3. Hukuk Dairesi 2017/5963 E. , 2019/2213 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, dava dilekçesinde özetle; davalı ile kira sözleşmesi imzalandığını ancak ikamet tezkeresi alamaması nedeni ile kiraladığı taşınmazda oturmasının hukuken ve fiilen imkansız hale geldiğini; kira sözleşmesinin henüz yürürlülüğe girmeden hukuki ve fiili imkansızlık nedeni ile fesih edildiğini, belirterek kira sözleşmesinin feshi nedeni ile 6600 USD tutarında iki aylık depozito bedeli ve 3.300 USD bir aylık kira bedeli olmak üzere toplam 9.900 USD"nin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre sözleşmenin feshi tarihi itibarıyla işleyecek yasal faizi ile birlikte iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, cevap dilekçesinde özetle; yapılan kira sözleşmesinin davacının ihtarı ile tek taraflı feshedildiğini, kira sözleşmesinin aylık kira bedelinin her ay nakit ve peşin olarak ödeneceği hükmünü içerdiğini, bu sebeple ödenen bir aylık kira bedeli olan 3.300 USD nin talep edilmesinin mümkün olamayacağını, her ne kadar anahtarın emlak komisyoncusuna teslim edildiği belirtilmiş ise de anahtarın kendisine ya da emlak komisyoncusuna teslim edilmediğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece kiracılık ilişkisinin anahtar teslimine kadar devam ettiği, davalı mecurda hiç ikamet etmediği için mecura vermiş olduğu zarar ziyanın söz konusu olmayacağı, kira sözleşmesinin özel şartlar bölümünün 7. maddesi gereğince 6600 USD olarak verilen depozitonun davalıda bulunmasının yasal dayanağı bulunmadığı ve depozito bedelinin davacıya iadesi gerektiği ancak kira ilişkisinin anahtar teslimine kadar devam etmesi nedeni ile peşin olarak ödenen ve iadesi istenen kira bedelinin kiralayandan istenemeyeceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı tarafça temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı tarafça toplamda 9.900 USD"nin yasal faizi ile iadesi talep edilmiş ve mahkemece davanın depozito bedeli olan 6.600 USD bakımından kabulüne, 3.300 USD kira bedeli bakımından ise reddine karar verilmiş olmasına göre dava tarihindeki efektif dolar satış kuru dikkate alınarak Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı lehine 1.807,26 TL; davalı vekili lehine ise 903,63 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde davacı lehine 1.814,00 TL, davalı lehine ise 7.557,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
Ne var ki , bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyip "hakimin takdir yetkisi" kapsamında da kalmadığından; hükmün, HUMK"nun 438/7, C2 hükmü ve 6100 Sayılı HMK 370/2 ek 3/1 maddesi gereğince düzeltilerek onanmasına karar verilmesi ve hükmü taraflardan yalnızca birinin temyiz etmesi halinde "aleyhe bozma yasağı" dolayısıyla Yargıtay tarafından temyiz eden taraf olan aleyhine hüküm bozulamayacağından, yalnızca davalı lehine hükmedilen vekalet ücreti bakımından düzeltme yapılması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün vekalet ücretine ilişkin 5. paragrafında yer alan "7.557,00 TL" ifadesi çıkarılarak yerine "903,63 TL" ifadesinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 18.03.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.