22. Hukuk Dairesi 2019/4438 E. , 2019/12346 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının ücretinin düşürülmesi ve alacaklarının ödenmemesi nedeniyle iş sözleşmesini haklı olarak feshettiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı ile bir kısım işçilik alacağının davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalılar vekili, davacının iş sözleşmesinin haklı sebeple feshedildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraflarca temyizi üzerine Dairemizce davalıların tüm, davacının sair temyiz itirazlarının reddine karar verilerek, sabit iki asgari ücret+satış primi ücret karşılığında çalıştığı anlaşılan davacının fazla mesai ve hafta tatili ücret alacağı hesaplanırken sabit ücret kısmının 1,5 çarpanı ile prim miktarının ise 0,5 çarpanı ile çarpılarak sonuca ulaşılması ile hesaplamada imzasız ücret bordrolarındaki fazla mesai ve hafta tatili ücreti tahakkuklarının da dikkate alınması gerektiği gerekçeleriyle bozulmasına karar verilmiştir.
Bozmaya uyan Mahkemece, aldırılan bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Taraflar arasındaki ilk uyuşmazlık davacının fazla mesai ve hafta tatili alacağının hesabı noktasındadır.
Somut olayda; Mahkemece verilen ilk karar Dairemizce, sabit iki asgari ücret+satış primi ücret karşılığında çalıştığı anlaşılan davacının fazla mesai ve hafta tatili ücret alacağı hesaplanırken sabit ücret kısmının 1,5 çarpanı ile prim miktarının ise 0,5 çarpanı ile çarpılarak sonuca ulaşılması ile hesaplamada imzasız ücret bordrolarındaki fazla mesai ve hafta tatili ücreti tahakkuklarının da dikkate alınması gerektiği gerekçeleriyle bozulmuştur. Bozmaya uyan Mahkemece, aldırılan ve hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacıya ödenen prim ücretinin 0,5 çarpanı ile hesaplanıp (ödenen tutarın yarısı hesaplanıp) fazla mesai alacağına eklendiği anlaşılmıştır. Zaten ödenmiş olan prim ücretinin yarısı kadarının daha fazla çalışma alacağına eklenmesi isabetli değildir. Yapılacak iş; sabit ücretin 1,5 çarpanı ile, prim ücretinin ise 0,5 çarpanı ile çarpılarak tespit edilen bu tutar üzerinden fazla çalışma ve hafta tatili alacağının hesaplanmasından ibarettir. Bozmaya uyulmasına rağmen bozma gereğinin tam olarak yerine getirilmemesi ve ödenen prim ücretinin yarısının ödenmesi gereken fazla çalışma tutarına eklenmesi hatalı olup yeniden bozmayı gerektirmiştir.
3-Somut olayda, davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığı dava dilekçesi ve harç tamamlama dilekçesinden anlaşılmaktadır.
Fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil ücret alacakları yönünden, davacı haftada kaç saat fazla çalışma yaptığını, hangi hafta tatillerinde çalıştığını belirleyebilmekte ise de hakimin hesaplanan miktardan hangi oranda takdiri indirim yapacağını bilebilecek durumda değildir. Bu sebeple, fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil ücret alacakları belirsiz alacak davasına konu edilebilir.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 04/02/1948 tarih ve 1944/10 esas, 1948/3 karar sayılı kararı uyarınca bozmadan sonra ıslah yapılması mümkün değildir. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu"nun 13/05/2016 tarih ve 2015/1 esas ve 2016/1 karar sayılı ilamında da bozma sonrası ıslahın mümkün olmadığı kesin bir şekilde belirtilmiştir.
Fazla çalışma ve hafta tatili alacaklarının belirsiz alacak davasına konu edilebilecek nitelikte oldukları ve somut davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığı, ayrıca davacı vekilince 04.02.2019 tarihli talep arttırım dilekçesi ile anılan alacaklar yönünden miktar arttırımında bulunulduğu anlaşılmaktadır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 107/2. maddesi gereğince yapılan talep arttırımının ıslah olarak nitelendirilip bozma sonrası ıslah yapılamayacağı gerekçesiyle dilekçenin dikkate alınmaması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 30.05.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.