Esas No: 2019/1395
Karar No: 2021/5231
Karar Tarihi: 01.12.2021
Danıştay 7. Daire 2019/1395 Esas 2021/5231 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2019/1395
Karar No : 2021/5231
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Otomobil Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü) …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Motorlu araç alım satımıyla uğraşan davacı hakkında, bayilik sözleşmesi kapsamında satın aldığı 2 adet araç için beyan edilen özel tüketim vergisi matrahının, ithalat beyannamesinde yer alan katma değer vergisi matrahının altında olduğunun vergi inceleme raporu ile tespit edildiğinden bahisle 2013 yılının Eylül dönemi için re'sen tarh edilen özel tüketim vergisi ile kesilen 3 kat vergi ziyaı cezasının iptali istemiyle dava açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla, davacı hakkında düzenlenen vergi inceleme raporunda, mükellefin araç ithalatı, alım ve satımı işi faaliyetinde bulunmak üzere 15/01/2010 tarihinde mükellefiyet tesis ettirdiği, tarhiyatların dayanağı olan 2 adet aracın bayilik sözleşmesine istinaden satıldığı … hakkında gerçek bir faaliyetinin bulunmadığı ve paravan bir işletme olduğuna ilişkin rapor bulunduğu, bu kişi tarafından düzenlenen tüm faturaların sahte olduğu, … şasi numaralı … model aracın, aracı ithal eden …'tan davacı tarafından satın alındığı, 11/09/2013 tarihinde aracın aynı bedelle iade edilmesi sonrasında aynı gün …'ya satıldığı, devam eden satışlar sonrasında aracın bu kez ikinci el olarak davacı tarafından satın alındığı, …'ın ifadesinde, aracın …'ya fatura düzenlenmesi amacıyla iade edildiği, asıl alıcının davacı firma olduğunun belirtildiği, davacının kayıtlarında araç alım, satımı ve iadesine ilişkin ödeme kaydı tespit edilemediği, söz konusu aracın davacı tarafından muvazaalı olarak paravan firmaya vergi aşındırmak amacıyla faturalandırıldığı, … şasi numaralı … model aracın yine yurt içi bayilik sözleşmesine istinaden davacıya, davacı tarafından da …'ya satıldığı, bu satışın bayilik sözleşmesine istinaden yapıldığının beyan edildiği, bütün bu tespitler dikkate alındığında davacının …'ya araç satmadan önce asgari bir araştırma yapmadığı, araç satışları, araç satışlarına ilişkin ödemelerin durumu, araçların devir tarihindeki çelişkili durumların hayatın olağan akışına aykırı olduğu ve ispat külfetinin davacı üzerinde olduğu, … tarafından düzenlenen faturaların sahte olduğu ve özel tüketim vergilerinin hiç ödenmediğinin tespit edildiği, … hakkında 2013 yılına ilişkin düzenlenen vergi tekniği raporunda ise, 10/09/2013 tarihinde oto alım satımı oto hurda işi ile iştigal etmek için mükellefiyet tesis ettirdiği, beyanname vermediği ve Ba-Bs bildiriminde bulunmadığı, 10/09/2013 tarihinden itibaren oto alım satımı oto hurda işi ile iştigal edeceğini beyan etmesine rağmen üzerine kayıtlı motorlu aracın bulunmadığı, herhangi bir banka ile yapılmış üyelik anlaşmasının bulunmadığı, kendisini temsil etmesi için 10/09/2013 tarihli vekaletnameyle …'u vekil tayin ettiği, mükellefin ifadesinde, hiç Erzincan'a gelmediğini, araç alım satımıyla ilgisinin olmadığını, poğaça ve börek ustası olduğunu beyan ettiği, mükellefin 2013 yılında 24 araç satışında bulunduğu, bu araçlar için hesaplanan ve ödenen özel tüketim vergisinin çok cüzi rakamlar olduğu, ana distribütörler olan … Otomotiv Servis Anonim Şirketi ile … Türk Anonim Şirketinden araçların emsal değerlerinin sorulduğu, mükellefin özel tüketim vergisi beyannamelerini imzalayan …'ın ifadesinde, 2013 yılının Ağustos ayında … isimli kişiye vekaleten … isimli kişinin Çayırlı Mal Müdürlüğü'ne geldiği, ibraz ettiği belgelere istinaden … adına bu kişiye vergi levhası verildiği, mükellef adına yoklamanın dairede tutulduğu, iş yerine gidilmediği, özel tüketim vergisi beyannamelerinin kendisi tarafından kabul edildiği, mükellefin beyanına itibar edildiği, rakamın düşüklüğünün dikkatini çekmediği, sıfır araçlarda yüksek tutarda özel tüketim vergisi olduğunu, beyannamelerin elektronik ortamda verilmesi gerektiğini bilmediği, vergi dairesi alındısını kendisinin düzenlemediği şeklinde beyanda bulunduğu, bütün bu tespitler dikkate alındığında …'nun lüks araçların özel tüketim vergilerinin sembolik tutarlarda ödenerek piyasaya çıkarılması için paravan bir işletme olarak kullanıldığı, mükellef tarafından düzenlenen bütün faturaların sahte olarak kabul edilmesi gerektiği, bu faturaların gerçek bir satış işlemine dayanmadığı, tamamen özel tüketim vergisi matrahlarını aşındırma amacına yönelik olduğu, aracın gerçek satıcıları hakkında inceleme yapılması gerektiği, ödenmeyen vergilerden …, … ve asıl satıcıların müteselsilen sorumlu tutulması gerektiğinin tespit edildiği, olayda, davacının satın aldığı aracı aldığı firmaya iade etmesinin ticari hayatın koşulları içinde olağan karşılanabileceği fakat aracın iade edilmesi aşamasında aracın …'ya satılması için iade edildiğinin … tarafından beyan edilmesi, iadenin gerçekleştiği gün aracın aynı bedelle …'ya satılmış olmasının …'ın verdiği beyanın doğru olduğuna ilişkin karine teşkil ettiği, nitekim …'ın aracı …'ya değil davacıya teslim ettiğini beyan ettiği, aynı aracın daha sonra ikinci el olarak davacı tarafından teslim alınması da dikkate alındığında, davacının aracın sembolik düzeyde özel tüketim vergisi ödenerek piyasa çıkarılması aşamasında … ile ilişkili olduğu, bu hususta yapılan satışın gerçek bir mal satışı olduğu hususundaki ispat yükünün davacıda olduğu, davacı tarafından bu karinenin aksini ispatlayabilecek bir bilgi ve belgenin ibraz edilmediği, davacının …'ya asıl satışı gerçekleştiren kişi olduğu, özel tüketim vergisinin ziyaa uğratılması durumunda kanunda müteselsil sorumlu sıfatıyla tarhiyat yapılabilecek motorlu araç ticareti yapan kişi olarak nitelendirilmesi sebebiyle ödenmeyen özel tüketim vergilerinin ana distribütörlerden alınan emsal satış bedellerine göre hesaplanıp üç kat vergi ziyaı cezasıyla birlikte davacıdan istenmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Araçların bayilik sözleşmesine istinaden satıldığı, paravan olduğu ileri sürülen firmaların gerçekte ticari faaliyeti olan firmalar olduğu, vergi ceza ihbarnamelerinin dayanağı olan vergi inceleme raporunun eksik incelemeye dayandığı, verginin mükellefinin nihai tüketici olduğu, aracın ilk satışını yapan bayinin ve nihai tüketicinin müteselsil sorumluluğu bulunduğu, somut delil bulunmadan kıyas ve varsayım yoluyla vergi tarh edilmesinin hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Hüküm altına alınan tutar üzerinden binde 9,10 oranında ve … TL'den az olmamak üzere hesaplanacak nispi karar harcından, Dairece karara bağlanan harcın mahsubundan sonra, kalan harç tutarının temyiz eden davacıdan alınmasına,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, bu kararın taraflara tebliği ve bir örneğinin de Bölge İdare Mahkemesine gönderilmesini teminen dosyanın ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 01/12/2021 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.