırlı olmak üzere...” bölümünün, Anayasa Mahkemesince 23.11.2006 tarih ve 2003/10 Esas 2006/106 Karar sayılı kararı ile iptal edilmiş olması karşısında, Kurumun bu maddeden doğan rücu hakkının, “halefiyete” değil, “kanundan doğan basit rücu hakkına” dayandığının kabul edilmesi ve bu kabul çerçevesinde, Kurumun rücu alacağının, ilk peşin değerin kusura tekabül eden miktarıyla sınırlı bulunmasına, öte yandan, kesinleşen önceki rücu davalarında hükmolunan miktarın mahsubu yapılırken, sigortalıya bağlanan gelirin ilk peşin sermaye değerinin esas alınması gerektiğine; şayet ilk peşin sermaye değerli gelirle birlikte artışlara da hükmedilmişse, artışların hükmolunacak rücu tazminatından mahsup edilmesine olanak bulunmamasına, bu çevrede meseleye fiili ödemeler açısından bakıldığında ise, fiili ödemenin mevcudiyeti halinde, Kurumun talep edebileceği miktarın hesabının da aynı şekilde gerçekleştirilmesi gerekmekte olup; şayet ilk peşin sermaye değerli gelirin kusur karşılığı, fiili ödeme miktarından düşük ise, o takdirde, ilk peşin sermaye değerine itibar edilmesi; aksine, fiili ödeme miktarı, ilk peşin değerden düşük ise, o takdirde de, fiili ödeme miktarının esas alınması gerektiğine göre, mahkemece, Anayasa Mahkemesinin iptal kararının derdest davalara uygulanması gerektiği gerekçe gösterilerek yargılama yapılıp, hüküm tesis edilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Ancak, hükme dayanak kılınan kusur raporunda davalı asıl işveren anonim şirkete %20, davalı alt işveren limited şirkete %40, dava dışı....’a %10, sigortalıya %30 oranında kusur izafe edilmesine ve davada teselsüle dayanılmayıp; talebin, %70 kusura dayalı olarak ileri sürülmesine göre; davalıların, toplam %60 kusurlarına karşılık gelen, ilk peşin gelir ve masraf yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, dava dışı ...’nin %10 kusuru da ilave edilmek suretiyle ilk peşin değerli gelir ve masrafın %70 istem karşılığına hükmedilmesi, usul ve yasaya aykırı görülmüştür.
Ne var ki; bu hususun düzeltilmesi, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hüküm bozulmamalı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun Geçici 3. maddesi delaletiyle 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ:Hüküm fıkrasının;
(1) no’lu bendin silinerek, yerine, “Davanın kısmen kabulü ile, 10.565,39 TL ilk peşin değerli gelir ve masrafın onay, sarf ve ödeme tarihlerinden yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı Kuruma verilmesine” hükmünün yazılmasına;
(2) no’lu bentte yer alan “666,00” rakamlarının silinerek, yerine, “570,53” rakamlarının yazılmasına;
(3) no’lu bentte yer alan “1.479,15” rakamlarının silinerek, yerine, “1.267,85” rakamlarının yazılmasına ve kararın bu biçimiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının davalılara iadesine, 07.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.