11. Ceza Dairesi Esas No: 2016/11451 Karar No: 2019/2566 Karar Tarihi: 12.03.2019
Sahte fatura kullanmak - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/11451 Esas 2019/2566 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanığın, üzerine düşen vergi yükümlülüklerini yerine getirmemek amacıyla sahte fatura kullanmak suçundan mahkumiyetine karar verilmiştir. Sanığın, tüm alışlarını sahte fatura düzeniyle gerçekleştirdiği belirlenmiştir. Ayrıca, sanığın daha önce de sahte fatura düzenlemek suçundan mahkum olduğu ve aynı yıl içinde birden fazla sahte fatura kullanmak suçunu işlediği tespit edilmiştir. Mahkeme, delilleri değerlendirdiğinde sanığın suçunun sübutu yönünden vicdani kanıya ulaştığı ve hükümde bir isabetsizlik bulunmadığı sonucuna varmıştır. Zincirleme suç hükümleri uygulanmayarak eksik ceza tayini yapılmıştır. Yazının sonunda geçen kanun maddesi olarak 5271 sayılı CMK'nin 217. maddesi belirtilmiştir. Ayrıca, 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesinin uygulanmasında Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi gerektiği belirtilmiştir.
11. Ceza Dairesi 2016/11451 E. , 2019/2566 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Sahte fatura kullanmak HÜKÜM : Mahkumiyet
Sanığın firmasını kurduktan sonra şubat ve nisan aylarında satışının olduğunun tespit edilmesine karşın tüm alışlarını mayıs ayı içinde ve hakkında sahte fatura düzenleme suçundan vergi inceleme raporları bulunan mükelleflerden gerçekleştirmesi, UYAP üzerinden yapılan incelemede, sanığın kullandığı faturaları düzenleyen ... hakkında Ankara 20. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2014/192 Esas ve 2014/402 Karar sayılı karar ile “2008-2009 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme” suçundan mahkûmiyet hükümleri kurulması, faturaların birbirini takip eden günlerde düzenlendiği, her gün mal alınıp ödeme yapıldığı, banka dekontu alınmadığı, peşin olarak makbuz karşılığı ödeme yapıldığı ancak tahsilat makbuzlarında seri ve sıra numaralarının yazılı olmadığının anlaşılması karşısında; 5271 sayılı CMK"nin 217. maddesi uyarınca duruşmadan edindiği kanaate göre delilleri değerlendirip “2009 takvim yılında sahte fatura kullanma” suçunun sübutu yönünden vicdani kanıya ulaşan Mahkemenin takdir ve kabulünde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir. Sanığın aynı takvim yılı içerisinde birden fazla sahte fatura kullanmak şeklinde gerçekleşen eylemlerine ilişkin olarak, TCK"nin 43. maddesi uyarınca zincirleme suç hükümleri uygulanmayarak eksik ceza tayini aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamış; gerekçeli karar başlığında "2009" şeklinde yanlış gösterilen suç tarihinin, sahte faturaların en son Mayıs ayı KDV beyannamesinde kullanıldığı anlaşıldığından, "25.06.2009" olarak Mahkeme tarafından düzeltilmesi ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür. Yargılama sürecindeki işlemlerin hukuka uygun olarak yapıldığı, iddia ve savunmada ileri sürülen görüşler ile delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışılarak değerlendirildiği, vicdanî kanının deliller ve dosyadaki bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, fiilin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, fiile uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlenip uygulandığı, kurulan hükümde bir aykırılık bulunmadığı anlaşılmış; sanık müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görülmemiş olduğundan, hükmün ONANMASINA, 12.03.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.