Esas No: 2018/4664
Karar No: 2021/5256
Karar Tarihi: 01.12.2021
Danıştay 7. Daire 2018/4664 Esas 2021/5256 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2018/4664
Karar No : 2021/5256
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Otomobil Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü) …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Motorlu araç alım satımıyla uğraşan davacı hakkında, ithal ettiği 7 adet araç için beyan edilen özel tüketim vergisi matrahının, ithalat beyannamesinde yer alan katma değer vergisi matrahının altında olduğunun vergi tekniği ile inceleme raporları ile tespit edildiğinden bahisle 2011 yılının Kasım dönemi için re'sen tarh edilen özel tüketim vergisi ile kesilen vergi ziyaı cezasının iptali istemiyle dava açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla, davacı şirketin 2011 dönemi hesap ve işlemlerinin özel tüketim vergisi yönünden incelenmesi neticesinde düzenlenen vergi inceleme raporunda, davacı tarafından ithal edilen araçların gümrük beyannamelerinde yer alan katma değer vergisi matrahlarından daha düşük tutar ile faturalandırılarak bayilere satıldığı, araç satışı yapılan bayilerden … hakkında düzenlenen vergi tekniği raporunda ise, mükellefin oto alım satımı faaliyetinde bulunmak üzere mükellefiyet tesis ettirdiği, sermayesinin 100,00-TL olduğu,19/04/2011 tarihinde yapılan yoklamada iş yerinin 80 m2 olduğu, adreste 15/04/2011 tarihinde oto alım satımı faaliyetine başlandığı ancak galeri olarak kullanılmadığı, ofis olarak kullanıldığı, mükellefiyetinin 31/01/2012 tarihi itibariyle re'sen terkin edildiği, iş yerinin oto alım satımına uygun olmadığı, mükellefe ulaşılamadığından detaylı bilgi alınamadığı, 07/02/2012 ve 12/10/2011 tarihli yoklamalarda adresin kapalı olduğu ve mükellefe ulaşılamadığı, mükellefin araç alım satımına ilişkin özel tüketim vergisi beyanları incelendiğinde 17 adet aracın mükellef adına, 10 adet aracın … adına, 2 adet aracın … adına satışının yapıldığının beyan edildiği, … ifadesinde, … ile araç alımı satımı yapmak üzere anlaştığı, söz konusu araçların alım ve satımında fiili olarak bulunmadığı, araçları teslim edenin … olduğu, araçların sıfır kilometre olduğu ve müşteri bulunduktan sonra aracın önce kendisine fatura edildiği, sonra kendisi tarafından müşteriye 2. el olarak satıldığı, araç bedellerini kendisinin tahsil etmediği, araç satışı başına komisyon aldığını beyan ettiği, satılan 6 adet araç için verilen özel tüketim vergisi beyannamelerinde yer alan matrahların 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu'nun 12. maddesine uygun olarak beyan edilmediği ve fark için tarhiyat ve cezaların önerildiği, mükellefin banka hesapları incelendiğinde bir kısım satışlara ilişkin yaptığı tahsilatları çok kısa bir süre içerisinde aracı satın aldığı ithalatçı firma hesabına aktardığı, araç alımı yaptığı firmalar ile araçların nihai alıcıları arasında, gerçek satıcı firmalar adına düşük özel tüketim vergisi tahakkuk ettirilmesi amacına yönelik paravan bir şirket olduğu, davacıdan bayilik sözleşmesine istinaden özel tüketim vergisi ödenmeden satın alınan araçların nihai tüketicilere düşük tutarlı faturalar düzenlenmek suretiyle satış yapılarak özel tüketim vergisi matrahının aşındırıldığının tespit edildiği, bu durumda, paravan firmaların lüks araçları çok düşük bedellerle nihai tüketicilere satmasının ticari icaplara aykırılık teşkil ettiği, anılan firmalara ve bu firmalar adına üçüncü kişilere düzenlenen faturaların sahte olduğunun kabulü gerektiği, davacı şirket tarafından ilk satışın aslında araç alım satımına ticari faaliyeti olmayan firmalar adına yapılmış gibi gösterilmek suretiyle yüksek iskonto oranı ile özel tüketim vergisi matrahı aşındırılmak suretiyle nihai alıcılara satışının gerçekleştirildiği anlaşıldığından tarh edilen özel tüketim vergisi ile kesilen vergi ziyaı cezasında hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Araçların bayilik sözleşmesine istinaden satıldığı, paravan olduğu ileri sürülen firmaların gerçekte ticari faaliyeti olan firmalar olduğu, satılan araçların faturada gösterilen satış tutarlarının gerçeği yansıtıp yansıtmadığı hususunda inceleme yapılmadığı, araç bedelleri hakkında emsal bedel araştırması yapılmadığı, alıcı ifadelerine başvurulmadığı, hiçbir somut tespit ve hukuken geçerli bir bilginin bulunmamasına rağmen kıyas ve varsayım yoluyla vergi tarh edilmesinin hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Hüküm altına alınan tutar üzerinden binde 9,10 oranında ve … TL'den az olmamak üzere hesaplanacak nispi karar harcından, Dairece karara bağlanan harcın mahsubundan sonra, kalan harç tutarının temyiz eden davacıdan alınmasına,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, bu kararın taraflara tebliği ve bir örneğinin de Bölge İdare Mahkemesine gönderilmesini teminen dosyanın ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 01/12/2021 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.