
Esas No: 2010/12052
Karar No: 2012/1559
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2010/12052 Esas 2012/1559 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, trafik kazasında yaralanan sigortalıya yapılan sosyal sigorta yardımlarının tahsili için başlatılan itirazın kısmen iptali ile davalı tarafından temerrüde düşüldükten sonra ödenen kısmın yasal faizi olan 31,00TL ile ödenmeyen 4.036,54 TL"nin faiziyle tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kısmen kabulü ile; ilgili takibe yapılan kısmi itirazın, 4.036,54 TL bakiye asıl alacak ve 30,96 TL işlemiş faizi toplamı üzerinden iptaline karar verilmiş, 09.6.2010 günlü karar davacı Kurum tarafından temyiz edilmiştir.
21.07.2004 gün ve 25529 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak, öngördüğü istisnalar dışındaki hükümleri yayım tarihinde yürürlüğe giren, 14.07.2004 tarih ve 5219 sayılı “Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” ve ayrıca 5236 sayılı Kanun; katsayı artışı da uygulanmak suretiyle bu kanunların yürürlük tarihinden sonra yerel mahkemelerce verilen hükümler yönünden 2010 yılı için (6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun Geçici 3. maddesinde yer alan, 1086 sayılı Yasanın temyize ilişkin hükümlerinin uygulanmasının gerektiğine ilişkin düzenleme uyarınca) 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 427. maddesindeki temyiz (kesinlik) sınırını 1.430 TL olarak değiştirmiştir.
Alacağın bir kısmının dava edilmiş olması halinde temyiz (kesinlik) sınırının tespitinde alacağın tamamı gözetilmesi; tamamı dava edilen bir alacağın kısmen kabulünde ise temyiz (kesinlik) sınırının belirlenmesinde kabul ve reddedilen miktarların esas alınması (6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun Geçici 3. maddesinde yer alan, 1086 sayılı Yasanın temyize ilişkin hükümlerinin uygulanmasının gerektiğine ilişkin düzenleme uyarınca) HUMK"nun 427. maddesi hükmü gereğidir.
Somut olayda yerel mahkemece reddedilen alacak miktarı 0,04 TL olup, yukarıda değinilen temyiz (kesinlik) sınırının altında bulunduğundan, anılan karara karşı temyiz yoluna baş vurulması reddedilen miktar itibariyle mümkün değildir.
Hal böyle olunca, davacı Kurum vekilinin temyiz dilekçesinin miktar itibariyle kesinliği nedeniyle reddi gerekir.
S O N U Ç : Yukarıda açıklanan nedenle davacı Kurum vekilinin temyiz dilekçesinin REDDİNE, 07.02.2012 gününde oybirliği ile karar verildi .