Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/1538
Karar No: 2020/6267
Karar Tarihi: 25.11.2020

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2019/1538 Esas 2020/6267 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, mirasbırakanın mal kaçırmak amacıyla oğluna taşınmazını temlik ettiğini ve bu işlemi muvazaalı olduğunu belirterek tapu kaydının iptaliyle miras payı oranında kendi adına tescil edilmesini istemiştir. Birleştirilen davada ise diğer mirasçılar aynı iddiaları ileri sürerek kendi adlarına tescil edilmesini talep etmişlerdir. Davalı ise taşınmazı iyi niyetle satın aldığını ve iddiaların asılsız olduğunu savunmuştur.
Mahkeme, temliklerin muvazaalı olduğunu kabul ederek asıl ve birleştirilen davaların kabulüne karar vermiştir. Ancak, ifraz ve imar işlemleri sonucu davalı adına tescil edilen paya yansıyan oranda ve davacıların miras payları gözetilerek tapu iptali ve tescile karar verilmesi gerektiğini belirterek davalının istinaf başvurusunu kabul etmiştir.
Kararda, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca istinaf başvurusunun kabul edildiği belirtilmektedir. Ancak, hangi maddelerin konuya ilişkin olduğu belirtilmemiştir.
1. Hukuk Dairesi         2019/1538 E.  ,  2020/6267 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ: ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 16. HUKUK DAİRESİ

    Asıl davada davacı, mirasbırakan ..."ın mirasçıdan mal kaçırmak amacıyla 8255 ada 6 parsel sayılı taşınmazı satış suretiyle oğlu davalıya temlik ettiğini, mirasbırakanın satışa ihtiyacının olmadığını, yapılan işlemin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı, bedelsiz ve muvazaalı olduğunu, 2002 yılında muvazaalı temlike göre davalı adına kadastro ile tespit işleminin yapıldığını ileri sürerek tapu kaydının iptaliyle miras payı oranında adına tescile karar verilmesini istemiştir.
    Birleştirilen davada davacılar, mirasbırakan...’ın mirasçıdan mal kaçırmak amacıyla 8255 ada 6 parsel sayılı taşınmazdaki payını satış suretiyle torunu davalıya temlik ettiğini, yapılan işlemin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı, bedelsiz ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek tapu kaydının iptaliyle miras payları oranında adlarına tescile karar verilmesini istemişlerdir.
    Davalı, dava konusu taşınmazı 04/07/1995 tarihinde satın aldığını, davanın 10 yıllık zamanaşımı dolduktan sonra açıldığını, diğer mirasçıların rızasını almak suretiyle iyi niyetle taşınmazı edindiğini, alım gücünün bulunduğunu, iddiaların asılsız olduğunu, bedel farkının tek başına muvazaanın kanıtı sayılamayacağını, mirasbırakan ...’ın evinde yatalak olan annesi kök muris... ile kaldığını, sağlık sorunları ve tedaviye olan ihtiyaç nedeniyle dava konusu yerin satışının yapıldığını, devirden sonra özel hastanede murisin ameliyat olduğunu, bedelin bir kısmının buraya harcandığını, yatalak hasta olan kök muris...’a kendi eşinin baktığını, muvazaanın söz konusu olmadığını belirterek asıl davanın ve birleştirilen davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, temliklerin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesiyle asıl davanın ve birleştirilen davanın kabulüne ilişkin verilen kararın davalı vekilince istinafı üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk dairesince; muris muvazaası iddiasına yönelik asıl ve birleştirilen davanın kabulüne karar verilmiş olması kural olarak doğru olsa da, ifraz ve imar işlemi sonucunda davalı adına tescil edilen paya yansıyan oranda ve asıl davadaki davacının miras payı ile birleştirilen davadaki davacıların miras payları gözetilerek tapu iptali ve tescile karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK"nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca kabulüne, ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına, asıl ve birleştirilen davaların kabulüne karar verilmiştir.
    Karar, asıl ve birleştirilen davada davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, Tetkik Hakimi ...’in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
    -KARAR-
    Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; asıl ve birleştirilen davada davalının yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 8.862.79. TL bakiye onama harcının temyiz edenden alınmasına, 25.11.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi