Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2010/10292 Esas 2012/1433 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/10292
Karar No: 2012/1433

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2010/10292 Esas 2012/1433 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2010/10292 E.  ,  2012/1433 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İş Mahkemesi
    Dava, iş kazası sonucu vefat eden sigortalının haksahiplerine bağlanan gelirler trafik iş kazasında vefat eden sigortalının hak sahiplerine bağlanan gelirler ile ödenen ödemelerin 506 sayılı Yasanın 10 ve 26. maddeleri gereğince davalılardan tahsili istemine ilişkindir.
    Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir.
    Hükmün, davacı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davacı Kurumun sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2-Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Kanunun 26.maddesindeki halefiyet ilkesi uyarınca, Kurumun rücu alacağı; hak sahiplerinin tazmin sorumlularından isteyebileceği maddi zarar (Tavan) miktarı ile sınırlı iken, Anayasa Mahkemesi’nin, 21.03.2007 gün ve 26649 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 23.11.2006 gün ve E:2003/10, K:2006/106 sayılı kararı ile 26.maddedeki “…sigortalı veya hak sahibi kimselerin işverenden isteyebilecekleri miktarla sınırlı olmak üzere…” bölümünün Anayasaya aykırılık nedeniyle iptali sonrasında, Kurumun rücu hakkının, yasadan doğan kendine özgü ve sigortalı ya da hak sahiplerinin hakkından bağımsız basit rücu hakkına dönüşmüş olması karşısında 506 sayılı yasa uyarınca açılan rücuan tazminat davalarına ilişkin olarak süregelen uygulamada olduğu üzere; maddi zarar (tavan) hesabı yapılması gerekmediği gibi; 506 sayılı yasanın 10. maddesinin uygulanmasını gerektiren durumlarda da Anayasa Mahkemesinin iptal kararından önceki, süregelen içtihatlarla oluşturulup uygulanan prensiplerde temel farklı bir yaklaşım bulunmadığından, sadece 10. madde uygulamasında artık, tavan zarar hesabı yerine, kurumun sigortalının hak sahiplerine başlangıçta bağladığı ilk peşin sermaye değeri üzerinden hesaplama yapılmasında herhangi bir tereddüt olmadığından, ayrıca davada 506 sayılı Yasanın 10. maddesine
    de dayanıldığından, 25.08.1999 tarih ve 4447 sayılı Kanunun 2.maddesiyle değiştirilen ve 08.09.1999 tarihinden itibaren yürürlüğe giren kusursuz sorumluluğa dayanan 9 ve 10.maddesi hükmüne göre rücu alacağından işverenin sorumluluğu için; işe giriş bildirgesinin sigortalının, işe başlatılmasından önce verilmiş olması ve zararlandırıcı sigorta olayının da işe giriş bildirgesinin kuruma verilmesinden sonra meydana gelmemesi gerektiğinden, 10. madde koşulların oluştuğunun kabulüne ilişkin bilirkişi raporunun hükme esas alınması yerinde ise de, ilk peşin değerli gelirlerin; tazmin sorumlularının kusuruna isabet eden miktarıyla sınırlı şekilde ve taleple bağlı kalınarak, ilk peşin değerin, davalıların sorumlu oldukları kusur karşılığı olan miktarlara hükmedilmesi gerekirken ilk peşin değerin %50 karşılığına hükmedilmiş olması isabetsizdir.
    O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, 06.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.