Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/10859
Karar No: 2012/1456

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2010/10859 Esas 2012/1456 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2010/10859 E.  ,  2012/1456 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İş Mahkemesi
    Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesi istemine ilişkindir.
    Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde, davanın ... Genel Müdürlüğü yönünden kabulüne, diğer davalılar yönünden reddine karar verilmiştir.
    Hükmün, davacı ... Başkanlığı ve davalı ... A.Ş. Avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Sosyal Sigortalar Kurumundan aylık almakta iken ölen sigortalının ölümünden sonraki tarihlerde de aylıklarının yaşıyormuş gibi bankamatikten çekilmeye devam edilmesi nedeniyle, yersiz ödenen aylıkların tahsili için mirasçıları aleyhine yapılan icra takibine yapılan itirazın iptali ile %40 icra inkar tazminatına hükmedilmesi, diğer davalılar ..."ın defin işlemlerini yapan kişi olması, Banka yönünden ise sözleşmeye aykırılık nedeniyle yersiz ödenen aylıkların davalılardan tahsiline karar verilmesi talep edilmiştir.
    Aylıkların bankamatik yoluyla çekildiği, kimin tarafından çekildiğine ilişkin somut bir delilin bulunamadığı, sigortalının defin işlemlerinin kardeşi ... tarafından yapıldığı anlaşılmaktadır. Bilindiği gibi müddei iddiasını isbatla yükümlüdür. Bir davada isbat yükünün kime ait olduğunun belirlenmesi ve isbat yükü altında bulunan taraftan delillerini istemesi, hakimin usul hukuku hükümlerinden kaynaklanan başlıca görevlerindendir. Öncelikle, somut olayda isbat yükünün kime ait olduğunun belirlenmesinde hukuksal zorunluluk vardır.
    Doğal olarak bankamatik kartının hayatta iken sigortalının yanında bulunması, öldükten sonra da birlikte oturan mirascılarının veya sigortalının kardeşinin eline geçmesi asıldır. Bu durumda, davada isbat yükünün davalı mirasçılar ve davalı kardeşe ait olduğunda kuşkuya düşülmemelidir.
    Dosya içeriğinden, davalı mirasçıların, babaları ile birlikte oturmadıkları, anne ve babalarının 1989 yılında boşanmaları sonucu annelerinin yanında kaldıkları, daha sonra da
    davalılardan ... öğretmenlik görevini...yaptığı, diğer mirasçı Arzum"un da, öğretmen olduğu, babası ile aynı evde yaşamadığı, defin işlemlerinin sigortalının kardeşi ... tarafından yapıldığı anlaşılmakla, birlikte yaşamayan ve boşanma sonrası babaları ile ilişkileri iyi olmayan mirasçılar yönünden davanın reddi yerinde ise de, davalı ... yönünden yapılan araştırma yeterli değildir. ..."ın, sigortalının öldüğü tarihte ve yersiz aylıkların çekildiği tarihteki ikamet adresinin ve sigortalı ile birlikte oturup oturmadığı hususunun araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekir.
    Davalı ... Genel Müdürlüğü yönünden ise;
    Görev konusu, kamu düzeni ile ilgili olup mahkemelerce yargılamanın her aşamasında resen ele alınması gereken bir husustur. İş mahkemeleri, 5521 sayılı Kanun ile kurulmuş olan istisnai nitelikte özel mahkemelerdir. 506 sayılı Kanunun 134. maddesi (5510 Sayılı Kanunun 101.maddesi) bu kanunun uygulanmasından doğan uyuşmazlıkların iş mahkemelerinde görüleceğini kurala bağlamıştır.
    Somut olayda, mahkemenin görevini belirlerken taraflar arasındaki uyuşmazlığın hangi hukuki sebebe dayandığına bakmak gerekir. Somut olayda; Kurum ile, davalı Banka arasındaki uyuşmazlığın, taraflar arasındaki sözleşmeye aykırılıktan kaynaklandığı tartışmasızdır. Borçlar Kanununun 96 ve devamı maddelerinin, davanın yasal dayanağını oluşturması nedeniyle davanın iş mahkemesinde değil genel mahkemede görülmesi gerekir.
    Açıklanan sebeplerle, mahkemenin davalı banka yönünden görevsizlik kararı vermesi gerekirken, işin esasına girerek yazılı şekilde davanın kabulüne karar vermiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O halde, davacı Kurum ve davalı ...vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istem halinde ..."na iadesine, 06.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi