MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar Hazine ve Orman Yönetimi vekilleri tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında.... köyü 253 parsel numaralı 2437 m2 yüzölçümündeki taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle..., ... ve ... adlarına tespit edilmiştir. İtirazı tapulama komisyonu tarafından reddedilen davacı ......Mahkemesinde açtığı dava Tapulama Mahkemesine devredilmiş, mahkemece, kadastro mahkemesinin 1976/70 E. sayılı dava konusu uyuşmazlık ile eldeki dava konusunun taraflarının aynı olduğu, ayrıca davacının 1976/70 E. sayılı davada 253 parsele ilişkin itirazından vazgeçmesi nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 06.04.1988 tarihli 1988/2816 - 2976 E.K. sayılı kararıyla hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Hükmüne uyulan bozma ilamında özetle: ‘‘dava konusu taşınmaz hakkında oluşturulan 06.04.1978 tarih 1976/70 E. - 1978/116 K. sayılı kararın kesin hüküm oluşturduğu gerekçe gösterilerek hüküm kurulmuştur. Ne var ki anılan hüküm taraflara usulüne uygun biçimde tebliğ edilmemiştir. O halde öncelikle anılan hükmün taraflara tebliği ile temyiz süresinin beklenmesi, temyiz edildiği taktirde sonucunun beklenmesi ve sonucuna göre hüküm kurulması’’ gereğine değinilmiştir.
Kadastro mahkemesinin 1976/70 E. - 1978/116 K. sayılı dosyasında davacı ... ...... köyü 253 parsele ilişkin itirazının davacının itirazından vazgeçtiği gerekçesiyle reddine, taşınmazın tapulama harici bırakılmasına karar verilmiş, hükmün davacı ... tarafından temyizi üzerine 16. Hukuk Dairesinin 11.09.1989 tarih ve 1988/10889 E. - 1989/11717 K. sayılı kararında özetle, "davacı son celsede tespit gibi tescile karar verilmesini talep etmiş, mahkemece de kısa kararında ‘parselin tapulama tutanağında belirtildiği şekilde tesciline" denildiği halde mahkeme gerekçeli kararında davacının beyanına yanlış anlam vererek ve kısa karara da aykırı olarak taşınmazın tapulama harici bırakılmasına karar verilmiştir. Bu hüküm usul ve Kanuna aykırıdır. Davacının beyanı feragat olmadığı düşünülerek Asliye Mahkemesi dosyasının da getirtilerek yapılacak inceleme, araştırma doğrultusunda hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi’’ gereğine değinilerek bozulmuştur.
Kadastro Mahkemesince bozmaya uyulduktan sonra davalar birleştirilerek yapılan yargılama sonunda, davanın kabulü ile Yağmurca köyü 253 numaralı parselin ilk tespit gibi 1/3 hissesinin.... 1/3 hissesinin ..., 1/3 hissesinin ... adlarına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, temyiz üzerine 20. Hukuk Dairesi’nin 24.03.2008 tarihli, 2008/51- 4452 E.K. sayılı kararıyla hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Hükmüne uyulan bozma ilamında özetle; ‘‘taşınmazın niteliğinin tespiti konusundaki araştırmanın eksik yapıldığı, hava fotoğrafı ve memleket haritasının incelenmesi sonucunda taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğunun belirlenmesi durumunda davanın reddine, orman sayılan yerlerden olmadığının belirlenmesi durumunda metruk dere yatağı olup olmadığı konusunda jeolog bilirkişiden rapor alınması ve dere yataklarının zilyetlikle kazanılamayacağının düşünülmesi gereğine değinilmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda, .... ilçesi, .... köyü 253 numaralı parsele dair 25.03.1974 tarihli komisyon kararının iptaline, dava konusu parselin hesaplanan 2428,33metrekare yüzölçümü ve bahçe vasfıyla 1/3 payının ...... kızı ... (....), 1/3 payının ... kızı ..., 1/3 payının ... oğlu ... adlarına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalılar Hazine ve Orman Yönetimi vekilleri tarafından temyiz edilmiştir...İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olmadığı gibi zilyetlikle kazanma koşullarının oluştuğu belirlenerek hüküm kurulduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 7139 sayılı Kanununun 33. maddesi uyarınca Orman Yönetiminden ve Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 24/09/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.