20. Hukuk Dairesi 2019/2974 E. , 2019/5139 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılardan ... ve katılan ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında ....köyü 219 ada 1 parsel sayılı taşınmaz 12424,80 m² yüzölçümü ve tarla niteliğiyle, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle belgesizden davalı ... adına tespit edilmiştir.
Davacı ... ve arkadaşları 07.07.2008 havale tarihli dilekçeleriyle, belirtilen taşınmazın murisleri ...’dan kendilerine kalan tapulu mülkleri olduğu ve davalının taşınmaz üzerinde zilyetliğinin bulunmadığı iddiasıyla tespitin iptali ile taşınmazın ... mirasçıları adına tapuya tescili istemiyle dava açmıştır.
Hazine vekili de 07.03.2011 havale tarihli dilekçesiyle, dava konusu taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu, davacılar ile davalı yararına zilyetlik yoluyla kazanma koşullarının oluşmadığını ileri sürerek Hazine adına tescili istemiyle davaya katılmıştır.
Mahkemece davacıların davasının reddine, katılan Hazinenin davasının kabulü ile dava konusu taşınmazın tespit gibi tesciline karar verilmiş, katılan Hazinenin temyizi üzerine Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 29.04.2013 gün ve 2013/278 E. - 4668 K. sayılı kararıyla kısa karar ile gerekçeli kararın çelişkili olduğu gerekçesiyle hüküm bozulmuştur.
Mahkemece bozmaya uyulduktan sonra davacılar ve katılan Hazinenin davasının reddine, dava konusu 219 ada 1 sayılı parselin tespit gibi tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... ve katılan ... tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraz istemine ilişkindir.
Taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 26.09.1948 tarihinde ilan edilerek kesinleşen orman kadastrosu, daha sonra 1744 sayılı Kanuna göre 1974 yılında yapılıp kesinleşen aplikasyon ve 2. madde uygulaması ile 3302 sayılı kanuna göre yapılıp 18.05.1990 tarihinde ilan edilerek kesinleşen 6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulaması vardır.
1) Davacı ... ve arkadaşlarının temyiz itirazları ile ilgili yapılan incelemede; mahkemenin davanın reddine ilişkin 27.01.2012 tarihli kararının davacılar ... ve arkadaşlarına usulüne uygun şekilde tebliğ edildiği halde temyiz edilmediği gözetilerek davacı ...’nın temyiz yoluna başvurma hakkı bulunmadığından temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
2) Katılan ... vekilinin temyiz itirazları ile ilgili yapılan incelemede; mahkemece katılan Hazinenin davasının reddine karar verilmiş ise de, dosya arasında mevcut dava konusu taşınmaza ait fotoğraflar ve yerel bilirkişi beyanlarına göre taşınmazın niteliği ile davalının zilyetliği konusunda yapılan araştırmanın yeterli olmadığı görülmektedir. Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz.
O halde mahkemece, tespit tarihinden 15 - 20 yıl önce en az iki ayrı tarihte birbirini izleyen bindirmeli olarak çekilen çiftli hava fotoğrafları ve bu fotoğrafların yorumlanması ile üretilen memleket haritaları bulunduğu yerlerden istenerek, bu belgeler ziraat fakültelerinin toprak bölümünden mezun olan bir ziraat mühendisi, bir harita-kadastro (jeodezi ve fotogrametri) mühendisi ile bir orman mühendisinden oluşturulacak bilirkişi kurulu aracılığıyla, dava konusu taşınmaz ile çevresine uygulanıp bu belgelerde dava konusu yer belirlendikten sonra, hava fotoğrafları ve dayanağı haritalar özellikle ön bindirmeli çekilen ve birbirini izleyen çift hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelenip bu belgeler (hava fotoğrafları ve memleket haritaları) ile kadastro paftası, pafta düzenlenmemişse dava konusu taşınmazın 23/06/2005 gün ve 9070 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla yürürlüğe konulan ..... ....) hükümlerine göre koordinatlı olarak düzenlenecek haritası hem 1/5000 ve hem de 1/25000 ölçeklerinde eşitlenerek kadastro paftası ile düzenlenen harita istenerek, taşınmazın öncesinin ne olduğu, imar-ihya yapılmışsa hangi tarihte başlanılıp bitirildiği, kimden kime kaldığı, zilyetliğin ne zaman başlayıp nasıl sürdürüldüğü ve ekonomik amacına uygun olup olmadığı, maddi olaylara dayalı ve ayrıntılı olarak, taşınmaz başında dinlenecek yerel bilirkişiler ile taraf tanıklarından sorulmalı, yerel bilirkişi ve tanık sözlerinin doğruluğu yukarıda belirtilen ve gerçeğin kendisi olan belgelere dayalı olarak düzenlenecek bilirkişi kurulu raporuyla denetlenmeli, 3402 sayılı Kanunun 14/1. maddesinde yazılı 40 ve 100 dönüm kısıtlama araştırmasının aynı maddenin 03/07/2005 gün ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ile değiştirilen 2. fıkrası hükümlerine göre yapılacağı düşünülerek, adına tescil kararı verilecek kişi ya da kişiler ile diğer mirasçılar ve onların miras bırakanları yönünden belgesizden zilyetliğe dayalı olarak tesbit ve tescil edilen taşınmaz olup olmadığı, varsa cinsi, parsel sayıları ve miktarı, tapu ve kadastro müdürlüklerinden ve yine, aynı kişiler tarafından açılan tescil davası olup olmadığı hukuk mahkemesi yazı işleri müdürlüklerinden ayrı ayrı sorularak gerektiğinde tesbit tutanak örnekleri ve tapu kayıtları ya da tescil dava dosyaları getirtilip incelenmeli, bundan sonra toplanan delillerin tümü birlikte değerlendirilerek ulaşılacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
SONUÇ:1) Yukarıda birinci bentde açıklanan nedenlerle; davacı ...’nın temyiz itirazının REDDİNE, temyiz harcının istek halinde iadesine,
2) İkinci bentde açıklanan nedenlerle; katılan Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 24/09/2019 günü oy birliği ile karar verildi.