Esas No: 2016/401
Karar No: 2021/6000
Karar Tarihi: 01.12.2021
Danıştay 10. Daire 2016/401 Esas 2021/6000 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2016/401
Karar No : 2021/6000
DAVACI : ... Derneği
(...)
DAVALI : ... Kurumu
VEKİLİ : Av. ...
DAVANIN_KONUSU : 10/03/2007 tarihli ve 26458 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Banka Kartları ve Kredi Kartları Hakkında Yönetmeliğin, 25/11/2015 tarihli ve 29543 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Yönetmelikle değişik 26. maddesinin 7. fıkrasının, kredi kartı ile gerçekleştirilecek kuyumla ilgili harcamalarda taksitlendirme süresinin dört ayı geçemeyeceğine ilişkin kısmının iptali istenilmektedir.
DAVACININ İDDİALARI : Davacı dernek tarafından, üyeleri bulunan kuyumcu esnafı yönünden, kuyum satışlarının dört taksitle kısıtlanmasının kredi kartı ile alışveriş yapmayı tercih eden müşteri potansiyelinden mahrum kalınmasına neden olduğu, beyaz eşya ve mobilya ile ilgili harcamalarda öngörülen taksit sayısının kuyum harcamalarına da uygulanması gerektiği, bu hususun eşitlik ilkesine aykırı olduğu, kuyumculuk sektörünün yoğun kalemleri olan takı ve ziynet eşyasının giyim ya da beyaz eşya gibi olduğu, içinde işçilik ücretinin bulunduğu, bu nedenle kuyum alışverişlerine külçe altın ya da cumhuriyet altını gibi düşünmek suretiyle nakit muamelesi gösterilmesinin yerinde olmadığı ileri sürülmektedir.
DAVALININ SAVUNMASI : Usul yönünden, davacının menfaat yokluğu nedeniyle bu davayı açma ehliyetinin bulunmadığı ve davanın süresinde açılmadığı; esas yönünden ise, 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu'nun 14. maddesi uyarınca Kuruma verilen yetki çerçevesinde, ticari hayatta iyi niyet kurallarına aykırı olacak şekilde rekabetin suistimalinin önlenmesi ve kuyum sektöründe ortaya çıkan olumsuzlukların giderilmesi amacıyla, Yönetmeliğin 26. maddesinin yedinci fıkrası ile hükme bağlanan kredi kartlarında taksit yasağına ilişkin düzenlemenin kuyumla ilgili harcamalarda uygulanmaması, ancak POS tefeciliğinin önlenmesi hususu da göz ardı edilmeyerek bu işlemlerin dört aylık taksit sınırlamasına tabi olmasının uygun görüldüğü, Yönetmelik değişikliğinin dava konusu yapılmasının yerindelik denetimi niteliğinde olduğu, ayrıca davacının vekalet ücreti talebinin hukuki dayanaktan yoksun olduğu savunulmaktadır.
DANIŞTAY_TETKİK_HÂKİMİ : ...
DÜŞÜNCESİ : Konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.
DANIŞTAY_SAVCISI : ...
DÜŞÜNCESİ : Dava, ... Derneği Başkanlığı tarafından 25.11.2015 gün ve 29543 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Banka Kartları ve Kredi Kartları Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına İlişkin Yönetmeliğin 1'inci maddesi ile, Banka Kartları ve Kredi Kartları Hakkında Yönetmeliğin 26'ncı maddesinin 7'nci fıkrasının değiştirilmesine ilişkin kısmının iptali istemiyle açılmıştır.
Davalı İdare tarafından ileri sürülen davacı Derneğin dava açma ehliyetinin bulunmadığı ve davanın süresinde açılmadığı iddiaları yerinde görülmemiştir.
T.C. Anayasanın 48'inci maddesinde, Devletin, özel teşebbüslerin milli ekonominin gereklerine ve sosyal amaçlara uygun yürümesini, güvenlik ve kararlılık içinde çalışmasını sağlayacak tedbirleri alacağı, 167'nci maddesinde, Devletin, para, kredi,sermaye, mal ve hizmet piyasasının sağlıklı, düzenli işlemesini sağlayıcı ve geliştirici tedbirleri alacağı öngörülmüş, 13'üncü maddesinde, temel hak ve hürriyetlerin, özlerine dokunulmaksızın yalnızca Anayasanın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabileceği, bu sınırlamaların, Anayasanın sözüne ve ruhuna, demokratik toplum düzeninin ve lâik Cumhuriyetin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olamayacağı belirtilmiştir.
Anılan hükümlerle Devlete gerektiğinde ekonomik hayata müdahale etme yetkisi tanınmış, alacağı tedbirler konusunda Anayasaya uygun olması koşuluyla kısıtlama getirilmemiştir.
Öte yandan; Banka kartları ve kredi kartlarının çıkarılmasına, kullanımına, takas ve mahsup işlemlerine ilişkin usûl ve esasları düzenlemek suretiyle kartlı ödemeler sisteminin etkin çalışmasını sağlamak amacıyla yürürlüğe konulan 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanununun "tanımlar" başlığını taşıyan 3'üncü madesinin a bendinde, "Kurul" ibaresinin, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulunu, d bendinde, "banka kartı" ibaresinin, mevduat hesabı veya özel carî hesapların kullanımı dahil bankacılık hizmetlerinden yararlanmayı sağlayan kartı, e bendinde, "kredi kartı" ibaresinin, nakit kullanımı gerekmeksizin mal ve hizmet alımı veya nakit çekme olanağı sağlayan basılı kartı veya fizikî varlığı bulunmayan kart numarasını, g bendinde, "kart çıkaran kuruluş" ibaresinin, banka kartı veya kredi kartı düzenleme yetkisini haiz bankalar ile diğer kuruluşları, ifade ettiği belirtilmiş; "Koruyucu hükümler" başlıklı 14'üncü maddesinde de, Kurulun, bu Kanunun 4'üncü maddesi uyarınca faaliyet izni verilen kuruluşların varlıkları, alacakları, özkaynakları, borç, yükümlülük ve taahhütleri, gelir ve giderleri arasındaki ilgi ve dengelerin ve malî bünyeyi etkileyen diğer tüm unsurların ve maruz kalınan risklerin tespiti, tahlili, izlenmesi, ölçülmesi ve değerlendirilmesi amacıyla sermaye ve likidite yeterliliği de dahil sınırlamalar ve standart oranlar belirlemek suretiyle, gerekli düzenlemeleri yapmaya ve bunlar hakkında her türlü tedbiri almaya yetkili olduğu, hükmüne yer verilmiş; bu kanun hükümlerine dayanılarak 10.3.2007 gün ve 26458 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Banka Kartları ve Kredi Kartları Hakkında Yönetmelik uygulamaya konulmuştur.
Yukarıda yer verilen düzenlemelerin değerlendirilmesinden; banka kartları ve kredi kartlarının çıkarılmasına, kullanımına ve kartlı ödemeler sisteminde yer alan kuruluşların faaliyet esasları ile ilgili kurallar koymaya, bu konuda düzenleme yapmaya Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu Başkanlığının görevli ve yetkili olduğu açık olup; bu sebeble yürürlüğe konulan Yönetmelikde, kartlı sistem kuran, kart çıkaran, üye işyeri anlaşması yapan kuruluşların, kartlı işlemler için bilgi alışverişi ile takas ve mahsup işlemi yapan kuruluşlar ile üye işyerlerinin ve kart hamillerinin, izne tabi işlemlerinin belirlendiği, kart çıkaran kuruluşlar ile kart hamilleri arasında düzenlenen sözleşmenin şeklinin ve işlem şartlarının düzenlenen sözleşmenin şeklinin ve işlem şartlarının, kart kuruluşlarının yükümlülüklerinin, uzun vadelerde ödeyememe riskinin ortaya çıkması ve ülke ekonomisine olumsuz etkileri göz önüne alınarak, idareye tanınan takdir yetkisi çerçevesinde belirlendiği sonucuna varılmaktadır.
Sonuç itibarıyla; Anayasanın yukarıda belirtilen hükümleri ile Devlete verilen özel teşebbüslerin milli ekonominin gereklerine ve sosyal amaçlara uygun yürümesi, güvenlik ve kararlılık içinde çalışması, para, kredi, sermaye, mal ve hizmet piyasasının sağlıklı ve düzenli işlemesini sağlayıcı tedbirler alınması görevi kapsamında Anayasanın 13'üncü maddesi hükmüne uygun olarak yürürlüğe konulduğu anlaşılan Banka Kartları ve Kredi Kartları Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına İlişkin Yönetmeliğin 1'inci maddesinde hukuka, kamu yararı ve hizmet gereğine aykırılık bulunmamaktadır.
Ayrıca, davacı Dernek tarafından dava dilekçesinde ileri sürülen diğer iddialara da, 5464 sayılı Kanun hükümleri karşısında itibar edilmemiştir.
Açıklanan nedenle, davanın reddine karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
MADDİ OLAY VE HUKUKİ SÜREÇ :
5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu'nun 4, 5, 6, 8, 9, 10, 12, 13, 14, 24, 25, 26, 27 ve 29. maddeleri uyarınca, banka kartları ve kredi kartlarının çıkarılmasına, kullanımına ve kartlı ödemeler sisteminde yer alan kuruluşların faaliyet esaslarına ilişkin usul ve esasları düzenlemek amacıyla hazırlanan "Banka Kartları ve Kredi Kartları Hakkında Yönetmelik", 10/03/2007 tarihli ve 26458 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe konulmuştur.
Anılan Yönetmeliğin 26. maddesine, 31/12/2013 tarihli ve 28868 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Yönetmelikle eklenen 7. fıkrada, "Kredi kartlarıyla gerçekleştirilecek telekomünikasyon ve kuyumla ilgili harcamalar ile yemek, gıda ve akaryakıt alımlarında taksit uygulanamaz." düzenlemesi yer almakta iken, söz konusu kural, 25/11/2015 tarihli ve 29543 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan dava konusu Yönetmelikle, "Kuyumla ilgili harcamalarda bu süre dört ay, beyaz eşya ve mobilya ile eğitim ve öğrenim ücretine ilişkin harcamalarda ise bu süre on iki ay olarak uygulanır." şeklinde değiştirilmiştir.
Davacı dernek tarafından, anılan düzenlemenin, kredi kartı ile gerçekleştirilecek kuyumla ilgili harcamalarda taksitlendirme süresinin dört ayı geçemeyeceğine ilişkin kısmının, üyeleri bulunan kuyumcu esnafının menfaatini ihlal ettiği ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.
Öte yandan, adı geçen Yönetmeliğin 26. maddesinin dava konusu 7. fıkrası, dava tarihinden sonra 11/01/2019 tarihli ve 30652 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan "Banka Kartları ve Kredi Kartları Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına İlişkin Yönetmelik"in 1. maddesiyle, “Mal veya hizmet alımı sonrası belli bir ücret karşılığı borcun taksitlendirilmesi veya ödemenin ertelendiği dönemler de dâhil olmak üzere, kredi kartları ile gerçekleştirilecek mal ve hizmet alımları ile nakit çekimlerinde taksitlendirme süreleri Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı, Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Ticaret Bakanlığının görüşü alınarak Kurulca belirlenir.” şeklinde yeniden düzenlenmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
USUL YÖNÜNDEN:
Davalı idare tarafından, dava konusu Yönetmelik değişikliğinin "beyaz eşya ve mobilya ile eğitim ve öğrenim ücretine ilişkin harcamalarda" on iki ay taksit getirilmesine ilişkin olduğu, davacının perakende kuyumculuk işiyle iştigal ettiği dikkate alındığında, davaya konu edilen düzenlemenin iptal edilmesinde davacının hiçbir menfaatinin bulunmadığı, dolayısıyla davacının bu davayı açma ehliyetinin bulunmadığı ileri sürülmektedir.
Öncelikle, davalı idarenin iddiasının aksine, 10/03/2007 tarihli ve 26458 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Banka Kartları ve Kredi Kartları Hakkında Yönetmeliğin 26. maddesinin, 25/11/2015 tarihli ve 29543 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Yönetmelikle değişik 7. fıkrasında, yalnızca "beyaz eşya ve mobilya ile eğitim ve öğrenim ücretine ilişkin harcamalara" yönelik değil, "kuyumla ilgili harcamalara" yönelik taksitlendirme süresine ilişkin olarak da düzenleme yapıldığı ve bakılan davanın, söz konusu 7. fıkranın, kredi kartı ile gerçekleştirilecek kuyumla ilgili harcamalarda taksitlendirme süresinin dört ayı geçemeyeceğine ilişkin kısmının iptali istemiyle açıldığı görülmektedir.
Buna ilaveten, davacı derneğin Ana Tüzüğü incelendiğinde, amacının küçük ve orta büyüklükteki işletmelerin ekonomik ve sosyal kalkınmaları konusunda katkıda bulunmak ve bu işletmelerin kendini geliştirebilmesini, dış pazarlara açılabilmesini sağlamak olduğu, bu kapsamda küçük ve orta büyüklükte olup kuyum işiyle iştigal eden işletmeleri ekonomik yönden olumsuz etkileyeceği ileri sürülen dava konusu düzenlemenin iptalini istemekte menfaati bulunduğu anlaşılmaktadır.
Bu itibarla, davalı idarenin, davacının menfaati bulunmadığından davanın ehliyet yönünden reddedilmesi gerektiğine ilişkin itirazı yerinde görülmemiştir.
Ayrıca, davalı idare tarafından, davanın süresinde açılmadığı ileri sürülmüş ise de; iptali istenen düzenlemenin 25/11/2015 tarihinde yayımlandığı dikkate alındığında, ilan tarihini izleyen günden itibaren altmış gün içinde 22/01/2016 tarihinde açılan davada, süre aşımı bulunmadığından, davalı idarenin bu itirazı da yerinde görülmemiştir.
ESAS YÖNÜNDEN:
10/03/2007 tarihli ve 26458 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Banka Kartları ve Kredi Kartları Hakkında Yönetmeliğin 26. maddesinin, 25/11/2015 tarihli ve 29543 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Yönetmelikle değişik dava konusu 7. fıkrasının, 11/01/2019 tarihli ve 30652 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan "Banka Kartları ve Kredi Kartları Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına İlişkin Yönetmeliğin" 1. maddesiyle yeniden düzenlenmiş olması karşısında, davanın konusunun kalmadığı anlaşılmıştır.
Bu itibarla, Banka Kartları ve Kredi Kartları Hakkında Yönetmeliğin 26. maddesinin, 25/11/2015 tarihli ve 29543 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Yönetmelikle değişik 7. fıkrasının; kredi kartı ile gerçekleştirilecek kuyumla ilgili harcamalarda taksitlendirme süresinin dört ayı geçemeyeceğine ilişkin kısmının iptali istemine ilişkin bulunan dava hakkında karar verilmesine yer bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Konusu kalmayan dava hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA;
2. Ayrıntısı aşağıda gösterilen toplam ... TL
yargılama giderlerinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine,
3. Posta gider avansından artan tutarın, kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
4. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 01/12/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.