Abaküs Yazılım
4. Daire
Esas No: 2017/2876
Karar No: 2021/7772
Karar Tarihi: 01.12.2021

Danıştay 4. Daire 2017/2876 Esas 2021/7772 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2017/2876
Karar No : 2021/7772

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Malmüdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına kanuni temsilci sıfatıyla düzenlenen … tarih ve …,…,… takip no'lu ödeme emirlerinin kaldırılması istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; asıl borçlu şirket adına düzenlenen … tarih ve … takip numaralı ödeme emrinin içeriğinde yer alan 2011/1 ve 2. dönemi gelir (stopaj) vergisi, 2011/3. dönemi katma değer vergisi, 2011/4. dönemi damga vergisi ile birlikte diğer amme alacakların tahsili amacıyla, davacı adına … tarih ve … ödeme emri düzenlenip tebliğ edildiği, 2011/1 ve 2. dönemi gelir (stopaj) vergisi, 2011/3. dönemi katma değer vergisi, 2011/4. dönemi damga vergisine ait kısımları yönünden şirket hakkında takibatın usulüne uygun olarak kesinleştiği, davacının kanuni temsilci sıfatına sahip olduğu 2011/1 ve 2. dönemi gelir (stopaj) vergisi, 2011/3. dönemi katma değer vergisi, 2011/4. dönemi damga vergisine ilişkin amme alacakları yönünden sorumlu olduğu, ödeme emrinin buna ilişkin kısmının hukuka uygun olduğu, asıl borçlu şirket adına düzenlenen …,…,…. dönemlerine ait katma değer vergisi, gecikme faizi ve damga vergisi içerikli … takip numaralı ödeme emri ile 2011/5. dönemine ait vergi zıyaı cezası içerikli ... takip numaralı ödeme emrinin usulüne uygun tebliğ edilmediği,davacıdan tahsili yolunda düzenlenen dava konusu ödeme emirleri içeriğinde yer alan 2011/4,5,6. dönemlerine ait katma değer vergisi, gecikme faizi ve damga vergisi ile 2011/5 . dönemine ait vergi ziyaı cezasına ilişkin kısmı yönünden hukuka uyarlık bulunmadığı; öte yandan mahkeme ara kararı ile istenilen yukarıda açıklanan dönem ve borçlar dışında kalan amme alacağının tahsili için şirket adına düzenlenen ödeme emirlerinin ibraz edilmediği, bir kısım tebliğ alındıları ibraz edilmişse de tebliğ alındılarına ait ödeme emirlerinin sunulmadığı görüldüğünden, dava konusu ödeme emirlerinde yukarıda bahsi geçen dönemler dışındaki dönemlere ait vergi borçlarının asıl borçlu şirket adına usulüne uygun tebliğ edilip kesinleştiğinin davalı idare tarafından usulüne uygun olarak ispat edilemediği anlaşılmakla söz kousu borçlara ilişkin olarak davacı adına düzenlenen ödeme emirlerinde de hukuka uyarlılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; 213 sayılı Kanun'un 10. maddesi hükmü uyarınca, şirket temsilcilerinin şirket borçlarından sorumlu tutulabilmeleri için borcun yükümlü şirketten tahsil edilememesinde kusurlarının bulunması gerekmesine karşın, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkındaki Kanun'un mükerrer 35. maddesi hükmü uyarınca sorumlu tutulabilmeleri bakımından kusurları aranmadığı, bu durumda, iki farklı sorumluluğun birlikte, aynı takip işleminde işletilmesi hukuken olanaklı olmadığından ve iptali istenen davaya konu ödeme emirlerinin hukuka uygunluğunun yargısal denetimi yapılırken idari işleme hangi kanun maddesinin dayanak olarak gösterildiği tespit edilemediğinden dava konusu ödeme emirlerinde bu yönüyle hukuka uygunluk görülmediğinden davacı tarafından, davanın reddine ilişkin kısım yönünden yapılan istinaf başvurusunun kabulüne, davalı idarenin davanın kabule ilişkin kısmı yönünden yapılan istinaf başvurusunun ise bu gerekçeyle reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, yasal mevzuatlara istinaden yapılan işlemlerin yerinde olduğu belirtilerek temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

TETKİK HÂKİMİ : …

DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin işin gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 10. maddesinde, tüzel kişilerle küçüklerin ve kısıtlıların, vakıflar ve cemaatler gibi tüzel kişiliği olmayan teşekküllerin mükellef veya vergi sorumlusu olmaları halinde bunlara düşen ödevlerin kanuni temsilciler, tüzelkişiliği olmayan teşekkülleri idare edenler ve varsa bunların temsilcileri tarafından yerine getirileceği, bu kişilerin bu ödevlerini yerine getirmemeleri yüzünden mükelleflerin veya vergi sorumlularının varlığından tamamen veya kısmen alınamayan vergi ve buna bağlı alacakların kanuni ödevlerini yerine getirmeyenlerin varlıklarından alınacağı öngörülmüştür.
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un "Kanuni Temsilcilerin Sorumluluğu" başlıklı mükerrer 35. maddesinde, tüzel kişilerle küçüklerin ve kısıtlıların, vakıflar ve cemaatler gibi tüzel kişiliği olmayan teşekküllerin mal varlığından tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacaklarının, kanuni temsilcilerin ve tüzel kişiliği olmayan teşekkülü idare edenlerin şahsi mal varlıklarından bu Kanun hükümlerine göre tahsil edileceği düzenlemiştir.
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 55. maddesinde; ödeme emrinde borcun asıl ve ferilerinin mahiyet ve miktarları, nereye ödeneceği, müddetinde ödemediği veya mal bildiriminde bulunmadığı takdirde borcun cebren tahsil ve borçlunun mal bildiriminde bulununcaya kadar üç ayı geçmemek üzere hapis ile tazyik olunacağı, gerçeğe aykırı bildirimde bulunduğu takdirde hapis ile cezalandırılacağı kayıtlı bulunur. Ayrıca, borçlunun 114 üncü maddedeki vazifeleri ve bu vazifeleri yerine getirmediği takdirde hakkında tatbik edilecek olan ceza bu ödeme emrinde kendisine bildirileceği gerektiği hüküm altına alınmıştır.
Dava dosyasının incelenmesinden; davacının asıl borçlu şirketin kurucu ortağı ve müdürü olduğu, şirketteki hisselerini 18/10/2011 tarihli hisse devir sözleşmesi ile üçüncü kişiye devrettiği, şirket müdürlüğünün sona erdiği, bu hususun 14/11/2011 tarihinde ticaret sicil gazetesinde tescil ve 18/11/2011 tarihinde ilan olunduğu, dava konusu ödeme emirlerinde kanuni temsilci sıfatıyla takip edildiği, kanuni dayanak olarak "213 sayılı Kanunun 10'uncu/ 6183 sayılı Kanunun mükerrer 35'inci maddeleri uyarınca" belirtildiği, davacı adına kanuni temsilci sıfatıyla düzenlenen ödeme emri muhteviyatı borçların asıl borçlu şirketin vergi borçlarından müteşekkil olduğu, bu yönüyle dava konusu ödeme emrinde davacının 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 10. maddesi uyarınca takibe tabi tutulduğu izahtan varestedir.
Bu durumda asıl amme borçlusu şirketin vergi borçlarının tahsili amacıyla davacı adına kanuni temsilcisi sıfatıyla düzenlenen ödeme emirlerini, iki farklı sorumluluğun birlikte, aynı takip işleminde işletilmesi hukuken olanaklı olmadığı ve iptali istenen davaya konu ödeme emirlerinin hukuka uygunluğunun yargısal denetimi yapılırken idari işleme hangi kanun maddesinin dayanak olarak gösterildiği tespit edilemediği gerekçesiyle kaldıran bölge idare mahkemesi kararının buna ilişkin kısmında hukuki isabet görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 01/12/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi